GÖNÜL YARAMA BİRAZ ŞİİR SÜR...

Moderator: Yöneticiler

Post Reply
baytunca
Kıdemli Üye
Posts: 520
Joined: 29 Jun 2006, 10:40
Location: ist.

GÖNÜL YARAMA BİRAZ ŞİİR SÜR...

Post by baytunca » 29 Jun 2006, 13:51

Sen yokken,
gündüzleri de,
karanlık bu kent,
neyse ki,
güneşli günlerden kalma,
gölgelerini toplamıştım,
bugün bir araya getirip,
anılarımızla da,
sıkıca bağladım,
içimde hep mahzun mahzun bakan,
gözlerinin ateşiyle de tutuşturdum,
az önce bir yangın başladı,
nerede olursan ol,
bakarsan görürsün,
arşa yükselir dumanı,
ayrılık yanar gönül yurdumda,
ben yanarım mazimin içinde,
işte hasretin kavrulmuş hepten,
şimdi düştü taa ruhumun içine,
belalım, kara sevdam,
hatıra defterimi kaybettim,
kader yolunda,
ve bu yangın bana,
sana gelmeye,
biraz takat,
biraz ateş,
biraz ışık oldu,
sana çıkar diye düşünerek,
her yolda koşup durdum,
ümidi katık ettim ekmeğime,
yarını inancıma teselli ettim,
rüzgar apansız kesildi,
tam,
nefesinin sıcaklığını anarken,
bütün gölgelerin yandılar,
küllerini rüzgarlar savurdu,
izlerini yağmurlar sildiler,
oysa,
sevdan içimde hep ilk günkü gibi,
her mevsimi tattıran,
bazı bir gün ışığı yazdan kalma,
bazı hazan yağmuru,
kimi zaman da bir bahar tomurcuğu,
ve ümitsizliğime düşen şebnem,
ya da kar olmuş devinir,
silinmez bir gölge var içimde senden,
aslın kadar koyu ve emsalsiz...

sen yoksun ama,
sanki her sokakta adın,
her yemişte tadın,
ve her damla suda sadeliğin,
ferahlık olur hep,
her evin penceresinde,
bir saksıdaki çiçek,
her kadının yüzünde,
yüzün,
ve bakışların kalmıştır,
artık bu kent,
yerle bir olmadan,
ve ben içimdeki depremlerin,
şiddetini de,
depremlere katmadan ölürsem,
işte o zaman,
olduğumuz yerde,
sevdalar eyaletleşir,
aklımdaki güzelliğin,
kıtalara dönüşür,
bir yeni devran başlar,
ve bir aslan çıkagelir,
kükrer ayrılığın üstüne,
hasretlere pençe vurur,
savurur atar ayrılıkları,
içimdeki senin ile bu beni,
birlikte atar sırtına,
takar yelesine son ümidimi,
soluk soluğa,
götürür,
zulmün ve kötülüklerin,
olmadığı bir ormana,
tanrı emreder,
ismail peri getirir seni,
beraber oluruz,
kuşları çağırırız,
her ağacın bir dalından,
yaban eli değmeden,
bir ev yaparlar ikimize,
kendi yuvalarının,
özelliğinde,
ve yalnız ikimize ait...

derim ki tasarımını sen versen,
ince ruhlum,
sevgimizin planından yapılsa,
gözlerine benzesin balkonları,
odaları aklından geçtiği gibi,
yüreğimin özlemini mutfağına koy,
çektiklerimizi çöplüğe savur,
dur,
bacasından sevdamız tütsün,
adını bahçesinin her yerine dik,
her mevsim,
bilinmeyen bir sihirli gül olsun da,
açsınlar,
şiir gibi olsun her duvarı,
bir diğer mısranın anlamını,
tamamlasınlar,
sesine benzer aksın çeşmemiz,
şarkı söylüyorsun gibi aksın hep,
tablosu olsun mutluluğumuzun,
arkadaki karlı dağlar,
kamelyamız,
havuzumuz,
iki kişilik kadar küçük,
bir de patika yolumuz,
ve biz her akşam senin ile,
dağların doruklarına çıksak,
grubda aşan güneşin,
son ışıklarını,
ateşini tutsak,
avuçlarımıza doldursak,
elden ele seninle,
ellerimiz yana yana,
odamıza taşısak,
ısınsak,
mehtabı çalsak her gece,
assak tavana,
yıldızları dizsek,
perdelerimize,
ateş böceklerine,
çayda çıra oynatsak,
rüzgarlara şarkımızı söyletsek,
ve sevdiceğim,
şiirler yazsam yine sana,
en güzeli sen olarak,
hadi ellerini uzat,
hatıra defterimi kaybettim,
serçe parmağını ver bana,
sineme yazalım şiirimizi,
senin parmağın kalem,
benim gözlerimin yaşı mürekkep olsun,
işte gönül yaramız debreşti,
dönmeden çıbana,
canım, can parem,
benim se kalbim kanıyor,
gel ölesiye özledim seni,
al da merhem yerine,
bir şiir sür yarama,
belki lokmanı olur gönül derdimin...

bilesin ki gönül kuşum,
seni sevmek,
zorun zoru olsa da,
kavuşmak sa,
içimde müebbet yemiş bir hapis,
olsa bile,
seviyorum, seveceğim hep seni,
ve bilsem ki,
seni sevmek çöldeki en küçük,
kum tanesini arayıp bulmak olsa,
ben daha seni tanıdığım ilk an,
başlamışımdır aramaya,
çünkü seni seviyorum,
gökteki yıldızların sayısına,
çöldeki bütün kum tanelerinin çokluğuna,
aldırmadan seviyorum,
en küçük o kum tanesini,
ölümüne arayacak kadar...

30.05.2006 Taşkışla/Taksim
Bayram Tunca 1956, Elazığ
_________________
yokluğun ölümün diğer adıdır

Post Reply