Bu gece ki düşümde bir nisan günüydü,
El ele, göz göze, kırlarda dolaştık seninle,
Şakalaşmıştık, kır çiçeklerini severken,
Kokladık, öptük, okşadık hep seninle...
Ve güneş tam en yükseğe çıkarken,
Bize şaşırdı, aşktan yanmıştık seninle,
Bir de en uzun bakışma oyunu oynamış,
Gözlerimizi kırpmadan yarışmıştık seninle...
O anda bir kelebek konmuştu omuzuna,
Ve tüm pullarını dökmüştü uçmamak için,
Burnum dokundu, uğur böceği burnuna,
Sıkıca sarılmıştık, öpüşmüştük seninle...
Sanki güneş gözlerimizde yanıyordu,
Ve küllerinden pullar yapıyordu bulut,
Damla damla çiçeklere düştü aşkımız,
Yürek yürek yağmur olmuştuk seninle...
Uyandım, bulamadım senli bir düşü bile,
Düşüm senliydi, bir nisan şakası da olsa,
Yastığım, gözlerim somut tu, düşüm soyut,
Anladım ki, düşte bile ayrılmıştık seninle...
22.03.2007 Taşkışla/Taksim
Bayram Tunca 1956, Elazığ
DÜŞ YABANCILARI...
Moderator: Yöneticiler
DÜŞ YABANCILARI...
yokluğun ölümün diğer adıdır