EN KARA NOKTA...

Moderator: Yöneticiler

Post Reply
baytunca
Kıdemli Üye
Posts: 520
Joined: 29 Jun 2006, 10:40
Location: ist.

EN KARA NOKTA...

Post by baytunca » 01 Aug 2007, 10:25

Gecede yakıp kibritini,
tellendirdin sigaranı da,
gecenin yüzüne düşerken ışık,
sıvanırken damaklarından,
kanından,
ciğerlerinin en ucrasına değin,
ve odanın boşluğuna değin,
bir bulut gibi,
sonunda geçip gidecektir,
ne ışığın olduğunu ispatlaya bilirsin,
ne dumanı vardı,
tadı, zifiri, zevki,
acılı keyifi kalacaktır yerinde,
ve ışığın zayıf varlığı,
can çeken bir idamlığın,
gözlerine benzeyip,
kaybolacaktır sonunda,
gecenin korkunç,
karanlığına gömülerek,
bitecek hiç var olmamış gibi...

gece ki eğer,
ışığın anlamını bilseydi,
o bir anlık aydınlığa,
anlam verirdi,
ve adı ki gece olmazdı elbet...

yaktın kibritini,
ziftlendin sigaranı,
söndürdün sonra,
ayrıldın yangınından,
ateşini gözyaşlarına attın,
söndürdün,
ha içinde ayrılık gelip geçti,
uçan bir gök taşı gibi,
ha yalnızlık,
hiç doğmamış yaptı varlığını,
şimdi sen o geceden de,
daha gecesin,
aldanma yüzüne düşen,
o bir anlık kibrit ışığına,
solgunluğu aldanmışlığın,
gecenin yüzünden de,
karanlık ve nesnesiz,
bir anlık dalgalanıştı o ışık,
say ki,
koca bir deryanın,
en özge yerinde ki,
en zarif dalga,
ve tekrarlanamaz olan...

şimdi şunu düşün yalnız,
ya içindeki karanlığın,
zamanı nedir,
hani bir ışığı vardı onunda,
sorsam sen de diyemezsin,
kim söndürdü onu diye,
ve şimdilerde için,
artık ömrünün sonuna dek,
evrenin en karanlık yerinden,
daha karanlıkta kalacak hep,
evren bile bilemeyecek,
o en karanlık yerini,
yüreğin olmuş karanlıklar karanlığı,
işte o yürek şimdi,
en kara nokta...

sen gibi koca evrenden,
kopmuş bir göktaşı şimdi yüreğim,
bir sigaranın ateşi gibi,
keyifini süren şimdi nerede,
izmariti parçalanırken,
zaman var mıydı, yok muydu,
sorsan da bilmez,
senin dudaklarından ayrılalı,
yaşamının sonrasını bilemez,
olmuştur bu yürek..

01.08.2007 Taşkışla/Taksim
Bayram Tunca 1956, Elazığ
yokluğun ölümün diğer adıdır

Post Reply