YAŞANMAMIŞ ZAMANLAR...

[baytunca]

Yaşayamadığım zamanlarım,,
helalleşmeye gelmişler,
suskun ve olduklarına pişman,
eksilmiş ağırlıkları,
solgun yüzleri,
ellerime sataşıyorlar,
sarıyorlar bedenimi,
bize bir şans tanı diyerek,
yaşamı, aşkı yaradan yaratmış,
ve bu da alın yazımızdır diyerek,
ben kahroluyorum, kahroluyorum,
yaşayamayan benim sizleri,
neyleyim diyorum,
kimi ilk aşkımı getirmiş,
gençlik aşkımı,
o çağımdaki meltem yeli ile,
bir kaç damla göz yaşı da olsa,
duruyor üzerinde,
sevdiğim kızın gözleri olup,
gözlerimden giriyor içime,
ben göğsümden yaralandım,
yani aşkındım,
yarıda kaldım,
düştüm bir başka ocağa,
sensiz zamanlarımı içinde,
hissettirmeye,
seninle yaşamanın,
en son tadına varmaktayken,
varamayışımın hüznünü,
borcumu seni bir kez daha görerek,
ödemeye geldim diyerek,
girip içimde kayboluyor,
hak ettiği yerde olmalıydı zaten...

ve inancım aşklarım gibidir benim,
sadık olmaktır,
sadakat beklemektir birde,
yine öyle,
tanrıya olan inancım,
kendimden büyüktür hep,
sevdalarımı da bu inançla,
beslemişimdir,
ilki ile sonuncusu farketmeden,
başları dimdik,
bedenim yorulmuşsa da,
ruhum ile şu gönül,
tanrı ve sevda önünde,
on sekizlik yiğittir hep,
ihanetsiz yaşamış,
ihanetsiz sevmişimdir daim,
sevdiklerimi,
tanrıya bana sevmeyi öğrettiğinden,
daha çok, daha da çok,
şükredenlerdenim,
buna şükredilmez mi ey can,
bak işte son aşkım,
inancım ile karşımda,
aynı boydalar,
dağlar kadar heybetli,
depremler kadar yürek sarsıcı,
su kadar aziz,
toprak ve ekmek kadar kutsal,
ve güller kadar da rengarenk,
ikisi de gülümser, gülümser ler...

ben geceleri sildim içimden,
yaşayamadığım günlerin,
bir gündüzleri kaldı aşikar,
verdim yaşayamadığım zamanlara,
zaman yarı yarıya,
aleyhime oldu ama,
düşlerime yükledim,
hayallerime doldurdum,
o eksik zamanları,
sonuncu aşkıma götüreceğim,
hepsi de yaşanmadığına,
pişman olmasın diye,
dünyanın en güzel kadınına,
götüreceğim,
ağlamasınlar az kaldı işte,
bir bütün olup hep beraber,
çağıl çağıl şelaleler gibi,
artık gülümserler, gülümserler...

hasretin sıtkı sıyrılır artık benden,
düşüp geberir dilerim,
biz birbirimize kalırız,
yaşayamadığımız bütün zamanları,
beraber yaşarız,
baş başa,
el ele,
can cana,
göz göze,
koyun koyuna ve ölesiye...

09.01.2007 Taşkışla/Taksim
Bayram Tunca 1956, Elazığ

[sabır taşı]

yüreğinize sağlık...üstad..dem verdiniz gene..eyv..