DÜRÜLECEK DEFTERLER...

Moderator: Yöneticiler

Post Reply
baytunca
Kıdemli Üye
Posts: 520
Joined: 29 Jun 2006, 10:40
Location: ist.

DÜRÜLECEK DEFTERLER...

Post by baytunca » 23 Jan 2007, 10:30

Ben defterimi karalayıp, yırttıkça,
Çocuk yüzüm gülerdi işte,
Oysa babamın sa içi kan ağlarmış,
Öfkeli bakınca bana babam,
İçimden babamında,
Dürerdim defterini,
Bilmezdim ki canım,
Meğer se,
Babamda dürülecek defter,
Bırakmamış yoksulluk,
Çocuğum işte, nereden bilirim ?
Babamın içinin kan ağlaması,
Bugünler de,
Benim içime yeni vurmuş,
Meğer ki babaların gülmesi ne zormuş...

Annemi ağlarken gördüm,
Babam kızmıştır dedim,
Benim ayakkabılarım hep yeniydi,
Babamınkilerin altı hep delik,
Annem evlere gündeliğe giderdi,
Naylon terlik giyerdi üstelik,
Meğer annemin ağlamasının,
Nedeni ortadaymış ta,
Çocuuğum ya anlamamışım,
Yoksulluk anneleri bir başka,
Gözlerle ağlatıyor işte arkadaş,
Ben annemin ağlamasını,
Kesilmiş asmanın kesiğindeki,
Yaradaki tomurcukta gördüm,
Anca anladım...

Ben hep konuşurdum,
Ağabeyim hep kızardı bana,
Ablam kaşlarını çatardı da,
Annem hep susardı da,
Babam hep düşünür dü de,
Komşuların apartmanına,
Evlerine hevesimi söylerdim,
Susmazdım sus deseler de,
Hatta beni dövselerde,
Evsizliği babamın düşünmesinde,
Kat kat villalar kadar çokça,
Gördüm nihayet,
Annemin sıcak kucağını,
Şimdiler de konak sefası sanırım...

Çember çevirirdik taşrada,
Topaç döndürürdük vınlatarak,
Kıl topu oynardık arkadaşlarla,
Çarşı mahallesinin çocukları,
Meşin top ile oynarken,
Gazoz satarken biz,
Sinemaya giderlerken onlar,
Kömür toplarken istasyonun,
çöplüğünden biz gizlice,
Bekçiye yakalanırdık kimimiz,
Kulağımızı çekerdi,
Ne zormuş meğer arkadaş,
Hayatın bir oyun olmaması,
Kulağımızı gerçekten çekmesi,
Babamı şimdi anlıyorum asıl,
Anneme sorardı kış günleri,
Hanım acaba der,
İçini çekerek,
Odunun çekisi kaç lira oldu,
Diyerek alçak sesle sorardı,
Meğer biz gece konduda ısınırken,
Babam yollarda soğukla,
Güreş kapıyormuş, yeni bildim...

Babam suskun bir adamdı,
ve susarak öldü sonunda,
Gülmeler borçlu kaldı babama,
Ayakkabıları altı delik,
Atıldılar çöp kutusuna,
Annem yaşıyor ama,
Gözlerindeki asma tomuru damlalar,
Yine duruyor gözlerinde,
Akıyorlar arada şakaklarından,
Büyüdük te ne olduk sanki arkadaş,
Yoksulluk besili bir dev gibi,
Yer ile yeksan etti bizi de,
Bizide babamıza benzetti işte...

23.01.2007 Taşkışla/Taksim
Bayram Tunca 1956, Elazığ
yokluğun ölümün diğer adıdır

Post Reply