SOYUT'TAN SOMUT'A KEŞKELER GEÇİDİ...

Moderator: Yöneticiler

Post Reply
baytunca
Kıdemli Üye
Posts: 520
Joined: 29 Jun 2006, 10:40
Location: ist.

SOYUT'TAN SOMUT'A KEŞKELER GEÇİDİ...

Post by baytunca » 23 Aug 2007, 09:41

Her gecenin başına,
bir beyaz tül çekseydik,
ve bütün şafakların,
başından sonuna kadar,
pembesinden başlayıp,
her renkten güller koysaydık,

şimdi ne geceler karanlığı tanırdı,
adsız kalırlardı büsbütünüde,
ne de ben ile bu garip gönlüm,
gündüzleri yokluğunun,
zindanına düşerdik müebbet gibi...

bütün umutlarımızın üzerlerine,
sen kumruların kanatlarından taksaydın,
yokluğunun üstüne de ben bir kalın çizgi çekseydim,
ne umutsuzluklarımız boy verirdi orman orman,
ne de umutlarımız sürünürdü yerlerde bunca yıl,
ve olmazdı gönül sayfamızda hasretten bir sözcük,
ve olmazdı ayrılıklar sevda sözlüklerimizde...

ve benim bütün erkek hayallerime,
senin hayallerinin birer dişisinden düşseydi,
onların nüfusundan ikimize, hatta bütün insanlara
biliyor musun adım atacak yer kalmazdı dünyada...

her seni seviyorum demeye kalkıştığımda,
seni sevmiyorum demenden,
bir korkum olmasaydı,
uktelerim şimdi bendeki bu bedenden,
daha büyük olmazlardı....

seni seviyorum demek bilirsin ki,
soyut bir küçücük cümledir,
oysa sevilmen,
yüreğimde en görülmez yanıdır,
tam anlamıdır somutluğun,
sanki yanakta çıkmış bir uçuğun,
dikkat çekişi gibi,
işte somut, aşkım yüreğimden,
düşmüş yüzüne,
gül açmış yanaklarım benimse,
hep senden uçuk gülleri,
ve sen git aynaya bak,
seni seviyorum yazılı yanaklarında,

bir sevda çiçeği açmış gönlümde,
gözlerinin pınarlarından su içer,
büyür gün be gün,
bu yürek gün olacak ki,
gözlerinden içinden gönül kapına gelip,
yüreğinin eşiğine dayanacak,
dolanacak boynuna,
bir altın zincir gibi,
bu aşk, bütün canıyla sen olacak,
her yanı somut, somut, somut...

22.08.2007 Taşkışla/Taksim
Bayram Tunca 1956, Elazığ
yokluğun ölümün diğer adıdır

Post Reply