Yeni Albüm Yorumları Buraya

Kapanmış konulardan yararlanabilmeniz için arşiv bölümüne taşınmaktadır.
Locked

En Sevdiginiz Sarkı Hangisi?

BUGÜN SENİN DOĞUM GÜNÜN
6
8%
GÜLÜNCE DAHA GÜZEL
4
5%
MÜBAREK
12
16%
BESMELEYLE BAŞLA
1
1%
AŞKIN HESABI OLMAZ
5
7%
YARGISIZ İNFAZ
7
10%
YENECEĞİM KENDİMİ
11
15%
SENSİN BENİM ÇİLEGAHIM
15
21%
GÜNEŞİMSİN
7
10%
SÖYLENMEDİK SÖZ KALMADI
5
7%
 
Total votes: 73

asakallı
Deneyimli Üye
Posts: 69
Joined: 30 May 2006, 19:02
Location: DENİZLİ

Post by asakallı » 30 Dec 2006, 11:46

arkadaşlar yaptığınız yorumlara bakıyorumda gerçekten siz bu işleri biliyorsunuz.

benim nacizane fikrim kısa ve net kaset çok güzel şarkı ayırt etmeden ben fazla müzik kalitesi olarak ayırt edemem öyle bir bilgim yok çaldığım bir enstürüman da yok onun için sonuçta bir Orhan Gencebay albümü her yeni albümde olduğu gibi ilk başlarda insan ısınamıyor ama dinledikçe daha bir tatlanıyor yanlız ufak bir sorun kasetin 10 şarkı üzerinden olması başlamasıyla bitmesi bir oluyor tadı damağımızda kalıyor onuda inşallah en yakın zaman da yeni bir albümle gideririz diye düşünüyorum

saygılar sevgiler gönül dostları

User avatar
Gönül_Dostu
Kıdemli Üye
Posts: 215
Joined: 08 May 2006, 15:56
Contact:

Post by Gönül_Dostu » 30 Dec 2006, 12:55

bende fazla detaylı bir yorum yapmayacağım.
genel olarak güzel ve dikkatimi çeken beğendiğim eserler

1-gülünce daha güzel
(hereketli parçalar tarzım değil ama bu eserde 80 li yılların izlerini taşıdığı için makamsal ve seyir yönünden-beğeniyorum.
2-aşkın hesabı olmaz
3-yargısız infaz
4-yeneceğim kendimi (rock)
5-sensin benim çilegahım
6-güneşimsin mehtabımsın
------------------------------------
aslında forumda gönül dostları olarak gencebaydan beklentilerimizi karşılayacak bir albüm olmadığını biliyor ve bir çok arkadaşında böyle düşündüğünü tahmin ediyorum.

bu albümde bizlere tam olarak bir hitap yok daha çok müzikle fazla içli-dışlı olmayan sadece dinleyici olan ve bir beklentisi olmayan bir kesime hitap eden bir albüm.

bilmiyorum belkide ben öyle düşünüyorum ama benim gönlüm 85 öncesinde kaldığı için beni tatmin etmiyor.
gencebayın bir misyonu vardı müzikte arayış, geliştirme,sentez.hep ben faklıyım düşüncemde yaptıklarımda diyen ve ufku geniş tutan,
ve 85 öncesinde diğer müzik çevresinin örnek ilham alıp ona göre çalışmalar yaptığı.
son dönemlerde ise gencebay sanki müzik piyasında yapılanlardan ilham alıyor ve ona göre çalışmalar yapıyor.
işte şu an bu moda şöyle çalışmalar tutuyor vs.
klarneti bol kullanmasıda bunu gösteriyor ,hüsnü şenlendiricinin popülerliği buna örnek
aslında böyle yaparak misyonundan uzaklaşmış gibi
biz gönül dostlarını çeken ve farklı dediğimiz misyonda çalışmalar bizlere daha çok hitap edecekti.
aslında yapamaz mı biliyorum ki en iyisini yapar misyonun daki çalışmaları
beklentilerimiz karşılayacak çalışmaları elbette yapar en güzel şekilde
neden yapmadığının bazı sebebleri var onları yazmayacağım.

fazla yazmayacağım dedim ama uzattım galiba :) neyse sonuçta güzel bir albüm ve çalışma keyfini çıkaralım
Last edited by Gönül_Dostu on 30 Dec 2006, 19:18, edited 1 time in total.

GoNuL__DoSTu
Posts: 2
Joined: 29 Dec 2006, 17:26

Post by GoNuL__DoSTu » 30 Dec 2006, 15:14

Orhan Baba Kotu iş yaparmı ya muthıs olmus.İnşallah dah cok eserını dınerlız Allah Omur Versın
''Farketmez Yaşamak Sen Mesut Ol Yeter'' diyebilmek için ORHAN GENCEBAY olmak Lazımmış Meğer...

topraktan bir can
Kıdemli Üye
Posts: 362
Joined: 08 Feb 2005, 16:27

Post by topraktan bir can » 30 Dec 2006, 16:19

Gönül_Dostu wrote:son dönemlerde ise gencebay sanki müzik piyasında yapılanlardan ilham alıyor ve ona göre çalışmalar yapıyor.
işte şu an bu moda şöyle çalışmalar tutuyor vs.
klarneti bol kullanmasıda bunu gösteriyor ,hüsnü şenlendiricinin popülerliği buna örnek
aslında böyle yaparak misyonundan uzaklaşmış gibi


bu yargı kısmen doğru,tamamen değil.her sanatçı müziğini çağa göre revize eder.bu popüler müzik yapan herkeste var olan bişeydir.orhan gencebay'ından tutun da harhangi bir popçusuna ya da rockçısına kadar.orhan gencebay da her ne kadar büyük bir müzik adamı olsa da bu ülkenin gündeminde,ağırlığında olan bir müzisyen olduğu için ilk şöhret olduğu yıllardan bu yana her zaman popüler akımları müziğine uygulamıştır.mesela 75-85 arası synthesizer ve klavye kullanımı türkiye müzik piyasasında çok abartılı bir biçimde uygulanıyordu.bu dönemdeki gencebay albümlerine bakarsak bunu görebiliriz.ya da yine 80'li yılların ikinci yarısının modası arabesk kemanlar.bu tür yaylı kullanımı gencebay'ın müziğine özellikle bu zamandan sonra girmiştir.ama önemli olan bunun dozunu iyi ayarlamak.eğer popüler olanı yapacağım derken kendi özgünlük,yaratıcılık ve müzikalitesini hiç sergileyemiyorsa;çalışmalarını içinden geldiğinden çok tamamen halk tarafından nasıl daha çok ilgi toplar,nasıl daha popüler olur mantalitesinin izinde yapıyorsa o zaman bir sorun var demektir.ama bu albümde böyle bir sorun yok.her eserde hem popüler akımların izleri var,hem de gencebay müzikalitesinin imzası var.örneğin son zamanlarda rock gruplarının çok büyük ilgi görerek rock müziğin patlaması,hüsnü şenlendiricinin popülerliği ve fantezi tarzın gitgide piyasaya hakim olması bu albümdeki her eserde izini şu ya da bu şekilde gösteriyor(yargısız infaz,yeneceğim kendimi,bugün senin doğum günün,gülünce daha güzel) ama bu eserlerde aynı zamanda gencebay'ın özgünlük,yetenek ve müzikalitesinin de etkisi var.eskiden de bu şekildeydi.şimdi de bu şekilde.değişen hiçbir şey yok.daha doğrusu değişen gencebay değil,yıllar ve şartlar.

User avatar
estarabim
Kıdemli Üye
Posts: 181
Joined: 13 Sep 2005, 12:27
Location: Tekirdağ (rakı siparişleri alınır:) )
Contact:

Post by estarabim » 30 Dec 2006, 21:25

Bu ayki yazım Orhan Gencebay-Yargısız İnfaz içindi. Bakalım nasıl olmuş?

Büyük sanatçı Yurdaer Doğulu'nun oğlu Kenan Doğulu'nun Eurovision için Türkçe şarkı isteyenleri geri kafalı olarak gördüğünü buyurduğu, Dünya çapında prodüktör Ahmet Ertegün'ün öldüğü, adeta bir Gencebay belgeseli olan Hayatımın Kadınısın'ın perdede arz-ı endam ettiği, hiç kayda değer bir albümün çıkmadığı Aralık ayı tam bu halde bitiyor derken muştumuzu son anda aldık. Orhan Gencebay yeni albümünü sonunda biz Gönül Dostları'na sunabildi.

İlk duyuruya göre albüm 25 Aralık'ta piyasada olacaktı. Saatlerimizi buna göre ayarlamamız gerekecekti lakin bir gün evvel bir açıklama geldi ve gelen yoğun siparişten dolayı ek baskı yapılıp öyle dağıtılacağı bildirildi. Bu süre içerisinde Orhan Gencebay, albümden iki adet şarkısını Popstar Alaturka programında okudu. O dakikadan sonra Gencebay'la ilgili ne kadar forum sitesi varsa yorumlarla doldu taştı. Büyük ölçüde beğenilmeyen bu iki şarkıyla beraber herkesin kafasında soru işaretleri belirmeye başladı. Acaba bu albüm de beklenen patlamayı getirmeyecek miydi? Acaba yine Dil Yarası albümünün akabinde gelen o durgun süreç işleyecek miydi? Ben kendi adıma ne programı ne de hemen sonrasında görüntülerin verildiği internet sitelerine bakmayıp değerlendirme için albümü elime alma sabrına giriştiğim için yorumlara bakmakla yetindim. Tarihler 27 Aralık'ı gösteriyorken ve Saddam Hüseyin'in "infaz" tarihi konuşuluyorken benim elimde Baba'nın son CD'si tüm haşmetiyle duruyordu. Yargısız İnfaz artık benimdi.

Orhan Gencebay albümlerini diğer piyasa albümlerinden ayıran önemli farklardan biri kesinlikle tüm şarkıları defalarca dinleyip öyle değerlendirmek gereksinimidir. Ne hemen harika demek ne de hemen berbat yaftasını yapıştırmak optimum sonuçları verir. Çünkü birazdan da bahsedeceğim gibi O'nun albümleri hep diğer albümleriyle bağdaşıktır. Ya diğerlerindeki denemelere eklenen bir şeyler vardır ya da toptan terkettiği vaziyetler mevcuttur.

İş bu durumda orkestrasyondan (ya da albümün orkestral ahkamına yetecek bir topluluk barındırmadığından enstrümantasyonundan) bahsetmek için öncelikle bağlama ailesinden başlamak gerekir. Eğer bir halk müziği sanatçısı olsaydı çoktan Türkiye çapındaki en iyi bağlama ustası olarak bilinecek Gencebay, bu albümde adeta bir kendi-devrim yapıyor ve albümünde ne elektro ne de grup bağlama kullanıyor. Bunların yerine çok yakın bir zamanda tüm müzikologların gündemine girecek Divane adlı Türk beratlı bir çalgıyı albümde başat olarak kullanıyor. Divane gibi hem ud hem lavta hem de bağlama ailesinin seslerini tek başına verebilecek bu aletin tüm avantajları da albüme yansıyor

Enstrümantasyonun bir diğer noktası da her albümde büyük bir dikkatle serpiştirilen renk sazların bu albümde yer bulamaması. Orhan Gencebay bunun yerine tüm konsantrasyonunu davul programlarına ya da solo baterilere ayırıyor ki bu da yıllardır yapmaya çalıştığı daha batıda eserlere rahatlıkla eklemlenmesine yol açıyor. Ayrıca diğer albümlerde birer deneme objesi olarak kullanılan klarinet de daha oturaklı daha usturuplu çok ön planda olmadan ama şarkıların tüm yoğunluğunu verecek bir düzeyde albüme dağılıyor. Bu hususta kendini çabucak tükettiren Hüsnü Şenlendirici yerine Kirpi namlı Bülent Altınbaş'ın stüdyoya girmesi de başka bir artı puan sağlıyor.

Makamsal anlayış bakımından diğer albümlere göre çok fazla bir fark yok. Yine segah ve nihaventin domine edildiği parçalar hakim ama tarz olarak bu kez istenilen mozaiğe ulaşan bir albüm olduğu bir hakikat. Bundan bahsedebilmek için albümdeki şarkıların arasında gezinmekte yarar var.

Bu albümde ilk bahsetmek istediğim şarkı benim için son yılalrda yapılmış en iyi Gencebay şarkılarından biri konumuna ulaşan Yeneceğim Kendimi'dir. Birçok rock albümünün çıktığı son aylarda bu albümlerin sahipleri tarafından bile uygulanamayan "Türk işi rock" meselesini 62 yaşındaki Orhan Gencebay çözmüş üstüne üstlük işin daha da tepesine çıkarak müziğe verdiği önemi güfteye de yayarak bir başka alternatif Gencebay zirvesine imza atmış. Muhteşem elektrogitar sololarının yaylılarla desteklendiği orta kısım 80'li yılların tüm rock gruplarının yapıtlarındaki soundu bile toptan ezmiş geçmiş.

Albümde denenen bir başka tarz da hani Anadolurock diyemesek de Batı soundunda işlenen türkü modellerine uygunluğu tartışılmaz besteler olmuş. Söylenmedik Söz Kalmadı'da, Gönül Dağı ve Sevenlere Saygı Kalmamış şarkılarında işlediği gibi İç Anadolu tavrını ustalıkla ortaya koymuş. Elbette bu şarkıda divanenin de önemli bir payının olması yukarıda bahsettiğimiz avantaja örnek teşkil etmiş. Yine aynı stilde ama biraz daha Hint mevhumunda işlenen Besmeleyle Başla da Gencebay'ın türkü bazlı eserleri klasmanına rahatlıkla girmiş. Her iki şarkı da birbirinden başarılı diyebiliriz.

1980'li yıllarda denediği daha hareketli ve sevgiliye övgü temalı şarkıları son yıllarda biraz daha piyasa işi yapsa da bu albümde de en azından oturaklı bir iki örnekle sunmuş bizlere. Bunlardan biri Gencebay tarafından albümün lokomotifi olarak sunulan Gülünce Daha Güzel isimli şarkı. Sözleri ve yapısı itibariyle biraz "sevimli" dursa da albümün taşımaya yetecek numaraları var mı? Olayın burası tartışılır. Eğer bu albümün tanıtım görevlisi ben olsaydım büyük bir risk alarak Yeneceğim Kendimi şaheserini ön plana çıkarırdım. Gülünce Daha Güzel'e eşlik eden bir başka şarkı da benim vasatın altında bulduğum tek şarkı olan Güneşimsin. Bu şarkı gerçekten de böylesi bir albümde yer almamalıydı diye düşünüyorum.

Klasik Orhan Gencebay tarzı diyebileceğimiz ama eskisi kadar da Arabesk etiketini rahat rahat yapıştıramadığımız şarkılar da albümün kitlelerce daha çok tercih edilmesine muhtemel sebepler olacak. Bunların başında albüme adını veren Yargısız İnfaz var. Oldukça sağlam bir ud-klarinet atışmasıyla başlayan bu şarkı bir önceki albümden Seven Affeder'in gördüğü ilgiyi katlayacak gibi. Yargısız İnfaz ayrıca albümün adı da olduğu için başka türlü bir değer sahibi. Kanaatimce bir önceki albümün adı olan Yürekten Olsun'la birlikte biraz maço bir görünüm arz etse de şarkılar dinlendiği vakit o imajın silinebileceğini düşünüyorum.

Yine uzun yıllar bolca dinlenebilecek ve müzik tarihimize başarısıyla adını yazdıracak bir başka şarkı da Sensin Benim Çilegahım. Albümde Cemal Safi'nin yokluğundan dolayı oluşan negatif durumu rahatlıkla pozitife çevirecek sözlere ve zamanla dillere pelesenk olacak bir ezgiye sahip bir şarkı. Bunun dışında benim öyle süslü cümlelerle övmeyi düşünmediğim ama sevenleri tarafından oldukça beğenilen Mübarek isimli şarkı yine bu klasmana uygunluk gösteriyor.

Bu albümde vasatın altında tek bir şarkı vardı o da Güneşimsin. Onun dışında vasat çizgisini teğet geçen bir şarkı da mevcut. Sanırım adı Sevim Emre ile özdeşleşecek olan Bugün Senin Doğum Günün. Sağlam bir altyapısı olmasa bu şarkı da o denli değer bulamayabilirdi kanımca.

Orhan Gencebay sayesinde benim bayramım da yeni yılım da mutlu başladı, umarım siz okuyucularım da bu bayramı ve yeni yılı mutlu ve sağlıklı geçirirsiniz. Biz yine kısık kısık seslere (acaip) meftun oluruz.

Kervan Plakçılık, yine, sundu.

...................................................................

Bu yazıyla birlikte bu sitedeki ilk yılımı doldurup kıdem almış oldum bizim Kera'nın deyimiyle. Tam bir yıldır sevgili dostum Ergin Erdemir'le birlikte size şarkılar sunduk en güzellerinden. Bundan böyle Ergin dostum bu işin başına geçiyor. O'na Ayın Şarkılar'ında başarılar dilemiyorum zira Ergin, bu ülkede bu işi başarabilecek ilk kişidir. Ben de bu aydan itibaren Öyle Bir Geçer Zaman Ki ile birlikte sinemaya da el atıyor ve Figüran Kahve'mi Hayatımın Kadınısın filmiyle açıyorum. Hepinizi bekliyor, 2007'nin "adam gibi" geçmesini diliyorum
Hepimiz Mehmet'iz Hepimiz Türk'üz

http://mtiryaki.blogcu.com

aytacbatu
Posts: 1
Joined: 30 Dec 2006, 01:15

Yeni Albüm

Post by aytacbatu » 31 Dec 2006, 02:24

Merhaba Dostlar
Günlerdir takip ediyorum yazılanları, ben de birkaç cümle ile düşüncelerimi söylemek istiyorum. Öncelikle Orhan Gencebay ın ses performansı beni oldukça şaşırttı. Yürekten Olsun albümünde hele Kaz Mezarcı da sesinin durumu beni çok üzmüştü. Kale gibi gerçekten de daha uzun süre okur şarkıları daha önce bir arkadaşın da dediği gibi. Albümü de çok beğendim, özellikle Sensin benim Çilegahım harika olmuş eline sağlık Orhan Baba. Yeneceğim kendimi gibi şarkıları pek benimsemesem de yeni dinleyicilere albümün ulaşabilmesi bakımından önemli. Tekno müzik yapan bir arkadaş albümü şöyle bir tarayınca o şarkıyı hemen öne çıkardı ve Bu iş yapar dedi. Yukarıdaki yazıda Güneşimsin çok hafife alınmış ama ben sevdim o şarkıyı. Bundan iyisi can sağlığı. Zaten artık 2 şarkılık single çıkartacagına göre hasret uzun sürmeyecek, bence güzel bir fikir.Bir de dikkatimi çeken diğer şey de Mübarek ve Besmele gibi şarkı sözlerindeki tasavvufi ağırlık , yeni birşey değil elbet ama 2. hayatım dediği by pass sonrası dönemde albümlerinin sözlerinin şükrünü ifadesi etmesi.
Bazı arkadaşlarda albümün hep beklentilerinin altında olduğunu söylüyorlar, benim düşüncem sanırım bu arkadaşlar o eski albümlerdeki hafif isyan tadını almak istiyorlar ama bundan sonra bunu beklemek yanlış olur. Ortam eski ortam değil Orhan gencebay ne kadar bazı kesimlerden eleştiri alsa da toplumun hemen bütün kesimi tarafından kabul gördü, saygı gördü , göruyor ve görecek. Yani Orhan Babanın bundan sonra Batsın Bu Dünya demesini pek bekleyemeyiz. Birkaç cümle dedim söz uzadı gitti. Sürçi lisan olduysa affola.

User avatar
sabır taşı
Kıdemli Üye
Posts: 1179
Joined: 26 Jan 2005, 18:32
Contact:

Post by sabır taşı » 31 Dec 2006, 10:39

selam dostlar..öncelikle herkese hayırlı bayramlar...

rahatsızlık nedeniyle kac gündür giremiyordum foruma..bayagı bir mesaj birikmiş..albüm hakkinda yorumlar..vs.vs...

son 16 yılda gencebayın çıkarmış oldugu albümlerini bekleme ve karşılama heyecanı yaşayan birisiyim...ve ilk kez bu albüm bana cok tuhaf ve ilginc geldi.... :roll:

ancak tabiki nedenleri var kendi icinde...ve en önemlisi bu durumun oluşumunda etkin rol oynayan aktif kişi (üstad yani),kendi irade ve tercihi ile oluşturdu...

52 beden elbise giyinen insana 48 yada 50 beden elbise giydirilmiş gibi geldi..orkestrasyon olarak...albüm...gencebayın klasIk orkestra düzenini almadım...ben bu albümde..

besteler ve özellikle düzenlemelerde hakeza böyle...

gencebay usta; piyasada kulaklarda aşinalık oluşturmuş düzenleme,icra şekillerinden de faydalanarak bir albüm hazırlamış..buda tercihtir...hür iradesi ile..

eserlerdeki farklı müzik tarzları bağlantıları,renklendirmeler,geçişler,
kompozisyonlar vs.vs.vs.vs... o derinlik,zenginlik ..... gencebayın farklı oldugunu gösteren önemli ayrıntılardan idi...bu albüm diğer albümlerine göre daha düz olmuş...tabiri uygunsa..her albümü bir kilim olarak degerlendirsek..bu albümde düz ve fazla derinligi detayları olmayan bir nakış tarzı seçilmiş..tüm ağırlık kemanlara verilmiş..keman icralarinda bazi sarkilarda farkli ve piyasada revacta olan gecişler ve süslemeler var..

beni tatmin etmedi....kesinlikle tatmin etmedi..(şarkıların okunuş tarzı ve ustanın sesteki performansı,bağlamadaki duygular,ve genel olarak baglama icrası hariç)

ancak ;

buda bir tarzdır,bir yansıma ve yansıtma üslubudur...kendi içinde bir bütünlüğü olan ve albenisi olan bir tarz..zevklere göre tabi..ben ebru gündeş,müslüm gürses,kibariye,dinliyor gibi oldum bu albümde.. :roll:

gencebay üstad her tarzı kendi icinde beceriyle yapabilecek birisi oldugu icin...bu tarzıda iyi yapmış..tabi canının istedigi kadar..

korsan,mp3 siteleri,vs.vs..telif hakları gibi nedenlerle albümlere harcadıgı paranın karşılığını ve manevi emegin manevi karşılığını alamayan sanatcı,albüm yapmak zorunda kalıdıgında ne kadar kalite kaygısı olur,kendini gösterme kaygısı olur,yenilik kaygısı olur bilmiyorum...!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!! ve o durumda kalan bir icracıya hak veriyorum...en azından haline saygı duyuyorum..

albüm tuhaf ve ilginc geldi..dedim yazımın basında ancak kötü demek istemedim tabi...bunuda belirteyim...

gencebayın daimi dinleyicilerinin dışındaki müzik dinleyenlerininde ilgisini cekebilecek şarkılarda var bu albümde..ilgi görebilir..

tüm gönül dostlarına hayırlı olsun..

bellisimo
Posts: 3
Joined: 29 Dec 2006, 22:15

Post by bellisimo » 31 Dec 2006, 20:50

oncelikle bu forumu coktan beri takip ettigimi soylemek istiyorum. kismet bu guneymis bence album beklentilerimin cok ustunde sarkilar harika kisacasi bir GENCEBAY klasigi :lol:

bellisimo
Posts: 3
Joined: 29 Dec 2006, 22:15

Post by bellisimo » 31 Dec 2006, 21:13

arkadaslar internetten bir sayfada cok kisa biir surede fuul albumu indirile bilen bir sayfa buldum ne yapmamiz gerekiyor ilgili arkadasa adresi vericem .....

User avatar
sahan61
Kıdemli Üye
Posts: 180
Joined: 29 Jul 2006, 13:14
Location: İstanbul

Post by sahan61 » 31 Dec 2006, 21:57

Bellisimo korsan ihbar hattını arayabilirsin.Şu anda numarayı hatırlamıyorum ama sitede var.

Yada hacker bir arkadaşın varsa söyle o siteyi ban lasın :lol: :lol: :lol:
Şu Koskaca Alemden Yalnızlık Aldığımı, Nihayet Öldüğümü Nerden Bileceksin?

User avatar
estarabim
Kıdemli Üye
Posts: 181
Joined: 13 Sep 2005, 12:27
Location: Tekirdağ (rakı siparişleri alınır:) )
Contact:

Post by estarabim » 01 Jan 2007, 00:13

2007 yılının ilk forum mesajı Orhan Baba'ya bu muhteşem albümü çıkardığı ve bizlere bu zorlu ortamda hediye ettiği için sağlık ve mutluluk dileklerimle gitsin
Hepimiz Mehmet'iz Hepimiz Türk'üz

http://mtiryaki.blogcu.com

User avatar
burhansenkal
Kıdemli Üye
Posts: 432
Joined: 28 Jan 2005, 01:55
Location: SAMSUN
Contact:

Post by burhansenkal » 01 Jan 2007, 04:04

evet epey dinleyip hatmi sefer eyledim.
Sabır taşı kardeşime katılıyorum.
Bazı kardeşlerimin bu albümü eskilerle kıyaslamasını yadırgıyorum .Amma bu albümde de eski kalıplardan nağmeler duyuyorum.
En çok sıkıntım ve takıldığım konu orkestra...
Çok zayıf. bir de kayıt ta kayıp var.
İlk dinlememdeki o eksiklik gitmedi maalesef.
Sözler şık,mükemmel,edebiyet ta ders konusu ama müzik maalesef..
Zenginlik yok. "Yeneceğim kendimi " ne o öyle. O sözlere o müzik....
Favorim "mübarek"....
Az daha uğraşsa "besmeleyle başla" hakkaten "besmeleyle dinle "olabilirdi.
Bu şartlarda Orhan Baba "bir daha sevenlerimi bu kadar bekletmiycem" sözüne güvenerek bekliyeceğim.

User avatar
kdeniz
Yeni Üye
Posts: 44
Joined: 04 Jul 2006, 16:27
Contact:

Post by kdeniz » 01 Jan 2007, 14:46

Bir şey soracağım. Daha önce bir hırsızlık olayı olmuştu. Orkestranın biraz zayıf kalması bu yüzden olabilir mi? Acaba aynı özeni gösteremedi mi tekrar yapınca? Orhan Gencebay'ın en hassas olduğu yerlerin başındadır çünkü orkestra
Ümit bekleyiştir, hasret aramak,
Sevmek bulanık bir denize dalmak...

User avatar
sabır taşı
Kıdemli Üye
Posts: 1179
Joined: 26 Jan 2005, 18:32
Contact:

Post by sabır taşı » 01 Jan 2007, 15:17

hırsızlık olayı ile bir bağlantısı olacağını zannetmiyorum..çünkü çalınan eserlerin ham kopyası varmış üstatda...oldugu gibi şu an dinlediğimiz şekliyle... sonradan tekrar orkestranın icrası falan söz konusu değil yani..en basta calan orkestra neyse şimdi dinledigimizde o....

orkestranın zayıf kalması...tercihten kaynaklaniyor...ve bu tercihleri tetikleyen en önemli nedenlerin başında maddi konular geliyor..maddi konular vesilesi ile tercih olusturmayı tetikleyen en önemli neden de korsan...korsan ...korsan......... tabi bunun dışında piyasada revacta olan tını ve melodi ortamını yakalamak icin bu kadar imkanlarda yetiyor..buda ayri bir gercek...

orkestrayı kısıtlamak son zamanlarda bir cok albüm çıkaran kişinin uyguladıgı bir metod...

yani hic çıkarmama varken,böylede olsa albüm çıkaran kişileri kutlamak lazım..böyle riskli ortamda dinleyenlerini kırmadıkları için..orhan abiyide tabi...

User avatar
senfonik
Kıdemli Üye
Posts: 239
Joined: 08 Jul 2006, 11:02
Location: GEBZE

Post by senfonik » 02 Jan 2007, 12:28

herşeyden önce hayırlı bayramlar ve ii seneler diliyorum tüm dost ve arkadaşlarıma..

albüm hakkında daha sağlıklı ve doğru kritik yapabilmem açısıından bu süre içerisinde belirli zaman ve ve ruh hallerinde dinleme gereği duyup yorum için günlerin geçmesine sebebiyet verdim..!(yinede yüzde yüz doğru yorum yapacağımdan şüpheliyim ..)

aslında albüm adı gibi yargısız inafaz yapmamalıydım!çünkü ilk dinlememdeki his ve düşüncelerimle son dinlemem arasında değişiklik olmadı desem yalan söylemiş olurum..fakat bunuda tek bir gerçeğe bağlıyorum sırf bana özel bir gerçek değil bu..bizde gencebay bağışıklılığı mevcut maalesef..çünkü bu zaafiyetimiz yüzünden istesekte istemesekte ruhumuz beynimiz vucudumuz eserleri kabul ediyor veya etmek zorunda kalıyor yani kana ruha karışıyor..

ama yinede duygusallığı bir kenara koyup gerçekleri söylemem gerekirse umduğum beklediğim ve 2 seneyi aşkın uğraş emek verilen albüm bu olmamalıydı..:(

nedenlerine gelince ana başlıklar halinde özetlemeye çalışayım..!(yalnız bu eleştri ve kritkilerim piyasa müziğiyle kıyas değil genecebayı gencebayla kıyasımdır yalnış anlaşılmasın)

1_) albümdeki eserler gencebayı gencebay yapan en büyük özellik olan(diğer besteci ve müzisyenlerden ayıran) aranağme ustalığı makam kullanımı ve içindeki geçkileri uygulama bakımından zayıf kalması..

2_)akustik elektro ve diğer telli enstrumanlara (kendi icraasında)bu eserlerinde yer vermemesi (viritüöz özelliğini yansıtmaması)veya buna
uygun eserleri düşünüp uygulamaması..

3_)bu albümde 1-2 eser dışında kendini tekrarlaması yani (kendinden çalması)

4_)yine nedendir bilinmez 2.klasikler le beraber akustik davula dönüşü kesinleşti dediğim düşüncem yine bu albümle son buldu..çünkü pc davul programı kullandı..buna neden gerek duyuyor anlamış değilim maddiyatmı tercihmi cevabını merak ediyorum..?

5_)albüm saundunu da çok beğenmiş değilim bunda başta davul tercihinin pc olması etken..(bir hasret rüzgarı bir cevap ver veya klasikler 2 deki gibi akustik davul tercih etmemesi)ama şart oğlu şartsa pc davul kullanması bunu daha i bilen ve bir yeneceğim kendimi eserinin davulunu yazan iskeder paydaş ı kullanmalıydı..(bu benim düşüncem)

evt albüm içinde 10 beste var..besmeleyle başla dışında hepsi batı si tonunda yazılıp icra edilmiş..buda çok ilginç ilk defa tek bir tonda icra edilen bestelerden oluşan bir albüm..

bir ilginçlik daha segah buselik hicaz ve uşşak dışındaki 6 eseri eseri kürdi makamında(ana tema olarak) hicaz makamı ve yürük semai 6/8 lik mübarek bestesi dışında yine 4/4 8/8 ve 2/4 lük usuller kullanmış albümde..

genel anlamda partisyon enstruman tercihleri doğru yalnız o minicik bri bölümde şan altı duyduğumuz elektroyu önde ve baş enstruman duymalıydık en az bir eserinde..(yani fuzz midi elektro jazz ımsı solosundaki gibi değilde)

ud ve klarneti ön planda tutan eserleri tercihi doğru diyebilrim..malum gün şartları klarnetin popülerlik kazanması dolayısıyla....

ilk defa albüm adı doğru tercih..
ve ilk klip (gencebayda klasiktir her albümde)albüm adındaki şarkıya çeker tamam dedim bu sefer doğru tercih kendiliğinden allah tarafından oluştu..ama birde bakayım bu sefer doğum günün şarkısına çekilmiş..:((
yine yalnış yine yalnış..
ama bu klip hatıra anlamında ve gencebay şarkılarını tanıtacak en az 2-3 klıp hakkı ve düşüncesindeyse ne ala o zaman üzülmem..çünkü en fazla 2 klip çekiyor albümlerinde..

eğer bundan sonraki çekeceği klip şarkılarını düşünüyorsa bence bunlardan biri muhakkak yargısız inafaz olmalı..bu şarkı piyasaya çok uygun ve tutukabilecek halk tarafından sevilebilecek ve anlaşılabilecek güzellikte ve kıvamda çünkü..!

ama bunun ardından çekeceği ve tercih edeceği klıp bu 4 şarkıdan biri olmalı benim naçizane görüşüm..

yeneceğim kendimi
sensin benim çilegahım
aşkın hesabı olmaz veya mübarek..!

besmeleyle başla gencebayın kendinden çaldığı bestelerinden biri yine kii..bunun babası yani sev gönlünce yaşa benim en tuttuğum senfonik çalışmalarıın ve denemelerinin en güzel örneğiydi..maalesef bu son yaptığı onu aşamamış..bunun başlıca nedeni turhan yükseler gibi bir ustanın sev gönlünce yaşadaki düzenlemedeki etkisi birinci neden! 2 si ise bağlamanın bu eserde ona göre daha sönük kalması..
fakat bu eseri ilk duyan ve sev gönlünce yaşa eserinin varlığından haberdar olmayan halk ve müzisyenlerce baş tacı olabilir..çünkü gerek partisyon bağlama keman ve zurnanın notları ustalık ister güzellikte..biraz cantury biraz hint vari havası ilginç ve hoş bir hava veriyor şarkıya..

bozlak eserine gelince..üzerinde çok oynama yapıp saf yalın halinden orjinalliğinden uzaklaştırmış gereksiz senkoplar la ve rock umsu fuzz gitar ve keman partileriyle..ender bir iki eserinde gördüğüm aranağmedeki acilite bağlama çalımı güzel okullarda ders etüd çalışması yaptıracak yazılımı var..ama klasik bir bozlak değil gencebayvari..(ilah gözlerin gurbet veya gönül dağı gibi)

ses olarak yorumlamaya gelince..yaşının ve gerçek manada ses sanatçısı özelliğinin ön planda olmadığını düşünürsem bekeldiğim sevyelerde..ama ses geveşemiş parlaklığını ve gücünü yitirmiş durumda..son teknoloji imkanların sunulduğu bu stüdyoda bile ancak bu kadar olabilirdi ses performansı..burda küçük bi not düşeyim..o konser sever ve gencebayın canlı saatlerce şarkı söylebileceğini kendine inandıran dostlara..!lütfen gerçekleri görün bu saatten sonra gnecebaydan canlı ses performansı beklemeyin ve onu bu ısrarlarla zorda bırakmayın lütfen rica ediyorum..!

şarkı sözleri ii bu albümde ama ben yine en az bir cemal safi güftesini besteleyip bu albüme almasını isterdim..

bu arada albümde orkestra olarak iştirak eden müzisyenleri incelediğimde bi kaç isim dışında yeni isimlerde gördüm..yani kanun klarnet bass gitar ve kemanlar dışında..

2 yıl beklenen bu albümde bence 10 değil 12 şarkı olmalıydı..!

genel olarak artık topralarsamm bu albüm piyasanın üstünde bir albüm..
ama gencebay kendini ve eski yapıtlarını aşmışmı derseniz hayırr derim..!
umud edilen beklenen müzikal anlamda sanatsal bir albüm olmuşmu derseniz hayır derim..

ama gencebaycıyız işte kahretsin..:((
bağışıklılığım var kanıma ruhumu beynime bu albüm karışmaya işlemey başladı benim.. bu elde değil..

ama asıl bir gerçek varki!

pazara kadar değil mezara kadar kralcıyım..

seni seviyorum kocayürek..
sağlık huzur başarı ve üstün sanatsal yapıtlar seninle olsun..

saygılarımla
mesut.. :wink:
SENFONİK ŞİİR VE BAĞLAMA KONÇERTOSU İLE YANIP TUTUŞUYORUM..
SEVGİLİ KRAL HAYALMİ GERÇEKMİ BU SÖZLER..
UYANDIR BİZİ..

User avatar
sabır taşı
Kıdemli Üye
Posts: 1179
Joined: 26 Jan 2005, 18:32
Contact:

Post by sabır taşı » 02 Jan 2007, 22:08

eyv..mesut kardeş....yorumunda belirttiğin noktalara katılıyorum...

bizde senin gibiyiz valla, ninnide söylese baştacımız koca yürek... :D

bunada şükür...diyorum ben..napalım..şükredelimki..belki daha iyisi gelir.. :wink:

fatsalix
Posts: 2
Joined: 16 Dec 2006, 01:53

Post by fatsalix » 02 Jan 2007, 22:17

yeni albümden yeneceğim kendimi,bugün senin doğum günün,besmeleyle başla ve yargısız infaz hariç diğer altı şarkıyı oldukça beğendim..favorilerim güneşimsin,sensin benim çilegahım ve aşkın hesabı olmaz...

User avatar
burhansenkal
Kıdemli Üye
Posts: 432
Joined: 28 Jan 2005, 01:55
Location: SAMSUN
Contact:

Post by burhansenkal » 03 Jan 2007, 02:14

güzel ve dem vuran yorumlar yapmışsınız. Baştacı.........
Biz gerçek dostuz. bunu unutmamışız.Şakşakcı dostlar değil.Sezarın hakkı sezara
E boşa da "gönül dostları" lakabını almadık..

User avatar
senfonik
Kıdemli Üye
Posts: 239
Joined: 08 Jul 2006, 11:02
Location: GEBZE

Post by senfonik » 03 Jan 2007, 13:01

burhansenkal wrote:güzel ve dem vuran yorumlar yapmışsınız. Baştacı.........
Biz gerçek dostuz. bunu unutmamışız.Şakşakcı dostlar değil.Sezarın hakkı sezara
E boşa da "gönül dostları" lakabını almadık..

burhan bey tşk ler..daha çok ayrıntı ve nüanslar varki tartışılacak konuşulacak hem albüm hakkında hemde gencebayın son yıllardaki sanatsal politikası hakkında..
ama buna ne sayfa nede zaman dayanır..!
ben sadece ilk etapta aklıma gelen ve takılan şeyleri dile getirdim..yoksa benimde eksiklerim olmuştur veya sonradan düşüncelerimde değişiklik olabilir..çünkü dünyada değişmeyen tek şey değişim..

saygılar
mesut :wink:
SENFONİK ŞİİR VE BAĞLAMA KONÇERTOSU İLE YANIP TUTUŞUYORUM..
SEVGİLİ KRAL HAYALMİ GERÇEKMİ BU SÖZLER..
UYANDIR BİZİ..

User avatar
sabır taşı
Kıdemli Üye
Posts: 1179
Joined: 26 Jan 2005, 18:32
Contact:

Post by sabır taşı » 03 Jan 2007, 16:21

aynen :D değişmeyen tek şey değişim..eyv.mesut kardes..

burhan abinin gönül dostu yorumunada katılıyorum..

vicdan ; kişinin içindeki dostu..dost ise insanın dış dünyasındaki vicdanıdır... (sabır taşı)

dostlukda bu şartdır zaten abi haddim olmayarak yorum yapıyorum..sürç-ü lisan olursa affola..

dogrularına dogru,yanlıslarına yanlıs,fazlalıklarını eksıklerini sana gösteren bir gayret ve bunu seni zor durumda bırakmak icin degil,kendi gayretlerimizle göremediklerimizi bu gayretin ayna olması ile görebilmek...hic bir menfaat karşılık beklemeden...

dostluk...

...........

....

Locked