Yoksulluğu yabancı bir büyük kentte
Cüzdanını çaldırınca anlarsın
Hasret yüreğinle aranı açar
Yarin habersiz terkedince anlarsın...
Hangi mal can ile takas edilir
Hangi gerçek dost yabana atılır
Nice gece hep hayalle yatılır
Günün, gecen, o gidince anlarsın...
Ümit bir sıra dağ, sen yalnız ferhat
Gürzünü sallayan kol halsiz heyhat
Dağın ardı şirin yar sudan hayat
Hasretle gün tüketince anlarsın...
Ağustos ayının o en özge gülü
Saçlarına takar gider gönülü
Bir uçurum çiçeğine uzanmak hali
Vuslatını boşluğa atınca anlarsın...
Gözlerin dağlasalar gönül gözün var
Tenin ölse, onda kalan özün var
Tenin olmuş ondan, gülen yüzün var
Ayrılırken ağlatınca anlarsın...
İsterse üryan eyle, aşktan şal giydir
İstemezse ok kirpiğini yüreğen değdir
Katıksız mapusluk ne menem şeydir
Aşkının müebbeti edince anlarsın...
03.08.2009 Taşkışla/Taksim
Bayram Tunca 1956, Elazığ
ANLARSIN...
Moderator: Yöneticiler
ANLARSIN...
yokluğun ölümün diğer adıdır