SÖZÜN ÖZÜ...

Moderator: Yöneticiler

Post Reply
baytunca
Kıdemli Üye
Posts: 520
Joined: 29 Jun 2006, 10:40
Location: ist.

SÖZÜN ÖZÜ...

Post by baytunca » 07 Sep 2007, 15:24

Özümüz olmalı sözümüz,
toprağın su ile birleşmesi gibi,
çakmağı yakmak gibi olmalı yani,
içten içe yanmak, yakmak için,
küllenmedi sana olan aşkım demek,
etna yanardağını bölüşmeli,
öyle ki,
uçurumdan düşerken de,
yankılanmalı sesimizde,
yalnızlığı son nefesimize sokmadan,
yiğitçe sevmek,
tek yanlı düşünmeden her şeyi,
sindirip içimize ölümü bile beraberce,
zulümün acılarını ortak yiyerek,
oğul balı misali,
severek, beraber ölmeli yani,
sevmeli, bedeninle, ruhunla büsbütün,
ve birlikte ölümü bir sevda rengine boyayana dek...

sevmek,
söz vermektir,
el sıkışmasıdır gönüllerin,
senet etmektir bütünen,
her eciri, her cürümü,
nefesine vergi konulsa bile,
ortaklaşa ödemektir,
yasaklasalar bile aşkı,
karşı koymaktır birlikte,
caymamaktır karından, zararından,
iki ömrü birbirine katarak,
ortaya koymaktır bir mano gibi,
aynı kefeden ayrılmamaktır,
sürgünlerin sürgününde de,
aynı dar ağacında asılmaktır,
pir sultan'ın fikri ile zikri gibi...

el ele tutuşan son nefesler,
gökte ebemkuşağı olmalı giderken,
yıldızların tanıklığında gecelerde,
güneşin ateşiyle onayından geçmeli,
gündüzlerde anılmalı her dört mevsimde...

canım sevdiceğim,
benim yağlı çıra yanışı bakışlım,
benim duman isinden kara gözlüm yar,
aşkı beslemezsen güzel anılarla,
kucağında taşımazsan,
varamaz bir geleceğe kendi başına,
uzuvları olmazsa uzuvların,
gönül yağmurla dolu olsa da,
toprağa küskün buluta döner,
içinde çölü kalır arzuların,
kaktüslerden başka ne kalır geri...

seni seviyorum demek yetmez ki,
dudağa bulaşan dilin ıslaklığı kurur,
sesin havayı yırtması o anlığınadır,
oysa sözü bir bomba edip atarsan,
ve karşılıklı, karşı yüreğin içine,
her genine sarmadıkça aşkı,
ayrılığı ölümcül çıban edersin elbet,
iki canda aynı dert,
ve ille de aynı çareden umarla,
kavuşmayı kendinden önce gömersin,
sözün özün olmazsa,
ağaçlar ayrı cinsten de olsalar,
yanyana dururlarken,
ve yapraklar ve dallar birbirlerini okşarken,
birbirlerinden haz ile yaşar,
yapraklar bir görünen gölgeye düşmedikçe,
rüzgarlar aynı yerden uçurmadıkça,
birlikte gazel olmadıkça umutsuzluklar,
sevmek adını kahır eyler,
gönüllerde mahkeme kararıyla,
sevmek yavan kalır,
yağın yanında durdukça,
ağaçlar ayakta ölürler, doğrudur,
oysa insanların yürümeye ayakları,
tutmaya elleri vardır,
aklınla yüreğinin üstünde yürü,
tut ellerini onun gönlünün,
ellerinden karşılığını görürsün elbet...

07.09.2007 Taşkışla/Taksim
Bayram Tunca 1956, Elazığ
yokluğun ölümün diğer adıdır

Post Reply