SU DA YANAR MIŞ...

Moderator: Yöneticiler

Post Reply
baytunca
Kıdemli Üye
Posts: 520
Joined: 29 Jun 2006, 10:40
Location: ist.

SU DA YANAR MIŞ...

Post by baytunca » 29 May 2007, 14:06

Gönülde,
hasret rüzgarı,
esmeye görsün,
bayılır can,
boylu boyunca,
ölü gibi,
musallanın tadına varır,
ruh ölmeden,
ayılırsın sonra,
aynaya bakma sakın,
ölüme bin kere ayıp etmektir,
ayılman,
bakarsan aynaya,
örselenmiş yüzün düşer,
kurbanlık için önemsiz olmuş,
sıçramış kan gibidir,
aynanın yüzünde siluetin,
korku korkar haline düşse senin,
ve ayna kırılıncaya dek ağlar...

ayrılığı sokma içine,
gönüle çelik ten duvarlar ör,
sevdan sarayına,
umutları muhafız et,
çıkar gider değil,
dedim ya,
ayrılık bir görünür ki,
binbir surat bir meymenetsiz,
tutar aparır yari içinden,
gününü karaya boyar,
başının üstünde,
gezdirir bedenini,
yeter sanırsın sen,
yetmez ki der,
bu da bir şey mi,
çekeceksin ölümden bin beter,
geceler sıvanır ışığına,
düşlerine sayısız usturalar,
sallanır,
uykularını kana boyar,
zalim hasret,
geceler olduğuna bin pişman,
utancından,
içindeki aşk evreninin,
bütün yıldızları,
içindeki karanlıklarda,
yitirirler kendini,
talan edilir her hücren,
acıların harami ordusunun,
acımasızlığıyla,
ganimet olur ateşten sevdan,
duygularını yakar da şölen yaparlar,
kara sevdanı kızartıp,
vahşice,
kemiğine, iliğine dek yerler,
yani seni,
ruhuna dek talan ederler,
bu sonudur zulumün derken sen,
çalarlar,
kalbinin çarpışına varıncaya dek...

coğrafyası dağılmıştır gönülün,
yangınlar vardır artık,
sevmelerinin yerinde,
öpüşlerinin sıcaklığına,
kaynar su yürüse, donar,
sevda ovalarında,
can ölümü medet bilir,
zehirini derman eder haline,
yaralı ümitlerin,
en zehirli yılana sarılır...

kavli karar tutuşmuştur,
çiğdemin,
gülün adı ateştir artık,
obaları acısı ve saltanatıyla,
yanmaktadır büsbütün,
ölümün rengi olmuştur yangın,
vuslatın hiç doğmamış gibidir,
vayy, vayyy,
ey kerem ile aslı,
siz sarmaş dolaş beraberce,
yandınız da,
ya bize ne kötü kısmettir,
hep iki canı taşıyan,
şu iki yürek,
yandılar da yetmedi,
külümüzün külü de yandı,
güneş çektiğimize,
acılarmıza sanki,
bir öfke ile,
kendini eriterek,
su olup akmak ister,
o da korkar,
su da olsam yanarım diye,
vayy halimize, vay halimize,
bu ne zulüm ey ayrılık elinden,
ruhunu yakmasan sevdanın bari...

29.05.2007 Taşkışla/Taksim
Bayram Tunca 1956, Elazığ
yokluğun ölümün diğer adıdır

Post Reply