Son Kasetteki Şarkıların Makamları ( Ken Yorumum )

Kapanmış konulardan yararlanabilmeniz için arşiv bölümüne taşınmaktadır.
User avatar
idam_mahkumu
Site Admin
Posts: 323
Joined: 16 Jan 2005, 19:43
Location: Gaziantep
Contact:

Son Kasetteki Şarkıların Makamları ( Ken Yorumum )

Post by idam_mahkumu » 29 Dec 2006, 12:36

Arkadaşlar kasette ki şarkıları henüz bağlamamda geçmedim. Şuan sadece Sensin Benim Çileganım adlı eseri çalışıyorum..

Fakat kulağımda kalan melodilerden çıkardığım bilgilere göre ufak bir araştırmayı sizlere sunmak istiyorum.

Bilimsel bir tarafı yok. Tamamen kendi küçük düşüncelerim.

Eserlerin Makamları

BUGÜN SENİN DOĞUM GÜNÜN : NİHAVENT
GÜLÜNCE DAHA GÜZEL : NİHAVENT
MÜBAREK : HİCAZ
BESMELEYLE BAŞLA : NİKRİZ
AŞKIN HESABI OLMAZ : SEGÂH

YARGISIZ İNFAZ : NİHAVENT
YENECEĞİM KENDİMİ : KÜRDÎ
SENSİN BENİM ÇİLEGAHIM : MUHAYYERKÜRDÎ
GÜNEŞİMSİN : UŞŞAK
SÖYLENMEDİK SÖZ KALMADI : HİCAZ


Belki doğrudur belki değildir ama sanki böyle.. Belkide şarkıların bazı kısımlarının makamları bunlardır. Ama sanırım ağırlıklı olarak bunlar. Bana Göre yani..

İso sen ne diyosun bu işe ? Akın abinin yorumlarınıda merak ediyorum..

ETAP
Posts: 7
Joined: 09 Sep 2006, 22:50

Post by ETAP » 30 Dec 2006, 16:15

aşkın hesabı olmaz
segahtan daha çok saba makamına kaçıyo sanki.. vurda öyle git e benziyo... sensin benim çilegahımda muhayyer olsa gerek bu benim zayıf bilgilerimle olacak iş değil diye vaz geçtim.. net bilen arkadaşlar makamları yazarlarsa iyi olur tabi bizim gibi amatörlere makamları kawramada yararlı olabilir..zaten babanın eserleri hep dilimizde bilerek söyleriz makamlarını..
işş

User avatar
Gönül_Dostu
Kıdemli Üye
Posts: 215
Joined: 08 May 2006, 15:56
Contact:

Re: Son Kasetteki Şarkıların Makamları ( Ken Yorumum )

Post by Gönül_Dostu » 30 Dec 2006, 18:28

idam_mahkumu wrote:Arkadaşlar kasette ki şarkıları henüz bağlamamda geçmedim. Şuan sadece Sensin Benim Çileganım adlı eseri çalışıyorum..

Fakat kulağımda kalan melodilerden çıkardığım bilgilere göre ufak bir araştırmayı sizlere sunmak istiyorum.

Bilimsel bir tarafı yok. Tamamen kendi küçük düşüncelerim.

Eserlerin Makamları

BUGÜN SENİN DOĞUM GÜNÜN : NİHAVENT
GÜLÜNCE DAHA GÜZEL : NİHAVENT
MÜBAREK : HİCAZ
BESMELEYLE BAŞLA : NİKRİZ
AŞKIN HESABI OLMAZ : SEGÂH

YARGISIZ İNFAZ : NİHAVENT
YENECEĞİM KENDİMİ : KÜRDÎ
SENSİN BENİM ÇİLEGAHIM : MUHAYYERKÜRDÎ
GÜNEŞİMSİN : UŞŞAK
SÖYLENMEDİK SÖZ KALMADI : HİCAZ


Belki doğrudur belki değildir ama sanki böyle.. Belkide şarkıların bazı kısımlarının makamları bunlardır. Ama sanırım ağırlıklı olarak bunlar. Bana Göre yani..

İso sen ne diyosun bu işe ? Akın abinin yorumlarınıda merak ediyorum..



ömer sağolasın ben albüme biraz geç kavuştum perşembe, 2 gündür fırsat buldukca dinlemeye çalışıyorum.
güzel bir konuyu ele almışsın teşekkürler bayramdan sonra inşallah tespitlerimi ve analizlerimi elimden geldiğince yazmaya çalışacağım.

User avatar
senfonik
Kıdemli Üye
Posts: 239
Joined: 08 Jul 2006, 11:02
Location: GEBZE

Post by senfonik » 02 Jan 2007, 13:06

sevgili idam mahkumu..makam tespitlerini neye ve kime göre yaptın bilmiyorum ama yardımcı olmaya çalışayım madem mearklısın kardeşim..

doğum günü...kürdi
gülünce daha güzel...kürdi
mübarek...hicaz
besmeleyle başla...buselik(mahur geçkili)
aşkın hesabı olmaz ..segah
yargısız infaz...kürdi
yeneceğim kendimi..kürdi
sensin benim çilegahım...kürdi
güneşimsin...uşşak
söylenmedik söz kalmadı ..kürdi(bozlak karciğar geçkili)

senin en büyük duyum yalnışın nihavent dediğin eserlerde olmuş..karar sesine bakarsan (si bemol) yani dik kürdi perdesini ve karar (la )perdesini yedeni (sol) rast perdesiyle ayırt edebilirsin..bunu sana burda yazmayla anlatmam göstermem ve sesleri basmam lazım..

ama benimde hatam olabilir veya eksiğim olabilir..çünkü gencebay besteleri klasik makamsal kalıp dışıdır bir çoğu.. ama ana tema olarak yukrada yazdığım makam analizi yol gösterebilir sana..
saygılar
mesut..
SENFONİK ŞİİR VE BAĞLAMA KONÇERTOSU İLE YANIP TUTUŞUYORUM..
SEVGİLİ KRAL HAYALMİ GERÇEKMİ BU SÖZLER..
UYANDIR BİZİ..

User avatar
sabır taşı
Kıdemli Üye
Posts: 1179
Joined: 26 Jan 2005, 18:32
Contact:

Post by sabır taşı » 02 Jan 2007, 21:56

:wink:

User avatar
Gönül_Dostu
Kıdemli Üye
Posts: 215
Joined: 08 May 2006, 15:56
Contact:

Post by Gönül_Dostu » 03 Jan 2007, 16:35

son inceleme ve tespitlerime göre yeni albümdeki kullanılan makamlar

bu gün senin doğum günün-kürdi-

gülünce daha güzel-kürdi
nihavent ve hicaz geçkili

mübarek-hicazkar

besmeleyle başla-çargah-karçığar geçki

aşkınhesabı olmaz-segah-

yargısız infaz-kürdi-

yeneceğim kendimi-kürdi-karcığar geçki-
rock ritm

sensin benim çilegahım-kürdi-

güneşimsin mehtabımsın -uşşak

söylenmedik söz kalmadı-muhayyerkürdi-
karcığar geçki(T.H.M de bozlak tarzı)

atac
Yeni Üye
Posts: 19
Joined: 23 Oct 2006, 02:55
Location: Essen / Almanya

Post by atac » 02 Feb 2007, 02:49

Sevgili Gönül Dostları,

Uzun zaman oldu, görüşemedik. İnşallah afiyettesinizdir.

Son albümü sizlerden biraz daha geç edinebildik buradaki imkânlar dâhilinde ve değerlendirmemizi de ancak yapabiliyoruz. Gerçi “Senfonik” rumuzlu arkadaşımız albümdeki eserlerin makamlarını gayet güzel tespit etmişler, lakin kabul buyurursanız, naçizane biz de bir iki noktayı ekleyelim. Bu arada eserleri sadece teknik anlamda analiz etmek istediğimi özellikle belirtmek isterim.

BUGÜN SENİN DOĞUM GÜNÜN

Eser, Batı Müziği’ne göre Si perdesi (sesi) kararlı, Türk Müziği’ne göre ise, ana karar perdesi La olan Kürdi Makamı’nın, Mi üzerinden (Türk Müziği’ndeki terimiyle 4 sesten) seslendirilmesiyle icra edilmiş.

Eserde, Fa (Acem) perdesi özellikle güçlendirilerek Acemkürdi Makamı da hissettirilmiş. Kürdi Makamı’nın alışılagelmiş seyri dışında, makamın pestteki genişlemesine de yer verilmiş.

GÜLÜNCE DAHA GÜZEL

Eser, Batı Müziği’ne göre Si perdesi (sesi) kararlı, Türk Müziği’ne göre ise, ana karar perdesi La olan Kürdi Makamı’nın, Mi üzerinden (Türk Müziği’ndeki terimiyle 4 sesten) seslendirilmesiyle icra edilmiş.

Aranağme ve bazı melodik cümleler sonunda kullanılan Fa # perdesi ile meyan bölümünde kullanılan Mi üzerindeki Uşşak çeşnisi, Kürdi Makamı’nın seyrinde pek rastlanmayan özelliklerden.

MÜBAREK

Eser, Batı Müziği’ne göre Si perdesi (sesi) kararlı, Türk Müziği’ne göre ise, ana karar perdesi La olan Hicaz Makamı’nın, Mi üzerinden (Türk Müziği’ndeki terimiyle 4 sesten) seslendirilmesiyle icra edilmiş.

Şan girişindeki Mi üzerinde Uşşak çeşnisi makamın alışılagelmiş seyrinin dışında hoş bir renk olmuş.

BESMELEYLE BAŞLA

Eser, Batı Müziği’ne göre Mi perdesi (sesi) kararlı, Türk Müziği’ne göre ise, ana karar perdesi La olan Buselik Makamı’nın, yine aynı perde üzerinden (Türk Müziği’ndeki terimiyle yerinden) seslendirilmesiyle icra edilmiş.

Şan bölümü melodik olarak oldukça basitmiş gibi gözükse de, ara saz bölümündeki geçkiler oldukça enteresan. Ara sazda önce Mi üzerinde Çargah, ardından Si üzerinde Çargah ve son olarak zurnanın girdiği bölümde Mi üzerinden Buselik yapılıp tekrar ana diziye dönülüyor.

AŞKIN HESABI OLMAZ

Eser, Batı Müziği’ne göre Si perdesi (sesi) kararlı, Türk Müziği’ne göre ise, ana karar perdesi Si 1 koma bemol (Segah) perdesi olan Hüzzam Makamı’nın, Mi 1 koma bemol perdesi üzerinden (Türk Müziği’ndeki terimiyle 5 sesten) seslendirilmesiyle icra edilmiş.

Lakin bu eserde, Mi bemol – Fa diyez aralığı Hüzzam Makamındaki uygulamadan daha da açık kullanıldığı için otomatikman kulaklarda Hicaz, dolayısıyla da Saba tınlıyor olması münasebeti ve özellikle yeden perdesi olarak da Sol # kullanıldığı için makam Dügah’ı da andırıyor.

Netice olarak, aradaki kısa Segah çeşniyi de dikkate alırsak, eserin makamına Mi bemol – Fa # aralığı daha geniş kullanılmış Hüzzam demek daha mantıklı geliyor.

YARGISIZ İNFAZ

Eser, Batı Müziği’ne göre Si perdesi (sesi) kararlı, Türk Müziği’ne göre ise, ana karar perdesi La olan Kürdi Makamı’nın, Mi üzerinden (Türk Müziği’ndeki terimiyle 4 sesten) seslendirilmesiyle icra edilmiş.

Kürdi Makamı’nın seyrine bağlı kalınmış.

YENECEĞİM KENDİMİ

Eser, Batı Müziği’ne göre Si perdesi (sesi) kararlı, Türk Müziği’ne göre ise, ana karar perdesi La olan Kürdi Makamı’nın, Mi üzerinden (Türk Müziği’ndeki terimiyle 4 sesten) seslendirilmesiyle icra edilmiş.

Kürdi Makamı’nın seyrine bağlı kalınmış.

Eserdeki Rock soundu gerçek Rock sounduna yakın olduğu için (İskender Paydaş farkından olabilir) bence dikkate değer bir çalışma.

SENSİN BENİM ÇİLEGAHIM

Eser, Batı Müziği’ne göre Si perdesi (sesi) kararlı, Türk Müziği’ne göre ise, ana karar perdesi La olan Kürdi Makamı’nın, Mi üzerinden (Türk Müziği’ndeki terimiyle 4 sesten) seslendirilmesiyle icra edilmiş.

Kürdi Makamı’nın seyrine bağlı kalınmış.

GÜNEŞİMSİN

Eser, Batı Müziği’ne göre Si perdesi (sesi) kararlı, Türk Müziği’ne göre ise, ana karar perdesi La olan Uşşak Makamı’nın, Mi üzerinden (Türk Müziği’ndeki terimiyle 4 sesten) seslendirilmesiyle icra edilmiş.

Uşşak Makamı’nın seyrine bağlı kalınmış.

SÖYLENMEDİK SÖZ KALMADI

Eser, Batı Müziği’ne göre Si perdesi (sesi) kararlı, Türk Müziği’ne göre ise, ana karar perdesi La olan Karcığar Makamı’nın, Mi üzerinden (Türk Müziği’ndeki terimiyle 4 sesten) seslendirilmesiyle icra edilmiş.

Makam, normalinden farklı bir şekilde, inici olarak işlenmiş. Karara doğru Si koma bemol perdesi (Segah perdesi) normalinden daha pest basılsa da (tam bemole doğru – bozlaklardaki gibi) parça tipik karcığar özellikleri taşıyor.

M. Alp ATAÇ’ın Özel Notu:

Sevgili Gönül Dostları, bir inceleme yaptığımız takdirde, günümüz Türk Müziği eserlerinin (Pop, Fantezi Arabesk, Sanat, Halk Müziği fark etmiyor) büyük bir kısmının Kürdi Makamında bestelendiğini görüyoruz. Tıpkı Orhan Hoca’mızın bu albümünde olduğu gibi (5 Eser).

Bunun sebeplerinin neler olabileceği hakkında (ki Orhan Hoca’yı bu değerlendirmenin kesinlikle dışında tutarak yazıyorum) fikirlerimi sunmak isterim:

1-Elektronik Müzik aletlerinin gündelik hayatımıza oldukça girmesi ve bu sazların Türk Müziğine özgü, koma sesler dediğimiz ara frekanslara tam olarak haiz olmaması sebebiyle özellikle yeni neslin kulağı koma sesleri duymaz, daha doğrusu duyamaz ve de tanımaz olmuştur.

2-Yeni nesil, eski nesle nazaran, koma seslere sahip otantik sazlarımız yerine söz konusu bu elektronik sazları daha çok seçer ve çalar olmuştur (Batının bize oldukça anlamlı !? hediyelerinden). Kaldı ki, bu müzisyenlerin piyasada daha çok iş buldukları da aşikârdır (Örnek: Eskiden düğünler orkestra ile yapılırken, günümüz düğünlerinde bir tek orgun koca düğünü bitirmesi gibi). (Nerde o eski düğünler..? İç geçirmeyin, mazide kaldı!)

3-Günümüzde müzikle uğraşan kesim, eski müzikçilere nazaran, araştırmacılıktan uzak, hazırcı, yeni bir şey üretemeyen, taklitçi, yaratıcılığı kısıtlı bir nesil olarak göze çarpmaktadır (İstisnalar hariç).

4-Kürdi Makamı’nın armonilendirilmesi, dizisinde koma sesler barındıran diğer makamlarımıza nispeten çok daha elverişlidir.

5-Ne yazık ki, estetik zevklerimiz günden güne körelmektedir. Şöyle bir hatırlatma yapacak olursak; Kürdi Makamı, dizisinin içerdiği sesler – aralıklar ve sahip olduğu geçkiler ve çeşniler sebebiyle klasik dönemdeki müzik yapıcılara ve dinleyenlere pek tat vermeyip en az kullanılan makamlardan birisi olmuşken, günümüzün en fazla tercih edilen makamıdır.

Bu konuyu başka bir alanda vereceğimiz bir örnekle pekiştirecek olursak: Lütfen 100 sene önce yaşanılan evlerle şimdi yaşadığımız evleri kıyaslayınız. Bunun nüfus artışı veya yer sıkıntısıyla direkt olarak alakası yoktur. İnsanlar estetik zevklerini –acı ama gerçek- gün be gün yitirmektedir.

Şimdi şu soruya cevap aramak lazım: Atalarımız mı zevksizdi, ya da biz mi zevksiziz?

Sizce hangisi?

Selam, sevgi ve saygılarımla...

Mustafa Alp ATAÇ
Kulturlerarasi Muzik ve Sahne Sanatlari Enstitusu Muduru / NRW Turk Muzigi ve Dini Turk Muzigi Korosu Yonetmeni

User avatar
senfonik
Kıdemli Üye
Posts: 239
Joined: 08 Jul 2006, 11:02
Location: GEBZE

Post by senfonik » 02 Feb 2007, 11:09

sevgili ataç bey e çok tşk ediyorum bu güzel açıklamalarından dolayı..
berhudar olsun..
SENFONİK ŞİİR VE BAĞLAMA KONÇERTOSU İLE YANIP TUTUŞUYORUM..
SEVGİLİ KRAL HAYALMİ GERÇEKMİ BU SÖZLER..
UYANDIR BİZİ..

User avatar
serhat_izmit
Kıdemli Üye
Posts: 325
Joined: 28 Jul 2006, 21:54
Location: Kocaeli

Post by serhat_izmit » 02 Feb 2007, 16:52

Verdiğiniz bilgiler için teşekkür ederiz. Bizlerden de selamlar, sevgiler, saygılar...
"Yaptıklarım Türk müziğinin devamıdır."
"Müziğime arabesk denmesi çok saçma..."
Orhan GENCEBAY

User avatar
sabır taşı
Kıdemli Üye
Posts: 1179
Joined: 26 Jan 2005, 18:32
Contact:

Post by sabır taşı » 02 Feb 2007, 17:30

hocam tesekkürler bilgiler icin..cok makbule gecti..sagolun..tekrardan hosgeldiniz foruma..saygilar..

ek olarak yorumunuz icinde tesekkür ederiz...sormussunuz atalarimizmi zevksizdi yada bizmi zevksiziz diye..

ne kadar dogru bilemem ancak kendi fikrimi sunayim ;

bu birazda insanı,insanin var olus hikmeti,evrenin,eşyanin hikmeti ile ilgili topluluklarin ulastigi bilgi,bilinc,bakıs acısı ve bununla baglantili olarak olusan sanat anlayisi ile alakalı ....belkide..

şöyle bir söz hatirliyorum ; icerik ön plana cikarsa kabalik,sekil ön plana cikarsa yuzeysellik ikisi arasinda bir denge yakalandimi AHENK olusur meydana gelir..

diyecegim odur ki ; atalarimiz...ahenk konusunda bizden daha ileri seviyede idiler..tabi dolayisi ile hikmet konusunda da.... :wink:

kendi fikrim tabi..ne kadar dogru bir tespit ise artik..

User avatar
deepblue
Posts: 9
Joined: 05 Jan 2007, 09:37

Post by deepblue » 02 Feb 2007, 19:57

Merhaba arkadaşlar,
Bir konuda değerli görüşlerinizi alabilirmiyim? Gerek bu albümde gerekse normal zamanlarda Orhan Gencebayın ses performansı hakkında neler söylenebilir.
Şahsen ben bu albümdeki performansını gayet iyi bulduğumu söyleyeyim.
Ancak üstadı uzun zamandır takip eden biri olarak ne zaman canlı bir şeyler söyleme gibi bir durum ortaya çıksa,mutlaka bir rahatsızlığı olduğunu veya hazır olmadığını beyan ediyor.Bunun en son örneğini Bülent Ersoy ile birlikte yaptıkları düet anında gözlemledik. geriye doğru baktığımızda bir çok Tv programında da aynı türden nedenler ortaya koyarak canlı söylemek istemedi.
Bu aslında bugüne has birşey değil.Gençlik zamanlarında da özellikle canlı okumaktan kaçınırdı.
Değerli görüşleriniz için şimdiden teşekkürler.
Saygılarımla...
Bilmez insan kadrini kendi insan olmayan...

User avatar
sahan61
Kıdemli Üye
Posts: 180
Joined: 29 Jul 2006, 13:14
Location: İstanbul

Post by sahan61 » 02 Feb 2007, 21:04

Orhan Gencebayın sesi ile ilgili ve canlı okuması ile ilgili konuları başka bir başlık altında konuşmuştuk.Oradan hemen hemen herkesiz fikrini görebilirsin.Kısacası şunu söyliyeyim canlı okumamasının sebebi mükemmelliyetçiliğinden kaynaklanıyor her şeyin mükemmel olması istiyor.(Bence)
Şu Koskaca Alemden Yalnızlık Aldığımı, Nihayet Öldüğümü Nerden Bileceksin?

User avatar
serhat_izmit
Kıdemli Üye
Posts: 325
Joined: 28 Jul 2006, 21:54
Location: Kocaeli

Post by serhat_izmit » 03 Feb 2007, 01:09

Herkesin tarzı farklı. Üstat "Elimde sazım yoksa, kendimi sudan çıkmış balığa benzetirim" demişti. Çok titiz, herşeyin mükemmel olmasına önem veren birisi. Bu sebepten canlı performansını çok az izleyebildik.

Ama sazını eline aldığında (Beyaz şov, bayram konseri, İstanbul Hatırası filmindeki performansları gibi) neler yapabildiğini gördük. Keşke daha fazla görebilsek. Çünkü toplumun büyük kesiminde "sesi yetmiyor" gibi saçma bir söylenti var. Bunlara cevap vermek adına bağlamasıyla birlikte daha çok ön plana çıksa ve birkaç konser verse iyi olacak.
"Yaptıklarım Türk müziğinin devamıdır."
"Müziğime arabesk denmesi çok saçma..."
Orhan GENCEBAY

User avatar
Gencebay_NL
Kıdemli Üye
Posts: 188
Joined: 09 Sep 2005, 17:20
Location: Tilburg/HOLLANDA
Contact:

Post by Gencebay_NL » 03 Feb 2007, 01:09

Sayin Alp Atac hocam tekrar aramiza hosgeldin
Guzel ve bilgili yorumlarim icin tesekurler.
Karanliga Kufur Edecegine Bir Mumda Sen Yak !

http://gencebaynl.spaces.live.com/

turanamac
Kıdemli Üye
Posts: 133
Joined: 04 Aug 2006, 02:36

Post by turanamac » 03 Feb 2007, 03:11

Alp hocamıza seğerli bilgileri için bende teşekkrlerii sunuyorum..

bir de değerlendirmesinde bir yer dikkatimi çekti onu paylaşmak istedim..çoğumuzun beğenmediği bir eserle ilgli alp hocamız şöyle bir değerlendirme yapmış ::

""BESMELEYLE BAŞLA

Eser, Batı Müziği’ne göre Mi perdesi (sesi) kararlı, Türk Müziği’ne göre ise, ana karar perdesi La olan Buselik Makamı’nın, yine aynı perde üzerinden (Türk Müziği’ndeki terimiyle yerinden) seslendirilmesiyle icra edilmiş.

Şan bölümü melodik olarak oldukça basitmiş gibi gözükse de, ara saz bölümündeki geçkiler oldukça enteresan. Ara sazda önce Mi üzerinde Çargah, ardından Si üzerinde Çargah ve son olarak zurnanın girdiği bölümde Mi üzerinden Buselik yapılıp tekrar ana diziye dönülüyor.""

müzik kulağı farkı bu olsa gerek.. : ))

orhan gencebayın canlı şarkı söylemesi olayına gelince bu akdar gecikmiş bir olayın bundan sonra olmasını meklemek çok mantıklı değil diyorum ben..ayrıca bayram konserinde gördükki canlı perfonmanstan gittikçe uzaklaşmış orhan gencebay..yaş ve sesin değişmesi onu bu durunmdan soğutacaktır..çok zor..okuyamamzmı diorum ??asla..ama doyurucu olmaz ..çünkğ orhan gencebayda sahnede şov yapabilecek bir ses yok..iyi ki de yok..orhan gencebay gibi böylesi duygusal okuyanda yok çünkü..

saygılar...

User avatar
deepblue
Posts: 9
Joined: 05 Jan 2007, 09:37

Post by deepblue » 03 Feb 2007, 11:05

Orhan Gencebay'ın ses performansı hakkındaki yanıtlarınız için teşekkür ederim.
Farklı görüşler dile getirilmiş. Mükemmeliyetçi olmasını kabul ediyorum ama bu kendi elinde olan bir şey.Pekala çok iyi bir şekilde hazırlanıp 4-5 şarkılıkta olsa mini bir TV konseri yapabilir.(Özellikle TRT stüdyolarında)
Ama bugüne kadar gördüğüm, bırakın canlı performanstaki hazırlığı playback yaptığında bile şarkıya nerede gireceğini,sözlerini çoğu zaman unutabiliyor.(bu anlardaki yüz ifadesi çok heyecanlı olduğunu gösteriyor genelde. Popstar da, albüm çıkmadan önce Doğum günü eserini okumak için sahnede beklerken şarkının daha giriş kısmında mikrofonu sanki sözler başlıyormuş gibi bir kaç kez ağzına yaklaştırması gibi.)

Bunları olumsuz manada söylemiyorum ancak sebeblerini merak etmekteyim.

Beyaz şov,Bayram konseri ve İstanbul hatırası performansına bakıldığında enstrüman icrası olarak üst düzeyde ancak ses performansı olarak hiç de tatmin edici düzeyde değil bana göre.Tabi beğeniler değişebilir onada saygılıyım.

Bu konu ile ilgili çok sık dile getirdiği en önemli görüşüde işin Mutfak kısmında kalmak arzusu.(Yani beste yapmak,araştırmak incelemek fikir üretmek vs.gibi) Bu görüşte kabul edilebilir. Ancak 1000' e yakın bestesi olduğunu hepimiz biliyoruz.Yani demek istediğim yeterince araştırma, inceleme, beste yapılmış. bu sebebler canlı performans yapmasını engelleyen hususlar gibi gözükmüyor.

Özetle, İstemiyerekte olsa çoğu zaman ben de üstadın ses performansının canlı okuma için yeterli olmadığı fikrine kapılmaktayım.(Hem gençliğinde hem de bugün için)

Saygılarımla...
Bilmez insan kadrini kendi insan olmayan...

User avatar
senfonik
Kıdemli Üye
Posts: 239
Joined: 08 Jul 2006, 11:02
Location: GEBZE

Post by senfonik » 03 Feb 2007, 11:21

gencebay müziğe başlarken vokal şan olarak başlamadı o enstrumanistti herşeyden önce..bi nevi zorla solist yapıldı..
ama o herşeyi kasetlerden kazandı zamanında..! konserler vermeden bu bi alışkanlık oldu..! zaten işin mutfağını seven biri olarak tercih etmedi gerek duymadı..artı mükemmeliyetçi biri olmasıda cabası..yani velhasıl canlı konser verme gereği hissetmedi bunca yıl çünkü o halka yeterince ulaşıyodu ...
birde artık seneler yaşlar değişti geçti..gencebay 63 yaşında artık sesinin parlaklığı kayboldu pes notlarda boğulma noktasında volumü az..yani bundan sonra ondan canlı performans beklemek rüya..
stüdyoda teknoloji makyaj ve hilelerle ses üzerinde oyunlar yapılabiliyo..
ama ben yinede gencebayın ses performansını ii bulmuyorum yani benim gözümde önce müzik adamı enstrumanist sonra vokaldir her zaman..

saygılar
mesut
SENFONİK ŞİİR VE BAĞLAMA KONÇERTOSU İLE YANIP TUTUŞUYORUM..
SEVGİLİ KRAL HAYALMİ GERÇEKMİ BU SÖZLER..
UYANDIR BİZİ..

User avatar
deepblue
Posts: 9
Joined: 05 Jan 2007, 09:37

Post by deepblue » 03 Feb 2007, 11:58

senfonik wrote:gencebay müziğe başlarken vokal şan olarak başlamadı o enstrumanistti herşeyden önce..bi nevi zorla solist yapıldı..
ama o herşeyi kasetlerden kazandı zamanında..! konserler vermeden bu bi alışkanlık oldu..! zaten işin mutfağını seven biri olarak tercih etmedi gerek duymadı..artı mükemmeliyetçi biri olmasıda cabası..yani velhasıl canlı konser verme gereği hissetmedi bunca yıl çünkü o halka yeterince ulaşıyodu ...
birde artık seneler yaşlar değişti geçti..gencebay 63 yaşında artık sesinin parlaklığı kayboldu pes notlarda boğulma noktasında volumü az..yani bundan sonra ondan canlı performans beklemek rüya..
stüdyoda teknoloji makyaj ve hilelerle ses üzerinde oyunlar yapılabiliyo..
ama ben yinede gencebayın ses performansını ii bulmuyorum yani benim gözümde önce müzik adamı enstrumanist sonra vokaldir her zaman..

saygılar
mesut



Bilgiler için teşekkürler Senfonik dost.

40 lı 50 li yaşları için neler söylersin. evet bugün yaştan dolayı meydana gelen olumsuzluklar var doğrudur."önce müzik adamı enstrümanist sonra vokaldir." görüşüne ben de katılıyorum. ama daha genç yaşlarda da özellikle kaçındı bu işten gibi geliyor bana haksızmıyım?

"stüdyoda teknoloji makyaj ve hilelerle ses üzerinde oyunlar yapılabiliyo.." bu da doğru ama nereye kadar? Örnek verecek olursam son albümdeki söylenmedik söz kalmadı eserinin girişindeki ses performansı stüdyo marifetimidir acaba? değerlendirmeni öğrenmek isterim.

Üstadı stüdyoda kayıt esnasında dinlemiş izlemiş bir arkadaşımız var mı ? orada durum nasıl çok merak etmişimdir. bu konuda bilgi verebilecek arkadaş var ise çok memnun olurum.
Saygılarımla...
Bilmez insan kadrini kendi insan olmayan...

User avatar
senfonik
Kıdemli Üye
Posts: 239
Joined: 08 Jul 2006, 11:02
Location: GEBZE

Post by senfonik » 03 Feb 2007, 13:16

kardeş benimde stüdyom var..
söylenmedik söz kalmadıdaki ses performansı tek seferde kayıt edilmez onun ruh hali sesinin en dingin hali beklenir ve parça parça kaydedilir .. o meyan bozlak çıkışı yani la üzeri (dügah) oktavında re (neva) perdesine basışı kolay değil gencebay gibi ses anatomisine sahip birisinin..
yani ona hadi gel şimdi bu sesi çık desen yani o besteyi canlı oku desen okumaz okuyamaz yani o an ona trilyonları döksen o riske girmez..yani yapacağı bir yanlış çatlayan bi ses detone sürtone bi durum bitirir onu..

o yüzden stüdyoda aynı şarkı yeri geliyor 10 defa okunuyor ve en güzel yerleri makaslanıp birleştirliyor..yani bırak şarkıyı hece hece bile oynayabilirsin ses üzerinde..

gencebay gençken gerek duymadı dediğim gibi halka o tv siz reklamsız ulaştı..ve halkta onu öyle kabul etti sevdi çünkü herşeyden önce müzik adamı solistlikten önce..daha sonra yaparım diye diey bu yıllara geldi..fakat unuttuki ses çalışmassa pas tutar yani işleyen demir misali buna alkol sigara ve yaş eklenince kaçınılamaz durum çıktı..

yani o tv de bir şarkı bile okumaya korkar ses antremansız tecrübesiz (sahne için)
o yüzden ondan artık canlı ses beklemeyin..gencebayda bizleri avutup oyalamasın konser monser davasına..

ancak onun hala ii çalışırsa çıkıp babalar gibi canlı bağlama çalabileceğine inancım var..

ama onu bile yapmıyor bu düşündürücü yani gencebay gibi bir bağlama virtüözün hala bağlama albümü yapmaması düşündürücü bırakın konçertoyu senfonik çalışmaları..
bu beni üzüyo..
yani onu tam tanımayan ve önyargılı bakıp sevmeyenler..albümden bağlamasını dinlettiğimde o mu çalıyo diyorlar inanmıyorlar bana..

yazık değilmi...!!

sevgili kral hadi artık kendini sanata ver ....lütfen...
SENFONİK ŞİİR VE BAĞLAMA KONÇERTOSU İLE YANIP TUTUŞUYORUM..
SEVGİLİ KRAL HAYALMİ GERÇEKMİ BU SÖZLER..
UYANDIR BİZİ..

User avatar
deepblue
Posts: 9
Joined: 05 Jan 2007, 09:37

Post by deepblue » 03 Feb 2007, 14:14

Teşekkürler senfonik kardeş;

Anlaşılıyorki onu canlı olarak dinlemek mümkün değil.Kendiside bunun farkında herhaldeki tüm ısrarlara rağmen canlı okumaktan kaçınıyor.

Ben ondan öyle büyük konserler falan beklemiyorum.Beklentim Sadece çok iyi bir şekilde hazırlanıp çıkacağı en fazla 10 şarkılık bir tv konseridir.

Şöyle böyle 35 yıl geçmiş onu dinlemeye başlayalı,umarım birgün bu beklentilerimizi gerçekleştirir.

Saygılarımla...
Bilmez insan kadrini kendi insan olmayan...

Post Reply