HASRET İSİ...

Moderator: Yöneticiler

Post Reply
baytunca
Kıdemli Üye
Posts: 520
Joined: 29 Jun 2006, 10:40
Location: ist.

HASRET İSİ...

Post by baytunca » 25 Jun 2009, 15:22

Duvarlara gün düşerken
Avluda menekşeler üşür
Dikenli teller sırtında
Mapusluk duvarın ardında olanı bilmez
Saksağan daha özgür
Serçe daha güçlüdür benden
Güvercinin küçük kalbi
Şehirin ötesinde çarpar
Çatılarda kiremitler
Kayalarda dinamitler
Kalbimin kuyularında patlar
Saçılır zerreler
Açılır tüneller
Dağlar delinir
Yollar açılır
Asfaltları yüzüme sıvanır
Ve sana dokunamamak
Bir ömrün özetidir
Zamana kıyar
Çizerim yüzünü
Çekerim gözlerine mil
Asarım pir sultan gibi
Böyle ömür olmaz olsun
Beni anlamayan zaman
İsanın çarmıhına gerilsin
Kaç ömür veririm
Çarmıha geren ellerin olursa yar
Ferhat teknolojiye şaşar
Şirin kuyusundan su çeker ümitle
Bereket püskürür pancar motoru
Ölesiye susamıştır toprak
Kardeşçe paylaşır suyu
Pamukla, buğdayla, çeltikle
Efendilik kara sabanda emekli olmuş
Ve tırpan'ın yerinde
Traktör gürültüsü şahmerandır
Koy beni duygularım
Keremin yerine yakam kendimi
Aslımı sensizlik zindanı
Ahirime kadar satın almıştır
Olmaz olsun gözü çıkasıca
Yokluğun, yoksullukların en hayinidir
Geceme özgürlük hayalet düşer
Günüme bulaşır yokluğunun karanlığı
Işığımızı kim sıvamış
Hain kavuşamamak
Sen misin amanımı kesen
Kanımdaki deli tarafın
Yiğitliğin ellerini bağlayan
Böyle katran, kan kurusu urgan olup
Cehenneme düşüren beni
Kaderimi boyayan
Hasret isiyle...

Tırtıl sürünür
Yılan kıvrılır gider
Keklik uçar, ceylan seker
Hep yaşama tutunma başkalığıdır
Ve sevdanın her gönülle
Kanı uyuşur
Bir uyuşmazlık
Vuslat ile ayrılıktır
O bizim aramızdaki
Atomun dönüşüdür
Gün olur yüreğimiz
Bir hayın
Bir sinsi fikir ile
Hiroşima edilir
Senin yüreğin
Nagazaki olsun
Büyük zaiyat bana kalsın hep
Ben sensizlik cehenneminde
Nice bombardımanlarında kaldım
Cehennem yokluğun bilir yalnız
Duygularımdaki cennete sıçradı
Yangınları hasretinin...

25.06.2009 Taşkışla/Taksim
Bayram Tunca 1956, Elazığ
yokluğun ölümün diğer adıdır

Post Reply