CAN DAĞIMIN DORUĞU...

Moderator: Yöneticiler

Post Reply
baytunca
Kıdemli Üye
Posts: 520
Joined: 29 Jun 2006, 10:40
Location: ist.

CAN DAĞIMIN DORUĞU...

Post by baytunca » 17 Nov 2008, 14:34

Can dağımın doruğunda hasret hep uykudadır
Bir de yanıktır ki dağ, kuşlar bir çalı da bulamaz
Yılanın deliği ile komşu olsa hasret korkusu
Yiğitçe sevmek, kavuşmak eli de olsa, bulamaz...

Her zemheri zamanı kalır dağ tozu duman
Ve kalır her sabahın yüzüne geceden hasret
Uğultular ayrılıktır, dağdan büyüktür zaman
Dağda ova özlemi, aşkı sabırdan lavı hararet...

Kerem’in çelik gürzünü tutup atsam başına
Vurur dağ kendine hınçla o şirin gül deyip
Bir sudan sevda yolu açar kendi kara bağrına
Aşklar, aşıklar şirin vuslatına kavuşsun deyip...

Dağ, yutkunur ovada akan ırmağa bakıp
Kıyısındaki güller aklının şaşkınlığıdır
Dağ ovadan bir cerene ki, aşık mı aşık
Hayali leyla olan o ceren, sahranın serabıdır...


Gecelere mehtap eder dağ
Aklından başına tac ettiği cereni
Şükreyler haline dağ, yitirmez ümidini
Sevdi onu keremi oldu, aslına yandı
Birde gün gelir ferhat olur, kendini yıkar
Atar kendini o yediveren ovası ovaya su olur
Basar bağrına, güneşle kaynak eyler kendine
Şükredip Yaradan'a, ne şirin yaratmış deyi o cereni...

Belli mi olur
Sevdalar bir kum tanesi kadar olsa
Mecnunlara her sahranın bütün kumu
Birer leyle değil mi
Hangi dağ yıkılmaz sevda olursa
Ferhat'ın gürzünün aşk vuruşundan
Hangi gülü çoğaltmazki bülbül
Ve hangi kerem
Canından geçmez de, aslından geçer
Sıra sıra dertlerim olan sıralı dağlar
Ben gibi yalnız tek dağlar
Söyler misiniz bana
Hep tek kavuşmak istediğim o cerenle
Sizin gibi elele olur muyuz gün olur
Söyler misiniz bana, söyler misiniz dağlar...

17.11.2008 Taşkışla/Taksim
Bayram Tunca 1956, Elazığ
yokluğun ölümün diğer adıdır

Post Reply