ÖYLE SÖYLEDİ FALCI...

Moderator: Yöneticiler

Post Reply
baytunca
Kıdemli Üye
Posts: 520
Joined: 29 Jun 2006, 10:40
Location: ist.

ÖYLE SÖYLEDİ FALCI...

Post by baytunca » 07 Sep 2007, 11:34

Fal senin gözlerinmiş,
öyle söyledi falcı,
onun gözlerinin bebekleri telveden,
göz akları fincanın sadeliğinden,
ne güzel bir aşkı sana,
kirpiklerinden süzme içirmiş,
bakma apansız vurmasına yüzüne,
bakışlarının gizli elleri,
adından gül ile vurur,
bu kan kokusu değil,
ümit yaşıyor yine,
bu yediveren kokusudur,
içine sinen sevdadır,
bakma sen içindeki sızının,
bir yeni hançerin yarasında,
iki parlak yüzü kızarır o hançerin,
yüreğinin,
hem atar, hem toplar damarlarında,
kanım bile varsın ölsün,
aşkının düştüğü yüreğim mesut,
sensizliktir asıl içimdeki,
gizli yanardağ,
patlamadan gel, kapa yaramı...
öyle söyledi falcı,
gelecekmişsin mutlak,
ha bu gün, ha yarın,
yollar gidişinle çatladı zaten,
asvaltın ziftinden sardım sızıma,
yüreğimden katran akar,
olduğun yere,
gönül yaramın kanına düştü hançer,
eridi içinde,
gel artık, gel,
yollar vedadan anlamaz,
bırakmaz üstündeki sen gibi bir güzeli,
gel, olduğun diyardan yerine,
yüreğimdeki yerin hopan kalmıştır...

gelecekmişsin, geleceksin değil mi ?
falcıya inanayım mı,
gözlerinmiş kesin kes,
kendi ruhumda kaynayan zaten,
kendi dışıma vuran bütün özlem,
ve yüzümdeki bekleyiş,
terindeki derinliklerde kalmış,
yalnızlığımın mahzun benizi,
heyecanımla özümlenir,
tenim kızarır,
isiler bir bebeğin teni gibi,
duygularımı, tenimi sıvar,
özlenen bakışların içimden çıkar,
gizli gizli uzanırlar yüzüme,
rengine sıvar bütün tenimi,
sen olurmuşum,
aynalar söylüyorlar hep,
gidişinden bu yana...

nöbettedir umudum şakaklarımda,
yalnız gecelerde yine döner içime,
sensizliklerim,
benden büyük oldu yokluğun,
altında kalmışım,
gel hadi gel canım canan,
hasretten büyük sevdanın elini uzat,
kurtar beni bu soluksuzluktan,
ayrılığın dünyası bana göre yer değil,
mezarımı bile içinde kaz,
yüreğim seni bekler,
aynı durakta,
gülkurusundan gülüşün,
tezkere olsun hasretimin, hadi gel,
yüzüne düşsün özlemlerim,
sarılsınlar yüzünle,
geleceksin değil mi, geleceksin,
geceler bile söyledi bunu,
halime acıdılar,
o gündüzlere çıkan bütün sihirli zamanlar,
ve gelirken o dediler ki,
dudaklarının ucundan düşecek tan,
gün gülüşün olup doğacak,
ama unutma birtanem,
ben ve özlemlerim tam ufuktayız,
önce alnımıza düşesin diye...

gel,
gel de istersen,
bu yüreği,
kıldan ince,
şimşekten parlak,
kavuşmanın hançeriyle vur,
içime kendinle göm,
varsın taşsın o an,
içimdeki zehirden okyanuslar,
varlığın panzehirdir,
bir damla göz yaşını katarsan,
en acı sular kevsere döner,
hadi gel,
biliyorsun ki ben seni,
çölün üstünde fışkıran,
bir su gibi sevmişim,
ve bilesin ki,
yokluğunun kaktüs ormanlarında,
bunca zaman bekleyişim,
sıkışmış hasretin elleriyle,
bigbang gibi patlayacak bu yürek,
artık koma beni bir başıma gel,
bir yangın çıkarırım,
dünyayı kaplarım,
ayrılıkları yakarım büsbütün,
seni seviyorum işte,
dünyadaki bütün ateşler,
aynı yerde yanıyormuş gibi,
daha ne olsun...

06.09.2007 Taşkışla/Taksim
Bayram Tunca 1956, Elazığ
yokluğun ölümün diğer adıdır

Post Reply