Gençliği engelsiz sıçrayıp geçtik
Taş duvar çin seddi kanatsız aştık
Kağıt, kalem, aşka mürekkep yürek
Bir adım değil, o tek nefes yar ile...
Düğününü kurduk çok hayallerin
Çiğerinden içtik sevda yellerin
Alasını seçtik bağda güllerin
Zorun kızını aldık kalp nefer ile...
Aramıza duvar ayrılıklarda
Gönül gözü koyduk hep nazlı yarda
Sevda evren dedik sevilen yerde
Öğrettik yarına çok zafer ile...
Geceleri gündüz bildik aşıkken
Gönülde yar bebeği, kucak beşikken
Sevince, gülmeye pek alışıkken
Zamanla savaştık sevda nar ile...
Gidip dönmeyenler kalanlardan çok
Can duvarı ötesinde eski yüzler yok
Şimdiler umudunda artık karnı tok
Umutsuzluk süreriz bin diyar ile...
Gönül vazosunda kuruyan her gül
Son noktayı arar, kaçarken virgül
Gözde perde hasret, ayrılık tül tül
Ufuklarda ayrı gibi; sanki yar ile...
Güneş birden düştü adeta suya
Hisler hiç eksiksiz yattı uykuya
Yusuf çağırırken kerem canı kuyuya
Hasret yazdım son sayfaya kor ile...
Yıkılır yıllar günler kibrit kibrit yanarlar
Yazılarım susar, ses vermez anılar
Yıldızım söner hiç olmamışça şafaklar
Devrilirim ömrümü yiyen bir efkar ile...
Bir rüzgar çıkar fırtınaya döner apansız
Afakını sarar vuslatın sensiz amansız
Hasret ateşi basar ölüm mekansız
Cansız aparır bir tek ruhumu o yar ile...
24.09.2008 Taşkışla/Taksim
Bayram Tunca 1956, Elazığ
BİR ADIM DEĞİL...
Moderator: Yöneticiler
BİR ADIM DEĞİL...
yokluğun ölümün diğer adıdır