DAĞ YÜREKLİ MECNUN...

Moderator: Yöneticiler

Post Reply
baytunca
Kıdemli Üye
Posts: 520
Joined: 29 Jun 2006, 10:40
Location: ist.

DAĞ YÜREKLİ MECNUN...

Post by baytunca » 10 Jul 2007, 22:03

Bu toprak, bu kayalar, bu yürek,
ve bu insan,
ve bu sevda bizim,
şu hançer bıyıklı yiğit,
ve bu ceylan gözlü kadın,
Baştan tırnağa dağ kokar...
Gözleri meşe yaprağı yeşili,
Yada öküzgözü üzümden,
Bir de zindan karasından da kara,
sevdalar yaşanır ki,
Bahtımızdan da kara,
Aydınlık inancımızla içiçe ve dost...

Işkın'ın buruk tadında olsa yeter,
bana olan duyguların, gülümcan,
Çekerim munzurun ardına,
en ağır acıları,
Dostun sıcak nefesi gibi,
Düşse içime arada,
Gözlerin bir asıra değer daha ne ola...

Kırk gözelere düşerken,
Munzurun akşamlarını söylerim,
akşam güneşi, gülüm, bir bilsen,
Buralar nasılda çok,
zifiri karanlıktan da karanlık olur,
Bana sensiz geçer geceler,
Ağaçlar kadar çok korkarım yalnızlığımdan,
yıldızsız, gökyüzü olur içim...

Yıldız böcekleri varolsunlar hep,
onlarda olmazsa,
hasret daha da beter,
çekilmez en derin derttir,
Yıldız böcekleri,
Meşeliklerde,
İçime düşerlerde,
ve her yanıma,
Çaydaçıra oynarlar,
Munzur babanın doruklarında,
sevdamızın öyküsünü yazarlar,
Ve kurt ile,
ve kuş ile sevdamızı oynarlar,
Belki Munzur suyunun da bilemediği,
Sevdamızı bilenlerin olduğu ülke,
O Kaf Dağının ardındakiler...

Munzur suyu,
Ağustosun ortasında,
çatır-çatır çatlatır,
En kankırmızı karpuzu,
İşlemez de içine yoksulluk,
yüreğine sevda düşmeye görsün,
yiğidin yüreği bir beter çatlar,
Bir güzelin kirpiğinin okundan...
Hançer yarası olsa,
Daha evvel sağalır,
Bu yara ömürlüktür,
Yürek yarası,
Lokman Hekim dediğin,
O yarin adı...
Belki çok kimse bilmez,
sen bilir misin, bilmem ki,
bizim ağaçlarda ki cevizler,
şemama iriliğindedir,
içi beynimize benzer aklığıyla,
kabuğu da ipince ki,
aydınlık fikrimiz gibi,
tadıysa evrensel zikrimiz gibi,
hassas duygularımıza benzer,
ince ve sitem ile dokunulunca,
kırılgandır...

Kırk Gözeler, inanç akar güzelliklere,
Kutu deresinden beter,
İçimde sen bana can,
bana benden de baskındır aşkın,
Vaskovan, Pülümür, Nazimiye,
Yeşil Pertek,
hele gönül,
Sanki her yan sen olmuşsun,
Hele bir Hozat,
Hele Ovacık,
Hele canım, hele gülüm,
bir sen, bir ben,
bir hasretin, bir ümidim,
bir aşkım, hele gözlerin,
bir de, bir de Tunceli...

27.03.2006 Taşkışla/Taksim
Bayram Tunca 1956, Elazığ
yokluğun ölümün diğer adıdır

User avatar
karamanlı
Yeni Üye
Posts: 24
Joined: 25 Mar 2007, 23:18

Post by karamanlı » 14 Jul 2007, 18:32

slms yüregine saglık yoruma gerek yok bence.saygılar

baytunca
Kıdemli Üye
Posts: 520
Joined: 29 Jun 2006, 10:40
Location: ist.

Post by baytunca » 20 Jul 2007, 21:41

Teşekkürler dostum, sizin şiirleriniz de çok güzeller... yüreğinize sağlıklar...
yokluğun ölümün diğer adıdır

Post Reply