GİDERİM...

[baytunca]

Cephe almış,
dört mevsimim,
dört yanım,
bana hasım,
son meltemi asmış,
gül ağacına,
hasret kasırgası,
sensizlik, zalim,
seyreder saatler,
zaman israfım,
suya ateş düşmüş,
içilmez, kandır,
sahradır içim,
içimde mecnunu kandırırır,
her kum tanesi,
leyla hayaline düşer olmuşum,
asıl benim içim sahradır,
ve yalnız hasret mi,
vurur sanırsın,
umutsuzluk vurur daha bin beter,
dört yandan,
yüreğimi çökertir,
dünyada nice zindan varsa,
içimde hepsi,
mecnunlar dolaşır şaşkın,
gen çöllerimde,
zindanlardan kara içim,
sensizliğimi yakarlar her saat,
kerem misali,
içim aslına yanar durur hep,
yani bütün zindanlar,
içimde otak kurdurmuş hasreti yarin,
birde sensiz ölmek var,
bir yanda da hasretinle savaşırım hep,
hele ki ah,
içimdeki o mahzun sevdiğimi yaşatmak,
en büyük çabam...

hani kavuşmanın ilmi, nerede,
lügattan kim silmiş vuslat adını,
hasret kitabı neden revaçta,
desene, desene a iki gözüm,
kavuşmak, dört kitabın hakkı için ki,
kavuşmak ilmi sürülmüş dünyadan,
kavuşmak yanımda bölünmüş,
bir parçasını almışım,
öteki yanını yetim koymuştur,
zalim ayrılık,
gayri bu gönülün vuslatı olmuş kimsesiz...

haraç-mezat düşmüş sevgim,
içindeki her anısıyla,
köle olmuş kara sevdam,
zulumün kapılarına,
aramak seni ayak izlerindeki,
bir başka köle,
eskiden adı vardı,
ne güzel di, adı umut,
şimdi sana varmanın garibi,
içimdeki külhanda yatar,
kamber olmuş ayrılığın yurdunda,
yokluğunun sefil sultanı...

ve artık güllerden renk kopmuş,
dalından önce,
kokusunu unutmuş nice goncalar,
gittiğim yollar kapanmış aramalarda,
köprüler sanki canavar ağzı,
düşlerimi bile parçalamışlar,
düşsüz uykulara yatar olmuşum,
hele her şafağım benden perişan,
benden ziyade kendini unutmuş,
güneşi küsüp gitmiş garipliğime,
kaybolmuş içimdeki sonsuz gecede,
şimdi dünya,
büsbütün yalnızlığım olmuş,
döner sensizliğimle,
bana da yazık değil mi vahh,
bu asrın mecnunu isem,
ışık hızına erişirken insanlar,
yaya kalmış yar yolunda,
mecnun yüreğim,
kara sevdam terk edilmişliğin,
yollarına sıvanmış asvalta dönmüş...

özlemim sürmedi bir saltanat,
ruhumda varoşlar kurulmuş gayri,
sana yoksulluğumun dilencisiyim,
sana ihtiyacım diz boyu artık,
ve mahzun yüzüm şimdiler,
döğüşür benimle, her fikrim ile,
bilirmi ki nice döğüşür,
niye döğüşür,
ben de kendisinin bir parçasıyım,
bilmezmi ki kaf dağı ardının eşkıyası,
sıratı sırtlayıp ta gelmiş,
vah iki gözüm gönül,
seninle bu canı işi çok zor çok,
eşkıyanın adı olmuş yarsızlık,
ve sıratın içime kurulduğu yer,
en özge yerimdir kim bilsin bunu,
a iki gözüm, a sevda gülüm,
can evimdir,
ve şimdi şah damarımın son hali,
pir sultan'ın,
dost yoluna tükenişinde...

yalnızlığın adını ölüm koymuşum,
giderim, giderim,giderim gülüm,
giderim, gitmemi de suç saysalar bile,
giderim elbet, sensiz dünyaya doymuşum...

04.08.2007 Kartal
Bayram Tunca 1956, Elazığ