İŞTE O KADAR...

Moderator: Yöneticiler

Post Reply
baytunca
Kıdemli Üye
Posts: 520
Joined: 29 Jun 2006, 10:40
Location: ist.

İŞTE O KADAR...

Post by baytunca » 28 Aug 2008, 13:51

Üreğim düşünceme sesleniy
de hele bi bah keyfim yerinde mi lo ?
oda deyiki
valla heç görmemişem gurban
var mıydı ele bişen senin ?

de get lo bah gözlerim bağıriy
aha şu heyal tıpkım ona benziy
haniya lo
aha sende gör, işte bulutlarda geziniy
ula görmiymisen
yoh gurban vallah görmiyem
biliyem görmisen tabeyki
benim gözlerim sende değilki göresen
işte gözelliği boşaldi gözlerimden
bah nasıl yağmurlar yağiy
bulutlar neredeyse bütün bütün
gözlerimden süzülecek
ula içimi sel götürecek öyle olursa
yoh gurban istemem
allah gorusun
içimde o var çünkü
saçının bir teli bile düşmesin başından
de get lo
sen ağliysen işte
bilmiymisen
ben gaçın kırosıyem
banami yuttirisen
aşıhsan aşıh, oğlıım aşıhsaan...

ahşam oliy işte
güneş gidiy işte
göğsünün üstünde dağın
yalamış yutmuş günü
iki kenger tikeni
altun sarısı olmuş parldıy
gız senin gözlerin düşmüş dağlara
başımdaki en yüce dağdan aşmakta
yinemi yalnızlığım olup
yıkılacak başıma
ahada gün bitti
güneş dağın içine gömüldü
nasıl gömülmesin gülüm
sen uyuyorsan
helbet güneş küsecek
eriyecek dağın içine gömülecek
de get ula densiz adam
onu düşünürken uyuya galmışsın
onu çoh sevisen
demah istediğinin de hepisi bu işte...

arabalar homurdaniy
şeher daraliy giderek
yollar tenhalaşiy
ayak izlerini yel götüriy
sesini ürüzgar aldı goynuna
ellerini karanlık tuttu
seni hasret kaptı elimden gülüm
küllüm ölüm kadar ıssız
soğuk
ve yalınız galdım şimdi işte
şehir yerle bir oldu
içimdeki sensizliğe gömüldü
hammalın yüküne gizli bir el
habire kurşun yükliy sankim
cefasını çekemiy artıh üreğim
yokluğunu taşımahtan
sabrıma bile gına geldi gülüm
yinede diyemiyim üreğime
sırtından yendir artıh onu
yinede diyemiyem
de işte diyor bana
de ula
hade de artık
çoh gızmışam yüreğime işte
beni gendinden edecek ahiri
de get ula ürekmisen nesen
onu sırtımdan yendireceğime
seni göğsümden söker ataram
işte bu kadar...

28.08.2008 Taşkışla/Taksim
Bayram Tunca 1956, Elazığ
yokluğun ölümün diğer adıdır

Post Reply