Çocuktum,
her çocuk gibi,
gözlerim pembe bakar,
pespembe görürdüm her şeyi...
gençtim,
filinta gibi bel bağlanan,
ustura keskinliğinde,
ince fikirliydim,
ve gözlerimde,
bütün renklerden,
daha çok renk vardı,
sevdan sıvanmıştı,
o günden bu yana,
göz bebeklerimde,
aşkının rengi durur,
duracak ölünceye dek...
şimdi orta yaşlıyım,
gönlüm gençlikten vaz geçmemiş,
kopmamış yüreğim,
seni sevdiğim,
ilk andan,
yüreğime düşen ilk heyecan,
yine sen olmuş olduğu zamanı,
devindirir,
kanımın o sevdalı rengine,
karışmamış başkalıklar,
ve ilk damla aşk,
benim her yanım olmuş,
seviyorum seni gülüm,
ilk günkü gibi,
ölüm bile değiştiremez,
sevdamızın rengini...
istemem,
uzun yıllar yaşamaya ne gerek,
umudum benden evvel ölmüşse,
istemem,
benden önce gömülmüşse,
hasretinle bu yürek,
gözlerimde pırıltılar solgun,
derinlerine gömülmüşse,
kara sevdam,
seni gözlerimin bebeklerine gömmüşsem,
ne gam sanki,
yüreğine bakışımla yaşıyorsam şimdi,
söyle gülüm, söyle canım,
şimdi sevda saatinde,
ömrüm yokluğuna kaç geçiyor,
söyle badem gözlüm,
üzülmem,
hasretin sırat köprüsü,
hangi genime kurulmuş,
olsa da söyle,
seni sevme saatimi kaybetmişim,
sen söyle bari, badem gözlüm,
ya şimdi sensiz ölümüne,
kaç var bu canın,
içinde iki can verecek,
iki ölümü yaşayacak bu yüreğin...
27.07.2007 Taşkışla/Taksim
Bayram Tunca 1956, Elazığ
İKİ ÖLÜMÜ YAŞAYACAK YÜREK...
Moderator: Yöneticiler
İKİ ÖLÜMÜ YAŞAYACAK YÜREK...
yokluğun ölümün diğer adıdır