GÖNÜL SOKAĞI...

Moderator: Yöneticiler

Post Reply
baytunca
Kıdemli Üye
Posts: 520
Joined: 29 Jun 2006, 10:40
Location: ist.

GÖNÜL SOKAĞI...

Post by baytunca » 28 May 2007, 17:25

Gönül sokağı'nda bir kaybolursan,
Anıların hepsi de, affetmez seni...
Sokağın çeşmesi hep sen olmazsan,
Suların sesi de, affetmez seni...

Taşınıp nedensiz başka gönüle,
Yarı yolda koyma sen bile-bile,
Sana döner birgün, ettiğin çile,
O yarin nefesi de, affetmez seni...

Yazını döndürme, zemherilere,
Unutma ilk anı, bak gerilere,,
Seven satmaz aşkı, hiç kimselere,
Rüzgarın sesi de, affetmez seni...

Yari belki diyar diyar edersin,
Edince gideceğin, yere gidersin,
O canını vermiş daha ne versin,
Gönülün can verişi de seni affetmez...

28.05.2007 Taşkışla/Taksim
Bayram Tunca 1956, Elazığ
yokluğun ölümün diğer adıdır

Buz Dağı
Kıdemli Üye
Posts: 146
Joined: 24 Mar 2007, 23:59

Post by Buz Dağı » 28 May 2007, 22:36

Sevgili şair dost, şiirleriniz çok güzel, çok duygulu. Benim de şiirlerim var, sizinkileri de çok beğendim. Ama naçizane bazı düşüncelerim var, bilmem bana katılırmısınız.


Ben hiçbir zaman şiirlerde serbest ölçüden yana olmadım. 7,5 yıldır şiir yazıyorum 600'e yakın şiirim var. 7,5 yıl önce hece ölçüsünü tam olarak bilmediğim zamanlarda serbest ölçülü bazı şiir çalışmalarım olmuştu. Ancak sonra farkettimki hece ölçüsü çok daha anlamlı, çok daha yerinde. Sizin de sebest ölçülü çalışmalarınız güzel ama hece ölçülü çalışmalarınız bence daha da güzel. Bilmem siz ne dersiniz?

Yanlış anlaşılmak istemem. Haşa, amacım sizi eleştirmek değil. Bunlar benim naçizane görüşlerim. Siz ne dersiniz bilemem.
BUGÜN BİR GARİPLİK VAR Kİ ÜSTÜMDE
SENİ ARIYORUM...

baytunca
Kıdemli Üye
Posts: 520
Joined: 29 Jun 2006, 10:40
Location: ist.

Post by baytunca » 29 May 2007, 09:52

Değerli fikirleriniz için size yürekten teşekkürler sayın aysberg (buzdağı) dostum... ama şair başka yetenek, ozan başka yetenektir... işin içine serdeki müzisyenlik te girince; işler tamamen farklılaşıyor elbette... şiirlerim kendine özgüdür, üslup kendime aittir ve bu nedenle de şiirlerimi okuyan kimse; özellikle serbest ölçüde yazılanları kendi sesim ve tonlamalarımla dinlemezler se, kendi yorumları ile yetineceklerdir yalnızca... şiir okumak başka, şiiri şairin kendi sesi ve vurgularıyla dinlemek başkadır... ben hem serbest şiirde, hem de kaafiyeli de yalnız ca anlam bütünlüğüne önem veririm... yani "dam üstünde saksağan, vur beline kazmayı" demeyi şiir den saymaktan sa, "Avcı vurur bir cereni, filintası kan ağlarken, can görürken son viranı,
ölüm ne ki, zulüm varken" gibi, ya da aşağı kesitte ki gibi bir anlam bütünlüğü olanına şiir derim ve tercih ederim... sanırım şimdi daha farklı düşüneceksinizdir... tabii dir ki eleştirilmek yapılan işin tuzu biberidir... bu da hoş bir şey elbette... sevgilerimle arkadaşım...

"derim ki,
fırtınanın sesi de yoktur,
rengi de,
tenin hisseder,
yüreğin aşkı hissetmesi gibi,
fırtınanın sesi yoktur da,
çarptığı yerlerdir,
ağlayan,
inim inim inleyen, "
yokluğun ölümün diğer adıdır

Buz Dağı
Kıdemli Üye
Posts: 146
Joined: 24 Mar 2007, 23:59

Post by Buz Dağı » 29 May 2007, 20:19

Yanlış anlaşıldım galiba. Dedim ya amacım sizi eleştirmek değildi. Ben sadece kendi fikirlerimi belirttim.

Herkesin kendi fikri, kendi düşüncesi var. Mesela bana göre Sayın Cemal SAFİ en büyük şairdir, söz büyücüsüdür ve hep hece ölçüsü kullanmıştır. Tabi bu size göre değişebilir. Siz başka birini beğenebilirsiniz.
Herkesin kendi düşüncesi...
Saygı ve sevgilerimle...
BUGÜN BİR GARİPLİK VAR Kİ ÜSTÜMDE
SENİ ARIYORUM...

baytunca
Kıdemli Üye
Posts: 520
Joined: 29 Jun 2006, 10:40
Location: ist.

Post by baytunca » 01 Jun 2007, 11:41

"Buzdağı dost" , Sevgili arkadaş, rica ederim yanlış anlaşılmak yok, tabii ki herkesin fikri kendine göre değişecektir, siz beni eleştirseydiniz keşke... ben eleştirinin hoş olmasından söz ettim, size sitem etmedim ki... sizin için Cemal Safi dünyanın en iyisidir, söz cambazıdır ama, benim için Ahmed Arif ya da Nazım Hikmet çok iyi şair dir... ama Ahmed Arif'in tek şiir kitabı var 55. baskısını yapmış, Nazım'ın çok kitabı var, onunkiler de aynı durumda... şiir zaten kelimelerin uyumlu, anlamlı bir şekilde cambazlığıdır... mesele bir ipte birbirlerine ayak bağı olmadan o kelimeleri oynatımak, şiir yaratmaktır ki okuyan her duyguya kapılsın... Tabii Cemal Safi'nin kelimeleri de cambaz ama, ben şiirlerini okurken çoğu ipten düştüler umulmadık yerlerde... şiirlerinin (genelde) gidişatı başlarken iyi, sonra bütünlüğün dışına çıkıp öbek öbek şiiri yok ediyor... her bir dörtlük rubai oluyor sanki... bir bütün şiir yok, dörtlüklerin her biri kafileyle yola çıkıyorlar, sonra da küsüp ayrı yönlere giden değişik karakterli kişilere benziyorlar... bu mu şairlik, bunun içinde söz ustalığı olsa neye değer ki kopukluk varsa? neyse hoşçakalın, sevgiler sunarım...
yokluğun ölümün diğer adıdır

Post Reply