Mü-yap Türkiye Müzik Endüstrisi Ödülleri Gecesi - 2005 yılından. (Yılın çok satanlarına verilen ödüller)
Kaynaklar:
http://www.mu-yap.org/getdata.asp?PID=194
http://www.mu-yap.org/gallery.asp?GID=1
İzninizle resimle ilgili biraz yorum yapacağım. Çünkü hayli acıklı bir panorama görüyorum. Yıl 2005... İsmail YK'nın Popstar'a konuk olup da bir yandan şov yapıp bir yandan Orhan Gencebay'a methiye düzme vaktinin gelmediği zamanlardan biri.
İYK, o "çok sevdiği" "idolü" "Orhan abisi"nden birkaç kişi mesafe ile uzakta. Halbuki bu derece bir sevgi ve hayranlık beslediğim bir insanla, ben olsam, aynı ortamda yan yana veya yakın durmak isterdim. Yüzünün bakış açısı, Gencebay'ın görüş alanına girme lüzumu duymuyor gibi, farklı bir istikamete bakıyor; her halde yerinde olsak "çok sevdiğimiz, idolümüz, Orhan abimiz"den gözlerimizi kolay kolay ayıramazdık, hayranlık ve hürmetimizden. İlginçtir ki, objektife de bakmıyor, kendi havasında... Ben marjinalim pozları içinde. Halbuki, toplu çekim bir fotoğraf söz konusu ve objektife bakılması gerekiyor. Bu adabı yerine getiren kişiler belli fotoğrafta...
Gencebay'ın sağında Mahsun Kırmızıgül... Gencebay'a adeta sırtını dönmüş. Onun da objektifle işi yok. Medya-magazin dünyasının klişe suratları Gülben Ergen ve Serdar Ortaç ile muhabbete dalmışlar. Geyik muhabbeti olsa gerek. Üstelik, o derece lâkayt bir halet-i ruhiye içinde ki, arkasındaki adamın önünde çınar ağacı gibi dikilmiş duruyor, kadrajın ve görgünün ruhuna el-fatiha.
Ve Orhan Gencebay... O da objektife bakmıyor. Ya da objektifle ilgi içinde, adaba muhakkak önem veriyor da, arada bir muhtemelen, aşağıda seyircilerin arasında en ön sırada oturan Sevim Emre'ye bakıyor. Gözleriyle "Nasılım Sevim Hanım, oradan herşey yolunda görünüyor mu?" sorularını sormak suretiyle Sevim Emre ile telepatik iletişime geçmiş vaziyette. Fotografın ortasında yer alması, bir anlamda protokolün önde gelen ismi olduğunu göstermesi bakımından iyi. Fakat panoramaya baktığımızda etrafındaki insanların çoğunun ilgisizliği, görgüsüzlüğü, usulsüzlüğü arasında, ve kuşak farklılığı tezatıyla, duruyor fotoğrafın ortasında yalnız kovboy misali... O kadar genç insanın arasında, 60 küsur yıllık birikimiyle yaşlı bir çınar... Kuşak farklılaşması ne kadar çok göze batıyor ve orada kuşağının tek temsilcisi... Belki 10 yıl sonra o tek temsilci de olmayacak artık o tip kadrajlarda... Bâkî kalan şu kubbede bir hoş sedâ olup gidecek... Arkasında Gülbenleri, İsmail YK'ları, Mahsunları bırakarak...
Gencebay Müziği'nin geleceğinin şimdi yazılması gerekiyordu nice nice projelerle... Ama korkarım ki Popstar'lar, Sibel Can'lar, İsmail YK muhabbetiyle bu gelecek yazılamaz... Gencebay Müziği'nin tarihe karışacağı günleri umarım görmeyiz. Gelen yeni nesile şöyle bir bakarsak...
Ah Gencebay ah...
O kadar vicdansızım ki, vicdanım bu tablo karşısında en ufak bir rahatsızlık duymuyor...(!)