Babadan Babişkoya ( üzücü bir haber ) :(

Kapanmış konulardan yararlanabilmeniz için arşiv bölümüne taşınmaktadır.
User avatar
yilgor
Kıdemli Üye
Posts: 239
Joined: 20 Jan 2005, 20:50
Location: Gönülden
Contact:

Babadan Babişkoya ( üzücü bir haber ) :(

Post by yilgor » 29 Oct 2006, 13:42

ImageImage

Orhan Gencebay ve ‘Baba’dan ‘babişko’ya; Bir kalenin düşüş hikâyesi

OSMAN İRİDAĞ-H. SALİH ZENGİN
Pop kültürün sınır tanımaz ateşi, Ferdi Tayfur ve Müslüm Gürses’ten sonra elde kalan son arabesk babasını da yaktı. Şarkıları ve duruşuyla belli bir toplumsal kesimi anlatan, onların ‘fiyakalı’ acılarına tercüman olan Orhan Gencebay’ın Popstar Alaturka yarışmasında jüri üyesi olması onu ‘babalık’ makamında gören hayranlarını derinden yaraladı. Gencebay’ın ‘baba’lıkla ‘star’lık arasındaki tercihine sanal forumlarda tepki gösteren hayranları, ‘bir teselli ver’ diye seslendikleri ‘Orhan Baba’larını televole kültürüne teslim etmenin üzüntüsünü yaşıyor. Gencebay’ın hayranlarını teselli edecek olan şey sanatçının ‘hatasız kul olmaz’ dizelerinde aranabilir; hatta şöyle bir espri yapılabilir, acılar hafifletilebilir: “Baba” yaz, boşluk bırak, rüyana gelsin.



--------------------------------------------------------------------------------


Hatasız kul olmaz; buna ‘baba’lar da dahil!


Ferdi Tayfur “Emmioğlu” dedi, Müslüm Gürses “Paramparça”… Hakkı Bulut ise sevgilisini 3 yaşındaki kardeşinden kıskandığı şarkısıyla arabesk teknesini çoktan terk etmişti. Ve her üçü de magazin gündeminin ve pop kültürün dayattığı televizyon yayıncılığına bir şekilde teslim olmuştu. Bu işin babalığı tartışmasında tartışılmaz olan Orhan Gencebay’ın yaptığı “sound” farklılıklarına rağmen, televizyon yayıncılığının popüler rüzgarına kapılmamış olmasıydı. Televolelerde, magazin içerikli eğlence ve şov programlarında sık sık arz-ı endam eden biri olmamıştı. Korsan yayıncılıkla mücadele, telif hakları gibi konularda yaptığı çalışmalarla ana haber bültenlerinin konuğu oluyordu. Doğrusu bu da Baba’ya yakışıyordu. (Televole denince Ferdi Tayfur’un da hakkını teslim etmek gerek. Çünkü onun da bu konularda hassas olduğunu kaydetmek gerekiyor.) Her ne kadar Gencebay yaptığı müziğin arabesk olmadığını söylese de bugüne kadar arabeskin doğuşu hep onunla özdeşleştirildi. Köyden kente göçün müziği olduğu, varoşların isyanını dile getirdiği belirtildi. Bunların hepsi sosyolojik yorumlar. Doğruluğu yanlışlığı tartışılır. Onun yaptığı müziği gizli gizli dinleyen entelektüellerin sayısının hiç de az olmadığı bir gerçek çünkü. Sezen Aksu’nun “Kaybolan Yıllar”ına hayran birinin “Batsın Bu Dünya” fanatiği olması ya da Tarkan’ın “Şıkıdım” şarkısında kahkahalarla dans eden birinin, eşref saatlerinde Gencebay’ın nağmelerinde “teselli” araması da şaşırtıcı değil.

En kentli baba…

Tanımlamalar ne kadar subjektif olsa da gerçek olan bir şey var. Gencebay ne kadar kaçsa da arabesk onun peşini hiç bırakmadı. Tabii hayranları da… Türkiye’de çok az sanatçıya nasip olan paye ile ödüllendirildi. Popstarlık kavramının dahi bilinmediği dönemlerde hayranları ona “baba” makamını layık gördü. 70’lerde, 80’lerde ülkeyi yönetenlerin uyguladıkları ambargoya inat, yaptığı kasetler milyondan aşağı satmadı. Entelektüel kesim dışladıkça hayranları daha sıkı kenetlendi etrafında. 80’lerden sonra o yaptığı müziğin arabesk olmadığını söylemeye başlasa da hayranları “Babadır vardır bir bildiği” deyip geçti. Yine albümleri en çok satanlar listesinde zirvede yer aldı.

Arabeskin üç babası arasında (Ferdi Tayfur, Müslüm Gürses, Orhan Gencebay. Yukarıda da dediğimiz gibi Hakkı Bulut çoktan istifa etmişti bu makamdan) en kentli olan Orhan Gencebay’dı. Bağlamadan önce mandolin ve kemanla tanışmıştı. Duruşuyla, düşünceleriyle sözleriyle sanki hayranlarıyla arasında bir mesafe vardı. Kasetleri en çok varoşlarda satsa da o kentliydi. Ferdi Tayfur ve Müslüm Gürses gibi Yeşilçam filmlerine konu olacak bir öyküsü olmamasındandı belki bu durum. Hayranları ne kadar istese de aynı kulvarda mücadele ettiği rakipleri gibi konserler vermezdi. Üstteydi ve bunun gereğini yapıyordu.

90’lı yıllarla birlikte başlayan pop müzik devrinde “baba”lık makamı da yerini starlığa bıraktı. Yeni idoller Orhan Gencebay gibi sert bakmıyor, göğsünü öne çıkarıp dik durmuyor, bilge ve sakin bir tonla konuşmuyordu. Bir kere bıyıklı değillerdi. Erkeksi öğeleri törpülenmiş, sahnede kadınlar kadar kıvrak dans etme kabiliyetine sahiptiler. Bu dönemde artık arabeskin üç babasına (mahşerin üç atlısı gibi) yer kalmamıştı. TRT döneminde yasaklı olmalarının acısını özel kanalların yayına başlamasıyla çıkarmak istediler. Televizyonlar bol şarkılı filmlerle iyi reyting yaparken, onlar da hayranlarıyla hasret giderdi. Ta ki yüzleri eskiyene ve filmlere olan ilginin azalmasına kadar. Bu süreçte o kadar çok çıktılar ki ekranlara, yasaklı olmanın getirdiği cazibeyi kaybetmeye başladılar.

90’ların sonuyla birlikte yasak olmasa da özel kanallar yavaş yavaş ‘baba’lara olan ilgisini kaybetti. Dizilerin de popüler olmasıyla onların filmleri de rafa kaldırıldı.

Hızlı tüketim beraberinde hızlı şöhreti de getirdi. Neredeyse her gün bir kişinin şöhret olduğu zamanları yaşıyorduk. Televizyon programları babaların ağırlığını kaldıracak kalitede olmaktan çok uzaktı. Onlar da vıcık vıcık magazin kokan programlara katılıp “karizmayı” çizdirmek istemedi. Ama bu durum da çok uzun sürmedi. Çünkü eskisi gibi albüm satışları milyonları bulmuyordu. Eskiden promosyon bilmeyen babalar yeni süreçte bu gerçekle tanıştı. Yeni albümünü anlatabilmek için televolelere sığındılar, şov programlarında espri yaptılar, sabah programlarında “BBG Evi” ya da “Benimle Evlenir misin?” tartışmaları arasında şarkı okudular. Star adaylarına özgü ya da şöhret olmak isteyenlerin yaptığı “reklam kokan hareketlere” bulaşmamak için direndikleri için ekranda kendilerine yer bulamadılar. Yıllarca şikayet ettikleri kader ağlarını örmüş, onlara başka yol bırakmamıştı. Rakiplerinin silahlarıyla silahlanacak ve onları kendi evlerinde vuracaklardı. Kendilerine dudak büken, üstten bakan, gizliden gizliye müziklerini dinleyen; ama kamuoyu önünde inkar edenlere kendilerini kabul ettirmenin bedelini ise ödemek zorundaydılar. Müslüm Gürses, Teoman’ın şarkılarını söyledi, hayranlarını Gülhane’de bırakıp, Harbiye Açıkhava’ya taşındı. Gülhane’de tek hareketiyle on binleri toplayan Gürses’i yeni mekanında izleyenlerin sayısı bini geçmedi… Gürses fanatikleri babalarına kırılmıştı. Onun arayışlarına anlam verememiş ama kaderlerine de razı olmuşlardı. Ferdi Tayfur eline gitar alıp Emmioğlu’nu söyleyerek ve yıllarca hislerine tercüman olduğu varoşlardaki insanlara, “Bu iş olmuyor, hadi köyümüze geri dönelim” deyip teslim bayrağını çekerek kalelerden birinin daha düştüğünü anlatmak ister gibiydi. Belki bunu açıkça söylemedi; ama bu müziği dinleyenleri hor gören, bu müziğin getirdiği kültürü yok sayan “entelektüel” kesimin ekmeğine yağ sürdü. Hayranları ise Ferdi Baba’larının, promosyon denen illetin karşısındaki çaresizliğini boyun bükerek izledi.

Hayranları jüri üyeliğine karşı

Ve Orhan Baba… Son dönemde onun da ismini magazin programlarında duymaya başladık. Önce bıyıklarını kesip kesmeme konusundaki kararsızlığı, ardından da “gıdı”sına yaptırdığı estetikle, katıldığı bir programda onun ritimleri eşliğinde Asena’nın dans etmesiyle boy gösterdi kamuoyu önünde. Televole kültürünün kaçırmadığı bu konuların üzerine Baba’nın katıldığı şov programlarını da eklemek gerek. Şimdi de hayranlarının büyük tepkisine neden olan Popstar Aluturka jüri üyeliğiyle. Bugünlerde Gencebay fanatiklerinin oluşturduğu forumlarda en çok bu konu tartışılıyor. Baba’larının nasıl olup da Armağan Çağlayan’la yan yana oturduğunu anlamaya çalışıyor hayranları. Bazıları “Babamız ne yapsa doğrudur” dese de çoğunluğu Gencebay’a bu durumu yakıştıramıyor. Gerçi o jüri üyeliğinde de kendine yakışanı yapıyor, reyting için gereksiz tartışmaların içine girmiyor, yarışmacılara moral veriyor; ama hayranları onun pek de seviyeli olmayan tartışmaların yapıldığı ortamda bulunmasını istemiyor. Kim bilir belki o da bir hayranının ifadesiyle; “Bir isteksizlik var gibi gördüm Orhan Baba’da. Duruşu sanki ne işim var benim burada der gibiydi.” etrafında yaşananlara bir anlam veremiyordu. Diğer hayranı da duygularını şöyle dile getiriyor: “Ah Baba ah. Ben Orhan Baba’nın değil o programa çıkmasına, konser vermesine, dizilerde oynamasına karşıydım. Ama popstar alaturkaya katılacağına keşke bunlardan birini yapsaydı.” Bir diğer hayranı ise “Hayatınızın hiçbir döneminde bu tür organizasyonlarda olmadınız ve biz sizi böyle sevdik, böyle baş tacı ettik. İnşallah bu yanlıştan en kısa zamanda dönersiniz.” diyor.




--------------------------------------------------------------------------------


Orhan Gencebay eleştiri üstü kimliğini parçaladı

Naim Dilmener (müzik eleştirmeni): Orhan Gencebay’ın ‘büyük’lüğü, ‘baba’lığı, müzik dünyamıza kattıkları elbette tartışılmaz. Bütün ruhunu katarak yazmış ve söylemiştir her şarkısını ve bu şarkılar da işçisinden profesörüne kadar her nsanı etkilemiştir. “Tutunacak bir dal” uzatandır Gencebay; ‘hoca’dır, ‘baba’dır, görmüş geçirmiş ‘ağabey’dir. Birkaç kuşak birden, ona ve şarkılarına bakarak kendimizi var ettik, Onun gibi, ‘fakir-fukara’ taraftarı olduk, ezilen-acı çekenin yanında saf tuttuk. Bu nedenle de Gencebay dendiğinde her zaman akan sular durmuştur. Taa şu Popstar jüri üyeliğine kadar! Nereden bakılırsa bakılsın ‘tuhaf’; üstelik riskli, belalı, yarın size nasıl döneceği belli olmayan bir ‘karar’. Hepimizi içine hapsetmiş olan ‘kamera-ekran-para’ şeytan üçgeninden kimse kendini kurtaramıyor. Hepimiz dört nala koşarak atlıyoruz bu ateşe. Ama ‘hepimiz’ başka, Gencebay başkaydı: Onun bunu yapmaması beklenirdi! Şu Popstar ve benzeri tayfanın (mesela: Orhan Pamuk dahil) herkesi böyle bir işe razı edeceğine inanırdım da, Gencebay’ı razı edebileceğine inanmazdım. Ama ettiler ve Gencebay her hafta ‘canlı’ yayında evimizde artık… 40 yıllık ‘imge’sinin bundan zarar göreceği kesin. Ekrana çıkan herkes gibi, Gencebay da ‘eleştirilebilir’ olacak; “İyi, kötü, orta, fena, fena değil, vasat…” denebilecek mesela… O ‘eleştiri-üstü’ bir kimliğe sahipti. Yılların çabası ile hak ettiği bu kimliği kendi elleriyle parçalamış oldu. “Ben yapamam, benim tarzım değil, ben bu değilim” diyemeyeceksiniz, derseniz de kimse sizi dinlemeyecek ve ‘devre dışı’ kalacaksınız. 40 yılda biriktirdiğinizi birkaç ‘show’da yemiş olacaksınız. Yazık ki ne yazık. Hiç kimsenin, “Beni böyle sev seveceksen, olduğum gibi göreceksen…” gibi bir dize yazmış birinin yerinin (alaturka malaturka da olsa) ‘popstar jüri’ üyeliği olduğunu güle oynaya kabul ettiğini sanmam. Bütün Orhan Gencebay hayranları ‘buruk’ olmalı. Buruk ve mutsuz. Her zaman bir ‘dev’ olarak hayal ettiğimiz Gencebay’ı, (ete-kemiğe bürünmüş bir biçimde) ‘bizden biri’ olarak görmeyi niçin isteyecektik ki?


***


Orhan Gencebay artık ‘baba’ olarak kalamaz

Zeki Coşkun (gazeteci-yazar): Orhan Gencebay, hayatın hakikatli olduğu bir zamanda meselenin içine doğmuş bir kişidir. Orhan Gencebay o hakikatin içine koyduğu acı, hüzün, teselli arayışı, inleyen nağmelerle bu gerçekliği hakikatle yoğuran ve başarılı ürünler ortaya koyan bir sanatçıdır. Çaresizliği dillendirmesi onu babalığa taşımıştır. 80 sonrasında dram oyun ve gösteriye dönüştü. Acıyı ifade etmek değil, eğlenmek mecburdu artık. 90’larda ise pop, arabeskle dirsek teması kurarak kendini ifade etti ve patladı. Arabesk poplaştı yani. Bu noktada Orhan Gencebay, oyunun dışında kalamazdı. Sanatçının sahnede görünmesi mecburidir bu süreçte. Kişi müziğiyle değil, kendi sırlarını ifşasıyla ve kendini göstermesiyle adını sürdürebilir. Bu oyun içinde bir iradeniz olamaz. Orhan Baba da ‘berhudar olun’ deyip çekilemez. Müslüm Gürses nasıl oyunun bir parçası olmuşsa, Orhan Baba da kendi meşrebince oyuna katılabilir. Bundan 10 yıl önce Gencebay’ın Sibel Can’a el vermek durumunda kalması da bir tür katılımdır. Çelebilik halini sürdürse de Orhan Baba, bu süreçten sonra ‘baba’ olarak kalamaz. Babaların çocuklaşması gibi bir durum söz konusudur.
Sayı: 237
Bölüm: Haberler


KAYNAK
http://turkuaz.zaman.com.tr/?bl=1&hn=5717

User avatar
sabır taşı
Kıdemli Üye
Posts: 1179
Joined: 26 Jan 2005, 18:32
Contact:

Post by sabır taşı » 29 Oct 2006, 15:01

selam herkese..yılgör kardeş benden önce davranmışsın.şu an misafirlikteyim gazetede okur okumaz,forumdada dostlarla paylasayim dedim..haberi..nete girdim..ama gerek kalmamış sağolasın..haber için..

haberde söylenenler doğru..dost acı söyler...çok buruk ve hüzünlü bir yazı..bakmasini ve görmesini bilene bazi seyleri..

haberi hazirlayanlara teşekkür etmek lazim..mertçe acıyı söyledikleri için.ve haber öncesi net ortamindaki forumlari özelliklede bu forumu takip etmişler..zaten yazıda belirtilmiş..net ortamindaki tepkileri takip ettikleri..

hikmet akıbetdedir demiş eskiler..bu işin sonu hayır olur inş..

yazıda; her seye ragmen pop starda bile kumaşının kalitesini belli ettiğini,farkını fark ettirdiği söyleniyor...ama neye yararki bu saatden sonra..

de get yalan dünya... insanları ne hale getiriyorsun... :cry: :cry: :cry:

BİZ KOCA YÜREĞİ SEVİYORUZ VE BU YANLIŞTAN DÖNMESİNİ BEKLİYORUZ.. VE HER ŞEYE RAĞMEN SEVMEYE DEVAM EDECEĞİZ..AMA GERÇEKLERİ GÖREREK VE GÖZLERİMİZİ KÖR ETMİYEREK YİNE HER ZAMAN OLDUGU GİBİ...

:cry:
Last edited by sabır taşı on 29 Oct 2006, 15:04, edited 1 time in total.

User avatar
sabır taşı
Kıdemli Üye
Posts: 1179
Joined: 26 Jan 2005, 18:32
Contact:

Post by sabır taşı » 29 Oct 2006, 15:03

yazıdan alıntı:

Orhan Gencebay eleştiri üstü kimliğini parçaladı

Naim Dilmener (müzik eleştirmeni): Orhan Gencebay’ın ‘büyük’lüğü, ‘baba’lığı, müzik dünyamıza kattıkları elbette tartışılmaz. Bütün ruhunu katarak yazmış ve söylemiştir her şarkısını ve bu şarkılar da işçisinden profesörüne kadar her nsanı etkilemiştir. “Tutunacak bir dal” uzatandır Gencebay; ‘hoca’dır, ‘baba’dır, görmüş geçirmiş ‘ağabey’dir. Birkaç kuşak birden, ona ve şarkılarına bakarak kendimizi var ettik, Onun gibi, ‘fakir-fukara’ taraftarı olduk, ezilen-acı çekenin yanında saf tuttuk. Bu nedenle de Gencebay dendiğinde her zaman akan sular durmuştur. Taa şu Popstar jüri üyeliğine kadar! Nereden bakılırsa bakılsın ‘tuhaf’; üstelik riskli, belalı, yarın size nasıl döneceği belli olmayan bir ‘karar’. Hepimizi içine hapsetmiş olan ‘kamera-ekran-para’ şeytan üçgeninden kimse kendini kurtaramıyor. Hepimiz dört nala koşarak atlıyoruz bu ateşe. Ama ‘hepimiz’ başka, Gencebay başkaydı: Onun bunu yapmaması beklenirdi! Şu Popstar ve benzeri tayfanın (mesela: Orhan Pamuk dahil) herkesi böyle bir işe razı edeceğine inanırdım da, Gencebay’ı razı edebileceğine inanmazdım. Ama ettiler ve Gencebay her hafta ‘canlı’ yayında evimizde artık… 40 yıllık ‘imge’sinin bundan zarar göreceği kesin. Ekrana çıkan herkes gibi, Gencebay da ‘eleştirilebilir’ olacak; “İyi, kötü, orta, fena, fena değil, vasat…” denebilecek mesela… O ‘eleştiri-üstü’ bir kimliğe sahipti. Yılların çabası ile hak ettiği bu kimliği kendi elleriyle parçalamış oldu. “Ben yapamam, benim tarzım değil, ben bu değilim” diyemeyeceksiniz, derseniz de kimse sizi dinlemeyecek ve ‘devre dışı’ kalacaksınız. 40 yılda biriktirdiğinizi birkaç ‘show’da yemiş olacaksınız. Yazık ki ne yazık. Hiç kimsenin, “Beni böyle sev seveceksen, olduğum gibi göreceksen…” gibi bir dize yazmış birinin yerinin (alaturka malaturka da olsa) ‘popstar jüri’ üyeliği olduğunu güle oynaya kabul ettiğini sanmam. Bütün Orhan Gencebay hayranları ‘buruk’ olmalı. Buruk ve mutsuz. Her zaman bir ‘dev’ olarak hayal ettiğimiz Gencebay’ı, (ete-kemiğe bürünmüş bir biçimde) ‘bizden biri’ olarak görmeyi niçin isteyecektik ki?


katılıyorum... :cry:

SerdarYilmaz
Kıdemli Üye
Posts: 169
Joined: 22 Sep 2006, 22:35

Post by SerdarYilmaz » 29 Oct 2006, 15:42

Bir cok dogru, katildigim noktalara deginilmis.. Evet.. Aci, ama gercek.

Yalniz katilmadigim noktalar da var.. Orhan Gencebay bir günde binmemistir "baba´lik" tahtina, bir günde de oradan inecek veya indirilecek degildir.. Bazi seyler o kadar da kolay degildir.. Ama egri oturalim dogru konusalim: Imaji zedelenmistir.. Bunu cevremden de hissediyorum, medyadan da..

genbay
Kıdemli Üye
Posts: 174
Joined: 24 Sep 2006, 12:23
Location: TEKİRDAG NEVSEHİR

Post by genbay » 29 Oct 2006, 16:07

ARTIK SİZLER GECMİŞİNİZİ UNTMUSSUBUZ BEN BUNU DİYORUM GECNMİŞTE HEP KALMAK İİİ DEĞİLDİR ORHAN GENCEBAY DEVRİMCİDİR ARKADASLAR DEEEVRRİİİMCCİİİİ..
BUNU BİLMEYENLER VARSA AYRINTILI BIR SEKILDE HAYATINI YAPTIKLARINI ARASTIRSIN BIRAKNDAA ARTIK ALATURKA ÇIKMASINI ONUN İÇİN DUA EDELİM YASAMSI İÇİN SAĞLIĞI İÇİN YAPTIKLARINI YAPACAKLARI BİZ TAKİP EDELİM NESİL ARTIK DEĞİŞİYO KAÇ KUŞAK DİNLEDİ ORHAN ABİYİ KAÇ KUŞAK GELDİ GEÇTİ AMA HİÇ BİRİ ORHAN GENCEBAY İÇİN BABA LIKTAN DÜŞTÜ DEMEDİ

KOSKOCA TRT YE BAŞ KALDIRMIŞTIR BİLENLER BİLİR VE TRT YENILMIŞTİR GEL DEMISTİER GENCEBAY AA ORHAN GENCEBAY NBE YAPTIĞINI ÇOOOK İİ BİLİYOR
O BİR DEVRİMCİ

HEPINIZE SEVGİLER...SAYGILAR

topraktan bir can
Kıdemli Üye
Posts: 362
Joined: 08 Feb 2005, 16:27

Post by topraktan bir can » 29 Oct 2006, 16:11

ilk önce söylemek isterim ki en baştaki yazıyı yazan yazarın gencebay hakkındaki bilgileri çok sınırlı.gencebay'ın sanatsal kişiliğini arabeskin üç babasından biri çerçevesi içine sokmaya çalışan bir kimsenin eleştirilerini de dikkate almıyorum.olaya en sağduyulu yaklaşan bana göre naim dilmener olmuş.ama onun da yanlış düşünceleri var.mesela eleştirilebilme mevzusunu bana göre yanlış ele almış. orhan gencebay demokrat bir insandır ve eleştiriye açıktır.her insan gibi orhan gencebay da eleştirilebilir;eleştirilemez diye bişey yoktur.kaldı ki orhan gencebay'ın da hayatının hiçbir evresinde ben doğa üstü bir yaratığım,beni kimse eleştiremez şeklinde bir hayat felsefesi olmamıştır ve bu tür komplekslerin çok çok üstünde bir olgunluğa sahiptir.nitekim geçmişte eleştirilerin en ağırlarına ve haksızlarına göğüs germiştir.son yazıya gelince orhan gencebay'ın babalık lakabı (müziğe 6 yaşında başladığını düşünürsek) 56 senelik bir birikimin ürünüdür ve o değerdedir,bir tane popstar yarışması bu değerden hiçbir şey eksiltmez.ayrıca o yarışmaları her ne kadar tasvip etmesem de orhan gencebay orada yine bütün olgunluğunu ve kalitesini korumaktadır.naim dilmener'in belirttiği gibi böyle bir olaya bizim kalbimiz burulmuştur ve imaj zedelenmesi;evet olmuştur.ama diğerlerinin ifade ettiği gibi orhan gencebay'ın babalık lakabını kaybedeceği iddialarını yersiz,saçma ve aşırı ağır buluyorum.
Last edited by topraktan bir can on 29 Oct 2006, 16:53, edited 3 times in total.

User avatar
senfonik
Kıdemli Üye
Posts: 239
Joined: 08 Jul 2006, 11:02
Location: GEBZE

Post by senfonik » 29 Oct 2006, 16:28

şuan o gazete elimde ve cidden yaa noluyooo oldumm..
bilmiyorum sonumuz ne olacak...
inşallah hayırlısı olur bu yarışma başlamadan önce görüşlerimiz söylemiştik şuan konuşmanın anlamı yok..
yakışır yakışmaz..orda olmalıydı olamamlıydıdan öncee bundan önce yapması gereken bir çok proje var ve bekliyor onu..
ah kral ah.. :cry:
SENFONİK ŞİİR VE BAĞLAMA KONÇERTOSU İLE YANIP TUTUŞUYORUM..
SEVGİLİ KRAL HAYALMİ GERÇEKMİ BU SÖZLER..
UYANDIR BİZİ..

User avatar
idam_mahkumu
Site Admin
Posts: 323
Joined: 16 Jan 2005, 19:43
Location: Gaziantep
Contact:

Post by idam_mahkumu » 29 Oct 2006, 16:32

:( ....

Bilmem ki. Bilemem ki sonumuz ne olacak ?..
Belkide Bir MUCİZE bizede Rastlayacak ...

Her derdin bir çaresi var elbet biliyorum..
Birgün bulurum diye, sabırla bekliyorum...

SerdarYilmaz
Kıdemli Üye
Posts: 169
Joined: 22 Sep 2006, 22:35

Post by SerdarYilmaz » 29 Oct 2006, 17:04

Bu arada yazar arkadaslarin, interneti Gencebay´in Popstar´a katilmasindan dolayi hayranlarindan gelen tepkiyi arastirmak icin verdikleri gayreti, biraz da Orhan Gencebay´in ve hayranlarininin "Arabesk" konusuna nasil yaklastigina göstermesini isterdim. Ama nerde? Ancak bir tutturmuslar: "arabeskin babasi, kendisi ne kadar kabul etmese de arabeskin babasi olarak anilan Orhan Gencebay..."

Aslinda burada da Gencebay kendisi kabahatli, ama artik konusmuyorum...

User avatar
Gencebay_NL
Kıdemli Üye
Posts: 188
Joined: 09 Sep 2005, 17:20
Location: Tilburg/HOLLANDA
Contact:

Post by Gencebay_NL » 29 Oct 2006, 17:59

Her ne kadar Abi yenlis ta dogruda yapmis olsa gazeteci kimliginde birisinin Abi hakkinda BABALIKLTAN BABISKOYA gibi terimler kullanmasi cok yanlis.
Siddetle kiniyorum yazip cizdikleri.

Saygisizliktan baska bir sey degil
bu zamana kadar yaptiklari muzigi ve felseyeyi hayata bakisi cozememis adamlar bunlar.

Oyle ya gazetecilikte bir sey daha var altini cizmeden gecemeyecegim kendi tecrubelerime dayanarak derlerki : Haber dedigin sey kotu haberdir iyi haber olmaz.
Karanliga Kufur Edecegine Bir Mumda Sen Yak !

http://gencebaynl.spaces.live.com/

User avatar
mecnun murat
Kıdemli Üye
Posts: 142
Joined: 24 Jul 2006, 20:29
Contact:

Post by mecnun murat » 29 Oct 2006, 18:48

zaten bu gazateciler değilmi adamı sıfırdan alırlar.bir anda gündeme oturan konu yaparlar.en ufak bir yanlış görünce kafalarına göre hikaye yazıp batırırlar.(SÖZLERİM ORHAN GENCEBAY İÇİN DEĞİL.misal...)
İSTE ŞU DÜNYAYI 'ZAMANI DURDURAYIM'

User avatar
yasakresim
Kıdemli Üye
Posts: 889
Joined: 17 Jan 2005, 17:25
Location: İzmir-Tekirdağ
Contact:

Post by yasakresim » 29 Oct 2006, 21:13

Başlık bir kere ofsayt. Babadan Babişkoya, nedir bu, bence saygı sınırını aşıyor.

İçeriğe gelince. Arabesk mevzusuna değinmeyeceğim, burada gereksiz... Asıl konuya bakalım. Ben özellikle Naim Dilmener'e büyük hak veriyorum. Biz bunları çok önceden söyledik.

Buyurun başlığa bakın...
Habere bakın...
Şu resime bakın:

Image

Orhan Gencebay, buyurun bu hareketinizin faturası!... Böyle ödersiniz işte.

Sadece bununla kalsa iyi. Daha da ödeyeceksiniz. Halk yanlış affetmez Orhan Gencebay. Bunu siz de bilirsiniz.

Nedir bu arkadaşlar, Orhan Gencebay bu konumlara gelecek adam mı?

Orhan Gencebay fabrikasyon kültürünün hızla parçası olmaktadır. Buna "parçası olmak" da denmez gerçi, bu kültürün radyoaktif ışımasına maruz kalmaktadır. Ve bu kanser kendisine bulaşmış durumdadır. Bunu kimse inkâr edemez. Son 10 yıldır gidişat böyle. Magazin programları, abuk sabuk haberler, abuk sabuk icraatlar (hatırlatmama gerek var mı). Biz saygımızdan bugüne kadar hep iyi yönünden görmeye çalışmışızdır herşeyi. Genbay arkadaşımız gibi. Ama polyannacılık bize çare değil avuntu veriyor, bunun farkında olalım artık.

Buyurun forumdaki PopstarAlaturka başlığına bakın neler yazılıp çiziliyor? Ya da daha doğrusu "ne kadar yazılıp çiziliyor"? Orhan Gencebaycılar'ın vicdanında tasvip edilmeyen bir iş. Tasvip edilen birşey olsa, Orhan Gencebay'ın her programının üstüne sayfa sayfa yazı yazardık, coşkuyla konuşurduk, ilgi gösterirdik. Ama nerde o ilgi? Ben bir Gencebay hayranı olarak o programı seyretmiyorum, yalnız ilk bölümü seyrettim. Onun dışındaki malumatı arkadaşlardan alıyorum. Benim tanıdığım birkaç Gencebay hayranı da seyretme konusunda benim kadar isteksiz ve buruklar. Sanki cenaze seyreder gibi seyrediyorlar. Kim derdi ki, Orhan Gencebay programa çıkacak da biz isteksizce seyredeceğiz?
::::::
Image
"Türk ulusunun, yürümekte olduğu ilerleme ve uygarlık yolunda, elinde ve kafasında tuttuğu meşale, pozitif bilimdir."
Atatürk, 1933

User avatar
serhat_izmit
Kıdemli Üye
Posts: 325
Joined: 28 Jul 2006, 21:54
Location: Kocaeli

Post by serhat_izmit » 29 Oct 2006, 21:38

Aslında durum o kadar da vahim değil. Bunlar medyanın abartmaları, karalamaları.

Bir kaç istisna dışında program gayet ciddi devam ediyor. Bu ciddiyeti sağlayan tek kişi ise Orhan Babamız.

Ama "Alaturkastarda jüri üyeliği yapacağına, müzik adına bir çok projesini gerçekleştiremez miydi?" diye sorarsanız, doğru derim. Ama unutmayalımki bu kendisinin kararı, saygı duymalıyız. Elbet bir bildiği var.
"Yaptıklarım Türk müziğinin devamıdır."
"Müziğime arabesk denmesi çok saçma..."
Orhan GENCEBAY

User avatar
yasakresim
Kıdemli Üye
Posts: 889
Joined: 17 Jan 2005, 17:25
Location: İzmir-Tekirdağ
Contact:

Post by yasakresim » 29 Oct 2006, 23:49

Vardır tabii vardır :P
Orhan Gencebay'ın hep bir bildiği vardır zaten :P

Bize zarar veren de bu "Orhan Gencebay'ın bir bildiği vardır" avuntusu.

Gencebay'ın neyi amaçladığı ve bildiği konusunda birşey demeyeceğim ama, bilmediği birşey var her halde, o da hayranlarının önemli kısmının onu bu programda görmek istemediği!...
::::::
Image
"Türk ulusunun, yürümekte olduğu ilerleme ve uygarlık yolunda, elinde ve kafasında tuttuğu meşale, pozitif bilimdir."
Atatürk, 1933

User avatar
KUŞÇUBAŞIEŞREF
Kıdemli Üye
Posts: 343
Joined: 07 Jun 2006, 21:20
Location: İST

Post by KUŞÇUBAŞIEŞREF » 30 Oct 2006, 01:54

GENCEBAY HERSEYIN EN IYISINI BILIR BILIYORUZ BAKALIM. CIKTIK UZUN INCE BIR YOLA,ALLAH YOLUMUZU HAYRA ERSIN BAKALIM.BU YOLSA IKIYE AYRILDIK.KIMISI POPSTAR IYIDIR DEDI.KIMISIDE BENIM GIBI YOK DEDI BABAYA YAKISMADI AMA YINEDE KENDISI HERSEYIN
IYISINI BILIR DEDI. AMA BEN UZULDUM COK SUCLANDIK GENCEBAY ORDA NIYE DESTEK OLMUYORSUNUZ.SIZ GERCEKTEN SEVMIYORSUNUZ.... GENCEBAYIN KARSISINDA DA SOYLEYIN BUNLARIDA GORELIM DEDILER. SONRA BIZ SENI SEVIYORUZDA DERSINIZ UTANMADAN DEDILER.. YINEDE BIZ SAYGI DUYDUK BIZ BI PROGRAM ICIN MI GENCEBAYI KIRDIK SADECE DEDIK YANLIS BIR PROGRAM OLDUGUNU GENCEBAYIN ORAYA YAKISMADIGINI SOYLEDIK. BIZIM DESTEGIMIZ HERZAMAN OLENE KADAR SEVGIMIZ BABA MIRASI BU SEVGI KOLAYMI BIRAKMAK HA BIRAK ONLAR OYLE SANSIN BIZI BIZ BILIYORUZ YA O YETER..........

POPSTAR ALATURKA BIZIDE BIRBIRIMIZE BÖLDÜRDÜN YA HELAL OLSUN GONUL DOSTLARINI BIRBIRLERINE KIRDIRDINYA NE DIYEYIM SANA

ORHAN BABA
SEVMEMEK ELDE DEGIL ZAMANI BELLI DEGIL BIR CANIM VAR YASARIM BENDE DEGIL

BERHUDAR OL imza T.M.KUŞÇUBAŞIEŞREF
KUŞÇUBAŞIEŞREF
MSN ADRESIM HACKERLENMISTIR (ELE GEÇİRİLMİŞTİR) kuscubasiesref_1@hotmail.com adresinden gelen emailleri açmayın kesinikle yoksa sizinde msn giderr... YENİ MSN ADRESIM kuscubasiesref_1873@hotmail.com

User avatar
ozannazo
Yeni Üye
Posts: 31
Joined: 02 Jul 2006, 20:44
Location: konya

Post by ozannazo » 30 Oct 2006, 12:23

bana kalırsa bu kadar karamsar olmamak lazım geliyor.. açıkçası bir konuda ben de soner gibi düşünüyorum. başlık+resim=ofsayttt!... ancak bir şahsa yapılan övgüler kadar eleştiriler de, o şahsın takip edilmesine etkendir... tabii mevzuu bahis kişi Orhan Baba'mız.. Ve O'nun bu tür yaldızlanmalara kesinlikle ihtiyacı yok. şüphesiz.. fakat ben yine diyorum ki, bardağın dolu tarafını görmemiz gerekiyor.. zaman gazetesinin ilavesi turkuazda verilen bu haberin yazarı (adı neydi?) en büyük yanlışı 3 babalar adı altında bir kategorizasyona giderek yapmış. her zaman bilenler bilmeyenlere anlatsın diyerek dile getirmiyormuyuz? ORHAN GENCEBAY ARABESKÇİ DEĞİLDİR... emsali, ikamesi, selefi, halefi yok diye.. ben şahsen onu televizyonda 2 saatliğine de olsa 15 hafta boyunca her pazar görmekten büyük keyif alıyorum.. klişeleşmişte olsa BABA'MIZIN BİR BİLDİĞİ VARDIR... herşey kontrolümüzde, zafer bizimdir... :wink: :wink: :wink:

''ben O'nu her haliyle seviyorum, toprak gibi...''
Last edited by ozannazo on 30 Oct 2006, 12:30, edited 1 time in total.
Gör beni.. Baktığın her yerde varım...
Duy beni.. Söylenen her sözde varım...
Terkedip gittiğin o günden beri,
Yanıp ta kül olan ateşte varım...
Adını gözyaşımla yazar dururum,
Maziye her bakışta mahzun olurum.
Mutluluk diye diye toprak olurum....

User avatar
VirtuE
Kıdemli Üye
Posts: 590
Joined: 17 Jul 2006, 14:51
Location: Trabzon-Ankara
Contact:

Post by VirtuE » 30 Oct 2006, 12:28

Dün gece otobüsle ankaraya gelirken elime o illet gazete geçti.Resmi gördükten sonra iki üç satır okudum gazeteyi direk aldığım yere koydum.

Zaman gazetesini kınıyorum.
Orhan Gencebay

Yiyiniz, içiniz fakat israf etmeyiniz. (A’raf Suresi:31)
Bir mum diğer bir mumu tutuşturmakla, ışığından bir şey kaybetmez. (Mevlana)

genbay
Kıdemli Üye
Posts: 174
Joined: 24 Sep 2006, 12:23
Location: TEKİRDAG NEVSEHİR

Post by genbay » 30 Oct 2006, 13:18

BEN DERİM Kİ BIRAKILIM GENCEBAY I ELEŞTİRMEYİ ONA DUA EDELİM ALLAH ONA UZUN ÖMÜR VERMESİ İÇİN
PEKİ HİÇ SORDUNUZ MIU GENCEBAY A NEDEN KATILDINIZ BU PROĞRAMA DİYE

BIRAKALIM ARKADASŞAR BİZE DÜŞEN ONA SAYGI DUYMAKTIR
AYRICA ORHAN BABA BABALIKTAN ASLA DÜŞMEDİ DÜŞEMEZDE ŞİMDİYE KADAR BABALIKTAN DÜŞTÜ DİYE DEMEDİ NASİL DEĞİŞTİKCE BAZI İNSANLARDA DEĞİŞİYOOOR.
BABA HEP BABA DIR.

User avatar
sabır taşı
Kıdemli Üye
Posts: 1179
Joined: 26 Jan 2005, 18:32
Contact:

Post by sabır taşı » 30 Oct 2006, 15:58

sevmek; sevilene yapılan en özel ve güzel duadır zaten...ben duamı eleştirerek yapıyorum ek olarak..

elbette bu kadar olumsuz her şeye rağmen olumlu yada hakkaniyet ölçülerine göre baklırısa daha adil yorumlar yapılabilir..

herkes hata yapar arkadaş ; hatasız kul olmazı bestelerken demişti zaten en basta ; bende insanim hata yapabilirim diye..

birde diyorum yıllardan beridir bu kadar iç içe olmadi ekranlarda halk ile..belkide bu duygusunu tatmin etmek icin girdi jurilige..oda bir insan ve bu duyguyu yasamak isteyen bir sanatcı... bu duygusal yorumum tabi..eleştri degil..

ama bazı şeyler yara aldımı geri sil baştanı da olmaz tabi...buda gerçek..

hayırlısı olsun ins...

birde şu var; hic kabul etmeyeceği oluşumlara insani mecbur eden şu güncel hayati yönlendirenler...medya ve diger araclarla toplumu renkten renge getirme başarısını elde eden kesimler..güç odaklari..

kimleri öğütmedi ki bu güne kadar...

o yüzden birebirde kızamiyorum üstadımıza..

ama yinede can yücel'in dediği gibi ;

ne kadar kötü kokarsak o kadar iyi...

sevgi duvarini yıktırma orhan abi..juriliğe rağmen....

User avatar
yilgor
Kıdemli Üye
Posts: 239
Joined: 20 Jan 2005, 20:50
Location: Gönülden
Contact:

Post by yilgor » 31 Oct 2006, 08:26

VirtuE wrote:Zaman gazetesini kınıyorum.



Öyle düşünme bence.. Gerçekler yazılmış tabi biraz hakedilmeyen var ama sonuçta gerçek gerçektir..

Post Reply