Munzur suyu çağıl-çağıl akarken,
Sevdan benim başım yakmış; ne bilir…
Sevdiklerim gözyaşını dökerken,
Ümitlerim boşa çıkmış; kim bilir…
Munzur’un üstünde sevda köprüsü,
Ser verir sevdandan geçmem doğrusu,
Ölüm değil, ayrılık can korkusu,
O da geldi yar başıma kim bilir,
Ölümüne sevda çektim kim bilir…
Munzur dağı görkeminin altında,
Mertlik suyu coşar, alnım çatında,
Sevdan kokar tırnağımda, etimde,
Can’a; o yardan güzel yokmuş, kim bilir…
Munzur’un üstünde sevda köprüsü,
Ser verir sevdandan geçmem doğrusu,
Ölüm değil, ayrılık can korkusu,
O da geldi yar başıma kim bilir,
Ölümüne sevda çektim kim bilir…
Bir sevdim ki, ayrılığı tanımam,
Aşktan yanar, nar’a; ateşe yanmam,
Yürek volkan, ateş der ki dayanmam,
Aşk uğruna ömrün yaktım, kim bilir…
Munzur’un üstünde sevda köprüsü,
Ser verir sevdandan geçmem doğrusu,
Ölüm değil, ayrılık can korkusu,
O da geldi yar başıma kim bilir,
Ölümüne sevda çektim kim bilir…
29.06.2006 Taşkışla/Taksim
Bayram Tunca 1956, Elazığ
KİM BİLİR DOST...
Moderator: Yöneticiler
KİM BİLİR DOST...
yokluğun ölümün diğer adıdır