Ne sazımın yaşlanmaya niyeti var ne de benim

Kapanmış konulardan yararlanabilmeniz için arşiv bölümüne taşınmaktadır.
Post Reply
User avatar
VirtuE
Kıdemli Üye
Posts: 590
Joined: 17 Jul 2006, 14:51
Location: Trabzon-Ankara
Contact:

Ne sazımın yaşlanmaya niyeti var ne de benim

Post by VirtuE » 16 Aug 2006, 15:27

ELİF BERKÖZ

Müzisyenler ve enstrümanları. Birbirlerini tamamlıyor, birbirleriyle bütünleşiyorlar. Farklı müzik aletleri çalan Orhan Gencebay, Atilla Özdemiroğlu, Garo Mafyan, Şirin Pancaroğlu, Özkan Uğur ve Burhan Öçal... Her biri enstrümanlarından bahsederken gözlerinin içi parlıyor. Nasıl da vücutlarının bir parçası olduğundan bahsediyor, onlara "sırdaşım" ya da "yol arkadaşım" benzetmesini yapıyorlar. Çalınmasını veya zarar görmesini akıllarına bile getirmek istemiyorlar. Kimi enstrümanıyla küçük yaştan beri birlikte. Kimi elindeki tüm parayı onun için harcamış. Satmaları için kendilerine büyük paralar teklif edilse de reddetmişler.
Orhan Gencebay "Onunla bütünleştim" dediği sazıyla "Batsın Bu Dünya", "Severek Ayrılalım"ın da bulunduğu 1000'in üzerinde beste yapmış. Yeni projesi sazına ithafen bir besteye imza atmak. Şirin Pancaroğlu New York Filarmoni Orkestrası'nın demirbaşlarından olan arpın yeni sahibi olmayı başarmış. 33 yıl boyunca dünyayı gezmiş bu yaşlı arp ona yıllanmış şarapları hatırlatıyor. Özkan Uğur'un bas gitarı, Barış Manço'nun hediyesi. Uğur "Onsuz sahneye asla adım atmam" diyor. Burhan Öçal'ın darbukası "başının tacı". 40 yıllık darbukasını İstanbul'daki evinden çıkarmıyor. Atilla Özdemiroğlu "Firuze" gibi birçok şarkısının "kemanıyla oynaşırken" ortaya çıktığını anlatıyor. "Eğer çalınırsa bir dedektif gibi peşine düşerim" diyor. Onu çalmadığında kendini kemanına ihanet etmiş gibi hissediyor. Garo Mafyan ise hayatının
en büyük aşkı olarak gördüğü piyanosunun tuşlarının anılarla dolu olduğunu söylüyor.

Orhan Gencebay
"1000'in üzerinde besteyi bu sazımla yaptım. 'Batsın Bu Dünya' da ondan çıktı"

Bu saz benim müzik tarihimi anlatıyor aslında. Yaşı 39. Orta boy bir divan sazı. Tınısı aşağı yukarı tamburla aynı. Dış görünüşü çok sadedir ama çok güzel bir sesi vardır. Hem Türk halk müziği hem de Türk sanat müziği parçalarına uygundur.
Saz yapımı ustası Ragıp Akdeniz'in ilk yaptığı enstrümanlardan biri bu. 39 yıl önce Kasımpaşa'daki dükkanından iyi bir paraya almıştım.
Halkımızın beni tanıdığı "Batsın Bu Dünya", "Bir Teselli Ver", "Kaderimin Oyunu", "Sevemedim Kara Gözlüm", "Severek Ayrılalım", "Sabır Taşı" gibi en ünlü şarkılarımı bu sazla besteledim. Okuduğum 400'ü aşkın beste var ama bu sazla toplamda 1000'in üzerinde beste yaptım.
Bizim genç müzisyenler ona bir lakap taktılar: "Orhan Baba". Sazımdan bahsederken bu adı kullanıyorlar.
39 yılda onunla bütünleştim. Hiçbir sazla böyle yakın olmadım. Onu çalarken çok rahatım.
Ofiste de evde de çalışırım. Ben nereye gidersem onu yanı başımdan ayırmam.
Sadece bir kez kaza atlattı. İkiye bölündü. Tamirden sonra sesi daha da iyi oldu. İki ayda bir tellerini değiştiririm. Sesini yeniden canlandırırım böylece.
Sazımı kimselere satmak istemem. Onun değerini en iyi ben bilirim çünkü.

"Onun için bir şarkı yapacağım"
Onun için "Sırdaşım" adında bir şarkı yapmaya başlamıştım, yarım kaldı. Ama mutlaka bitireceğim o şarkıyı.
Birlikte neredeyse 40 yılı devirdik ama ne sazım ne de ben yaşlanmaya niyetliyiz.
Sazımın dışında bağlamalarım, gitarım, buzukim, tamburlarım ve utlarım var. 30 kadar enstrümana sahibim.
(ALINTI)
Orhan Gencebay

Yiyiniz, içiniz fakat israf etmeyiniz. (A’raf Suresi:31)
Bir mum diğer bir mumu tutuşturmakla, ışığından bir şey kaybetmez. (Mevlana)

turanamac
Kıdemli Üye
Posts: 133
Joined: 04 Aug 2006, 02:36

Post by turanamac » 17 Aug 2006, 09:39

ne güzel bir şey..bir müzisyeni en iyi anlayacak olan gerçekten de gönülden çaldığı enstrümanıdır..bende bağlamamı çalarken beni dinlediğini ve duygularıma ortak olduğunu hatta zaman zaman ağladığını hissediyorum..harika bir duygu gerçekten..

saygılar...

User avatar
serhat_izmit
Kıdemli Üye
Posts: 325
Joined: 28 Jul 2006, 21:54
Location: Kocaeli

Post by serhat_izmit » 18 Aug 2006, 23:59

KENDİ BAĞLAMAMIN TELLERİNİ BUGÜN DEĞİŞTİRDİM VE FORUMA GİRİNCE BU HABERİ OKUDUM... :)

ORHAN BABAMIZ ÇOK DOĞRU SÖYLÜYOR. BİR İNSANIN ENSTRÜMANIYLA BÜTÜNLEŞMESİ, ONU SIRDAŞI GİBİ GÖRMESİ, ONUNLA KONUŞMASI HARİKA BİR DUYGU. BU, İNSANIN ÜRETKENLİĞİNİ DE ARTIRIR. BABAMIZ BAĞLAMASIYLA BÜTÜNLEŞMESEYDİ; DEFALARCA DİNLEDİĞİMİZ, DİNLEMEYE DOYAMADIĞIMIZ ESERLERİ DE OLMAYACAKTI.

BEN, BAĞLAMAMIN TELLERİNİ DEĞİŞTİRDİĞİMDE, ONA YENİ BİR KIYAFET GİYDİRMİŞ GİBİ OLUYORUM...
"Yaptıklarım Türk müziğinin devamıdır."
"Müziğime arabesk denmesi çok saçma..."
Orhan GENCEBAY

Post Reply