AH KADIN BENİ BİR ANLASAN...

[baytunca]

Aç gözlerini de bir bak,
Boğaz köprüsünü geçiyoruz
aşağılarda gör ki dört yanımıza,
İstanbul'u sermişler,
Marmara'da dalgalar,
çarpar yüreğim gibi,
ve yukarılara,
yaradan gökyüzünü sermiş,
mavi ipekten,
beyaz desenleri var,
aklımın kararmamış,
kalan yerleri gibi,
rüzgar kanat çırptırır,
dallarda,
bülbül bestesini yapar,
bu sabah seherinde,
güllere, güllerden güzel o yare,
bir baksan ah,
bakışların kaç aylık söze bedel,
bir gülsen ah,
bir gülsen ömre bedel,
seni sevmişim demesende,
söyler olur zaten her yer,
senden önce...

bu sabah, ah yine bu sabah,
iyi haberler aldım gözlerinden,
anladım beni görmüşler,
dün geceki düşünde,
yüreğin duruyor gördüm,
ve bir ben var ki göz bebeklerinde,
hiç bir şeye değişemeyeceğin...

gürültüler yüzüne düşer,
susar mahzunluğun silinmesin diye,
kalabalıklar tenhalaşır,
gönül yolunu bulsun diye,
yol bulsun da, sana ulaşsın diye...

ah sen, kumralım, ah güzel gül,
nedir bu yüreğime ettiklerin,
neylesen de bu can esirin olmuş,
bak incitemiyorum canını,
sen eylersin diye,
canını yakamıyorum,
bana eylediklerinin...

ikimiz uçuyoruz sanki,
martıların kanatlarını takınmışız,
yorulacaklar bizi uçuran,
o esir kanatlar,
ve dönerken başka martılar,
geri döndürecek bizi,
tatlı bir yorgunluk hissederek...

güneş perdeyi yırttı,
gözlerin doğdu ışıığında,
içim ısındı ah kadın,
neyse ki gözlerini açmışsın,
uyanmışsın, öpüyor güneş,
badem gözlerinden,
beni kıskandırıyor,
gök yüzü yaralanmış,
neden se benim içim kanıyor...

gece düşer İstanbul'a,
her şey gölgeye döner,
yapay ışıklar yanar evlerde,
göklerde yıldızlar parıldar,
içimdeki sensizlik ise,
yıldızların sayısından çok,
ve zifiri geceye benzer,
neyse şimdilik te olsa,
beraberiz ya yine şu an...

örtünüyorsun,
alnına düşüyor kahkülün,
belki de üşüyorsun,
belki de yanıyorsun,
alnına dokunuyor sağ elin,
sevdalısın, anlıyorum,
sevdalısın diyor eline alnın,
nabzın tıklıyor alın çizgilerinde,
ben tanığım diye, diye...

öperim gözlerinden,
yanımda olsan,
derinden, derinden,
daha derinden,
yanaklarından,
daha, daha derinden de derinden,
kızıl dudaklarından,
ateşin içime düşmüş,
İstanbul'la beraber yanıyorum,
ahh, kadın,
kerem gibi yanmaktayım,
mecnun gibi sevmekteyim seni,
ahh kadın beni bir anlasan...

09.04.2007 Taşkışla/Taksim
Bayram Tunca 1956, Elazığ