ATEŞİNE DEĞMELİ...

[baytunca]

Sevdiceğim otur yanı başıma
gel seninle kavledelim,
hani desem,
çok değil az konuşsak,
boş değil, hoş konuşsak,
ister misin,
dilimizi içimize atalım,
yüreğimizi gözlerimiz yapalım,
karşı karşıya geçirip,
bütün kurtlarını döksünler,
düşündüklerimizi,
gözlerimiz desinler,
kah gülsünler karşılıklı,
bazı derin derin düşünsünler,
yüreklerimiz alkış tutsun,
betimlerine...

alınmayasın,
içindeki duyguları,
yüzüne düşür dersem,
kaşlarının arasına,
aşkım düşüp öpüş olsa ,
kirpiklerine bütün özlemim,
çiğ gibi damlasalar,
gözbebeklerinde,
arzularım dans etse,
kol kola, soluk soluğa,
halay çekse özlemlerimiz,
kan ter içinde kalsak,
sevişirken ikimiz...

gel ellerimizi,
karşılıklı takas yapalım,
anlayalım,
test edelim uzuvlarımızı,
benim ellerimin hissi sende,
seninkiler se bende olsun,
yüreğimin sıcaklığını,
bütünen koymuşumdur,
ter değil sevgimdir,
avuçlarımdaki akan,
anlyorum,
aynısını yaşamaktayım,
senin ellerinden de,
benim içime akmakta sevdan...

dudaklarımı ıslatayım,
yanağını öperken,
kuru kuru olmaz öpüşmeler,
bir zaman kalmalı düştüğü yerde,
bir yere varmalı maksadı,
inmelidir ki tamamen can evine,
hazan basmaya gül düşürülen,
buselerin yerine...

darılmayasın,
dudaklarının renginden,
dudaklarıma birazcık sür desem,
benim dudaklarımın renginden de,
sen istesem,
renklerini karıştırsak,
sevda tuvaline kondursak,
tablosunu yapsak vuslatımızın,
ben gözlerimin yeşilinden,
sen elasından katsan,
gülüşünün de ayrıntısını,
gizemini katsan sesinin,
çerçevelesek beraber,
assak gönül duvarımıza,
bizim eserimiz desek,
sarılsak küçük ustam seninle,
doya doya seyretsek...

hani unutulur ya desem,
zaman içinde çok şey,
darılmayasın,
gel söz verelim birbirimize,
leyla ile mecnun öyküsü gibi,
ebedi olsun sevdamız,
sevelim birbirimizi,
sendeki yürek benim,
bendeki senin,
sendeki ateş benim,
bendeki senin,
yansak bile kerem aslı misali,
külümüz alkış tutsa sonumuza,
değdi dese her can,
ölsek te severek öldüğümüze...

14.06.2006 Taşkışla/Taksim
Bayram Tunca 1956, Elazığ