SENSİZLİK EN ZALİM CELLAT...

Moderator: Yöneticiler

Post Reply
baytunca
Kıdemli Üye
Posts: 520
Joined: 29 Jun 2006, 10:40
Location: ist.

SENSİZLİK EN ZALİM CELLAT...

Post by baytunca » 09 Aug 2007, 17:31

Ümit sessizce girmiş odama,
yalın ayak,
uykum firar etmiş,
açık pencereden,
oysa doğuştan kördü gece,
ışığı ömrünce merak edecek,
bir bebek gibi,
yıldızsızdı hepten,
karanlığı sıvanmıştı her yanıma,
ama ben kör değildim,
bakar kör değildim ki,
hayalimin gözlerimiydi yani,
şimdi seni gören,
evet, odam denizin dibinden,
sanki daha da derindi,
yokluğuna yakın soğukluktaydı,
yatağımdaki boşluk,
ve yüreğimin çarpıntısıda olmasa,
evren yok diyeceğim,
ölmüşüm sayacağım kendimi,
ama bir baktım,
göğsümün en daralan yerinde,
bir şeyler dokunur tenime,
kulağıma fısıldar,
ben ümidin elleriyim,
bak sımsıcağım, onun gibi,
hadi al iç diyerek,
uzatır avuçlarının birini,
bu onun sevdasıdır diye,
işte bir içim ateş,
ve baktım diğer avcunda da,
gözlerin durur,
bir gözün uyanan tanyeri gibi,
öteki tüm uykusuzluklarımı,
uyuyan geceye benzer,
alır içerim ateşi,
bu onun tadıdır der,
bırakır uyuyan gözünü alnıma,
erir, süzülür gözlerin,
gözlerimin içine süzülür,
işte gece gözlerinin rengine döndü,
karanlık koca bir yalandır diyorum,
gözlerin oldukça,
hayal ya da gerçekte de,
şafağın serinliği düştü yüzüme,
terim soğudu,
şebnemler düştü apansız,
asıl olduğun yerlere,
ferahladım,
yüreğimdeki gülistanlıkta,
bahar var,
yastığımdaki aşılmaz dağlar,
senden ovalara dönmüş,
artık her yanım pembe,
dudakların kızıllığı,
ümidin arkasında doğacak güneş,
her nefesim seni çoğaltıyor,
uykumu öpüyorum, yalvarıyorum,
hiç bitme diye,
birde tan yerindeki dağları,
bir şemsiye gibi,
örtüyor bulutlar,
ama ben mesudum yatağımda,
son rüyamı sağanak basmış,
başım yastığımda sele kapılmış,
varsın olsun diyorum,
bedenimi asıyor yokluğun,
bir görsen kahrolursun,
sensizlik en zalim cellat,
neyleyim olmasada olur artık,
hasretinden ölmüşsem,
hayalindeki cennet,
ne gerek bana,
gel artık canım sevdiğim,
badem gözlüm gel,
sensin ömrümün devranı, gel,
sensin gönül yaramın dermanı,
hadi gel,
sol yanım bomboş,
sensin diyeyim veren,
bu mecnun cana fermanı, hadi gel, etme,
yolunda asılmış her hücrem,
kaç darağacı içimdeki,
cehenneme kurulmuş ki,
sığmaz da dışıma taşar,
birinde hasretine astığın,
sevdam sallanır...

09.08.2007 Taşkışla/Taksim
Bayram Tunca 1956, Elazığ
yokluğun ölümün diğer adıdır

Post Reply