EN DERİNDEN DE DERİN...

Moderator: Yöneticiler

Post Reply
baytunca
Kıdemli Üye
Posts: 520
Joined: 29 Jun 2006, 10:40
Location: ist.

EN DERİNDEN DE DERİN...

Post by baytunca » 27 Aug 2007, 15:41

Rüzgarları tanımayan,
yerin en derin; yeridir,
senin yüreğin,
mahpus damının loşluğu,
ve serinliğidir,
aşkının olduğu yerde olmak,
tek arzusu yüreğimin,
bir bütün ben ise,
ateşe şükrederim,
içinde yanmaya,
sana adanmaya,
canına, kanına kadar,
kaynamaya düşmüşüm,
başka cehennem,
azabım olmaz,
damarlarımda aşkım,
kevseri içer olmuş,
mecnunundur her zerrem,
zavallı kerem,
sende mi böyle,
bir sevda aslı yürekte,
yandın demek...

senin aklına düşmek demek,
aslan ağzından geçmektir,
midesinden bir yavru cerenin,
yaşamını geri getirmek için,
cenderesinde sıkışmadan,
hançer dişlerle savaşmak,
düşlerinin bile birini,
zayi etmeden büsbütünüyle,
ne eksiksiz sevmişim,
demesi gönülün,
ne çok gün yüzüne hasretlikler,
çekmiş olması sevdalı canın,
ve gurbetlik bilmesi kendini,
geçirdiğim gecelerde sensiz,
benden habersiz,
seni yaşaması gönülün,
şafakları benden çok,
özlemesidir,
içimde benden sevdalı biri var,
beni bile şaşırtır,
oyy anam derim,
bu nasıl sevmek...

bir gün olur ki,
ben ölürsem eğer,
çıksınlar isterim hiç değilse,
ümitlerim son soluğunda,
eşiğine varsınlar,
ben onları da senin için,
içimde çoğalttım bunca zaman,
uğurladım birer neferi olarak aşkın,
künyelerinde sana kurbandır yazmışım,
hepsi de gönüllü kabullenmiştir,
çok söze ne gerek sanki,
çok kurbanlarım var ümitlerden,
işte canın sözü,
işte sevdamın yemini der gönül,
yetmez mi can, yetmez mi ?
bu canda,
bu candan da çok sevilmişsin işte...

son adımlarında kesilir derman,
yüzyüze gelmek birgün seninle,
aşılmaz dağın aşıldığı andır,
çığını avuçlamaktır o dağın,
eteklerinden gülleri çıkartmaktır ortaya,
koklamak, sevmektir,
sen dünyanın yediveren gülünü,
ve nar kızılı dudaklarından,
vuslatına düşürüp arzuları,
tiril tiril titretmektir,
nice kamberleri titretmektir,
mutluluğun büyüklüğünün,
ayakları altında,
bir gülüşüne yakmaktır içimdeki cehennemi,
benden çok kavurmaktır ateşi,
güneşi çağırmaktır,
içimde ısınması için,
sevdam bir beter yanar,
ne keremler tutuşmuş özümde,
kanımdan aslın fışkırır duman duman,
haberin var mı a can,
seni ateşin sıcaklığını tutar gibi,
sevince yanacağımı bile bile,
ve ateşin tutulmazlığını,
tutar gibi, ateş olmuşcasına,
sevmişim işte,
cehennem özüme düşse yanar,
zulumüm, ateşim, sen nazlım yar,
biliyor musun,
can suyumun serinliğinde,
bir seni ateşlerden uzak tutarım,
kendime düşecek cennetimin,
tapusunun üzerine uzanmışsın,
yangınımı seyredersin,
bir mağrur gülüş ile,
aşkının içimdeki nar ağacı yandıkça...

27.08.2007 Taşkışla/Taksim
Bayram Tunca 1956, Elazığ
yokluğun ölümün diğer adıdır

Post Reply