GÖNÜL ODASI...

Moderator: Yöneticiler

Post Reply
baytunca
Kıdemli Üye
Posts: 520
Joined: 29 Jun 2006, 10:40
Location: ist.

GÖNÜL ODASI...

Post by baytunca » 15 Aug 2007, 14:07

Hüzünüm donmuş,
ama gözlerin ateş,
bir bakışla eritir,
tenime damlatırsın,
bir başka bakışla,
yıkarsın tüm hasretimi,
ve bari aşkını önce,
içime sıkıca sar,
biliyoruz ki yaşamın,
sonrası var canım,
bütün zamanı sıcak tutalım,
ateş gibi giydir içime,
aşkını bundan sonra,
hatta tenimden öte,
bir ateş gibi,
ta ruhuma dek...

ben mavi severim,
yeşil bakarım ama,
sevda ovalarına benzeyen,
yeşil gözlerimle,
oysa senin gözlerin,
kahve rengi dir,
ya kendi gözlerime,
kahve serpeceğim,
ya da,
yeşilliğini yakacağım,
bozkıra dönsede bakışlarım,
gözlerime baksan bir,
gözlerimde kalan,
yanmış külün rengi de,
kahve rengi olurlar,
neyleyim,
uyuşsunlar diyedir,
ve hatta ciddiyetle diyorum,
kendimi yakayım istersen...

çok zamandır,
kalan tek umudum kaybolmuştu,
gönül varlığından bezgin,
can aramaktan yorgun,
yürek se,
kendi kaderine küskündü,
vaz geçecek hal de yok,
tam intihar edeceklerken
bu sabah,
ruhuma açılan kapı çalındı,
açıp baktım,
gözlerin duruyorlar eşikte,
ve göz bebeklerindeki,
bakışlarının ellerinde ise,
umudum duruyor, mağrur,
dudaklarındaki gülüş,
adındaki bütün gülller,
kanındaki kırmızılara bürünmüş,
hep beraber,
umudumla gelmişler,
içimde bir telaş,
dolaşır ayaklarım,
inancım, düşüncemle,
hayretle sarmaş dolaş,
dilim işaret lisanı konuşur,
ve der ki,
lütfen buyurun,
kalmayın eşikte
hemen gönül odasına,
alayım sizi,
müjdeler vereyim,
kara sevdalı gönüle,
yüreğin içinde duran dünyayı,
döndüreyim yeniden,
hadi buyurun lütfen,
özlem, kendinden çokçasını türetti,
hep bütün sizi beklerler gönül odasında...
dopdolu tıka basa şu yalnızlığa,
siz döndünüz ya,
siz ah, her şeye yetecek kadarsınız...

15.08.2007 Taşkışla/Taksim
Bayram Tunca 1956, Elazığ
yokluğun ölümün diğer adıdır

Post Reply