TUTMADI AY TILSIMI...

Moderator: Yöneticiler

Post Reply
baytunca
Kıdemli Üye
Posts: 520
Joined: 29 Jun 2006, 10:40
Location: ist.

TUTMADI AY TILSIMI...

Post by baytunca » 21 May 2007, 18:40

Gizlisindir,
şah damarım içinde,
ikinci bir yürek gibi sen,
ve kan değil, sevdandır,
akan içimde,
vurdukça her darbesi,
garip sineme,
gözlerin şu koskaoca gök olur,
kılıçların parıltısınca,
gönül harbi meydanında,
şimşek olur çakarlar,
bakışların içimde...

sevmek,
sensiz de olsa gecey,
bilerek acısı arnavut isot,
sevmek,
ve yanımda yoksan da bilmek,
bilerek sevmek,
rüyalarına düşemeyeceğini,
özümseyerek sevmek,
ve demek şimdi,
badem gözlerin derinliğin anlamı,
bir derinden de derin uykudadır,
hele ki şu an,
kuşburnu rengi dudakların,
kaldı ki,
utanmam, deli de deseler,
yine derim ki,
yürek seni sevmeye madem doymuyor,
o halde gözlerindir,
derin uykundan da derin olan,
habersiz düşülesi içine,
uykudaki gözlerindir,
uğrunda incinmeden,
can verilesi, o ölünesi,
ve hatta söz tükendi,
desem ki nefesindir,
ziyan edilemez olan,
arzu ile,
uzun uzun öpülesi...

varmak,
şafağına varmak,
sana sarılmış bu yalnızlığın,
gözlerinde yapmak kahvaltısını,
falına bakmak yüzünde,
kem talihin,
şu bahtsız gönüle dinletmek,
ve dinlemek sesinde,
radyodan önce,
ayrılık üzerine söylenmiş,
yüreklerdeki bütün hasret türkülerini,
gözleri bir bütün edip,
senden uzak olmalara ağlamak...

içmek, doyasıya,
kanarak içmek kanılmazlığını,
kaşlarının altında akan,
iki gözeli pınardan,
içmek munzur suyu serinliğinde,
kevser tadında içmek,
bu yüreği soğutmak,
kandırmak belki,
aysberg misali,
geceye bırakmak zalim ayrılıkları,
hasreti ay ışığı edip dondurmak,
dostun düşmanın gözünde,
kesmek peynirdeki küf misalince,
canını tenden kazır gibi hasretinin,
gülüm can,
sonra seni yoğurmak ay ışığından,
ay ışığını sen bilip sarmak,
pırıl pırıl düşlere,
kazınmazcasına,
ama gel gör ki,
kesip atamam,
gönülde kendinden bir paraça olmuş,
hasretin masumluğumla iç içe yaşar,
ve ay düşer, ışığı sensizlik,
şavkı beklememdir gözüm bebeğinin,
sana ait yurdunda,
bilirim ki, varılamaz,
şu gümişi akan munzur'la,
suyu göğe akıtamaz hiç bir tılsım,
seni koyamaz ki,
hiç bir tılsım geceye,
ne çıkar sanki,
ümitlerim hazır kıta,
başım üstünedir emrin ey gönül,
derler de, ah derler de ey gönül,
emretmezsen uzaklıklara,
yakınlıklar anlamsız kalır ebedi,
ve gözlerim tutunamaz,
tutunamayacaklardır da asla,
gözlerine, gözlerim,
kavuşamayacaklar dır anladım ne yazık ki...

susmak bir de, susmak,
bakışlarında susmak hep,
babalığından korkan,
bir yetim çocuk gibi,
ve güneşi bölmek,
en keskin ustura ile,
acının kanını akıtmak,
sarmak inceden ince,
geceyi kızıla boyamak,
hasretin rengi yapmak işte ne bilim,
paylaşmak sensizliği canla, yürekle,
seni bir şah damarında gizlemek yine,
kandırmak bir kez daha,
yürekte ümide bel bağlamış,
bir ziyan günü...

21.05.2007 Kartal
Bayram Tunca 1956, Elazığ
yokluğun ölümün diğer adıdır

User avatar
HASAN
Kıdemli Üye
Posts: 444
Joined: 13 Dec 2005, 11:45
Location: ANKARA 06

Post by HASAN » 21 May 2007, 21:42

yüreğine sağlık
Onu Anlamak Sanattır

baytunca
Kıdemli Üye
Posts: 520
Joined: 29 Jun 2006, 10:40
Location: ist.

Post by baytunca » 22 May 2007, 09:35

Candan teşekkürler Hasan kardeş, yüreğin dertlerden hep ayrı kalsın... sevgiler sana gönül dostu, anlayan yürek...
yokluğun ölümün diğer adıdır

Post Reply