AKİBETİNDİR EMANET GÖNÜL...

Moderator: Yöneticiler

Post Reply
baytunca
Kıdemli Üye
Posts: 520
Joined: 29 Jun 2006, 10:40
Location: ist.

AKİBETİNDİR EMANET GÖNÜL...

Post by baytunca » 15 May 2007, 14:54

Ben bendeki unutuşu,
bir gönül oyununda kaybettim,
yeniden kazandığım unutuşu,
senden kazandım,
teşekkürler sana arkadaş,
unutmak,
yedi harftir görünüşte,
okyanus derinliğince de anlamlı,
sel suyu kadar bulanık,
vurgun yemiş,
ciğerdeki eziklik kadar,
ölümün eşiğine sürükleyen,
unutmak yedi harftir,
unutulmak,
iki harf fazla,
sen bana iki harf borçlusun,
bir harfin köleliği kırk yıl ise,
seksen yıl borcun var bana demektir...

birde hangi kararsız vedadır duymadım,
böğürtlen kokulu duyguların,
kan kırmızısı sevdasının,
kara haberini taşır,
bir ak güvercin esir edilir,
bir kırlangıç uçurulur yerine,
dosta selam kuyruğunun ucunda,
düşer uçarken,
gagasında kesinliğin dokusuyla,
bin sevda mektubunu yakacak,
kızılca ateş rengiyle,
bir kelimeyi taşır,
unuttum sözcüğünü,
gönül gözden önce mi anlasın,
us dili yüreğine mi gizlesin ki,
can kabullenmeye,
kısacası içine düşer gizlice,
sözün karşı anlamı,
yani, yutkunmaya ne gerek a can,
yani anla işte unutulmuşsun...

büyük özlem mi, o da ne demek,
kırk yıl yemediğin bir aşı,
bir seyyar satıcıda bulmak gibi,
bir şaşkınlık yaratan şey,
yememek olmaz,
mideni aklına düşman edersin yemezsen,
yenildi de,
tadı sevda ustası bir ahçının elinden,
olunca,
lezzeti de en modern lokanta aşına,
on beş çeker,
peki arkadaş,
özlemi kendin pişirirdin de,
yediriridin sevdiğine,
zehir miydi bir lokma almadın,
bunca zaman,
dostun kabına koyardın onu,
anlamaz mıydın,
kabını geri alır gün olur,
şaşa kalmaz, şaşı kalırsın,
sen ne safsın ulan adam,
gönlün senden akılsız,
kendi kabın,
kendi nevaleni unutursun,
kaynatırsın arkadaşın kazanında,
özlem denen kutsal aşı,
gönül emanet verilir mi sanırsın,
bir gülüşün esiri olur mu bir can,
sen kendi yaşamını,
kendi adına yaşamıyor musun,
yaşamını,
kırpıntı eyletmişsin,
oyunlara kurban vermişsin,
bunca mı yüreğin kurbanım demiş,
bir başka yüreğe,
bunca mı unutmuşsun ki kendini...

acıların virüs kapmış içinde,
bir yosun gibi çoğalır sessiz sessiz,
hücrelerin kanser çıbanı olmuş,
kanının rengi dönmüş beyaza,
haberin yok mu kendinden,
geber öyleyse, geber,
sana layık olan budur bence...

15.05.2007 Taşkışla/Taksim
Bayram Tunca 1956, Elazığ
yokluğun ölümün diğer adıdır

Post Reply