HEP SENİNLE...

[baytunca]

Bütün gemiler sonunda,
limanlarına döner,
kimisi büyük, kimisi küçükte olsa,
dönerler batmazlarsa,
ve şimendiferler,
çelikten tekerlekleriiyle koşarlar,
soluk soluğa gara doğru,
yollarının iki ucu vardır,
yani bir bu başı, bir öte başı,
bir maksadı taşırlar katarlarında,
binlerce yüze tanık olur,
kompartımanları,
çeşit çeşit ter ve ayak kokusu,
siner içlerine,
ranzalarında ne canlar uyumaz ki,
pencerelerinden ne manzaralar,
seyredilmez ki,
yaşam biterken,
aklıma hep uzun bir tren yolculuğu gelir,
bir bilet alır başlarsın yolculuğa,
bir kompartımanda karşında yüzler,
yemek, içmek, konuşmak, gülmek,
kazanmak, kaybetmek, ağlamak, gülmek,
sevmek, sevilmek,
ya da sevilmemek, üzülmek,
sevişmek, sevişememek,
iç içedir hep kompartımanda,
yolculuk biter se, herşey de biter onunla,
ne geceleri pencereden seyredecek gök yüzü,
ne gündüzleri doğan güneşi kalır kişinin,
tren gara döner,
başka yolcuları alır ve devam eder yoluna,
umruna bile gelmez dünyanın,
senin eksikliğinin farkında bile olmaz...

ben bir filo gibi hızlı ve bir bütün,
hep senin gönül limanına yanaşırım,
senin içindeki deniz beni çeker,
başka limanlarda gözüm yoktur,
demirlesen çürüyene kadar kalırım içinde,
ve ben seni seviyorum diye,
ve sen dünyamın tek limanısın diye,
ve dünya yuvarlak iyi ki,
yuvarlanıp senin içine düşmek var,
sana gelmek, senin için çarpan yüreğe,
söz geçirememek güzel,
seni sevmek demek ki çok güzel,
hak veriyor her uzvum yüreğime...

ve beni sana çeken,
bir şey var adını koyamam,
ama daha ayrılır ayrılmaz,
gözlerimiz biraz uzaklaşır uzaklaşmaz,
özlemek var içimde seni,
hasret çekmek var,
seni seviyorum,
neme gerek dolaşayım ki,
bütün dünyayı,
nasılsa her yolun sonu,
sana çıkıyor sevgilim,
seni seviyorum diyorsam şimdi,
sende yaşayıp,
sende öleceğim nihayet...

17.01.2007 Taşkışla/Taksim
Bayram Tunca 1956, Elazığ

[sabır taşı]

yüreğinize sağlık..bu gün sol kroşe gibi şiirleriniz aldı götürdü..gene..

[burhansenkal]

Bayram abi elin,üregin dert görmeye.
Akıcı,akıcı....

[baytunca]

Sabırtaşı dostum, şimdi sol kroşeyi benden yediniz ihihi, yahu dikkat edin bizimki dost yumruğudur da, aşkın ringi dardır, bir de rakibiniz sevdiğiniz se, sevdiğinizde sizi iplere sıkıştırııp bir de aparkat almayın... tam içinize vurur çünkü, almayın valla daha birinci raund da (hihiii bu gün de nedense çok keyfim yerinde maazallah ne güzel moral veriyorum ya) (knockdownout) teknik nakavt olursunuz haa... hadi sağlıcakla kalınız, yüreğinize sağlık sevgiler dostum...

[baytunca]

Burhan dostum sen de kenardan geç canım sele kapılmayasın ihii, "akıcı akıcı hee", köprü de yıkılmış ki ben ne yapam, nereden geç diyem sana he babam hihi... teşekkürler yüreciğine sağlık can dost...

[sabır taşı]

Sabırtaşı dostum, şimdi sol kroşeyi benden yediniz ihihi, yahu dikkat edin bizimki dost yumruğudur da, aşkın ringi dardır, bir de rakibiniz sevdiğiniz se, sevdiğinizde sizi iplere sıkıştırııp bir de aparkat almayın... tam içinize vurur çünkü, almayın valla daha birinci raund da (hihiii bu gün de nedense çok keyfim yerinde maazallah ne güzel moral veriyorum ya) (knockdownout) teknik nakavt olursunuz haa... hadi sağlıcakla kalınız, yüreğinize sağlık sevgiler dostum...

haklısın abi aşkın yumruğu cok farklı..

biz aldık,yedik,nakavt olduk ta ağlayanimiz yok..kefenleyip de topragin altina koyanimiz yok böyle dolaşıp duruyoruz yara ile..arzin üzerinde..var bununda bir hikmeti...kahrıda hoş lütfuda...yeterki bizden cekmesin nazarini..iç ten daha iç olan yaradan..

ne vahşeti vardı,nede çilesi,
emsalsizdi bu savaşın hilesi,
içten kuşatıldı gönül kalesi,
sanki fatih sultan handı gözlerin..

uğur ışılak...

işte bu misal yedik yumruğu..


aşk denilen seli bulduk
aldık ictik elhamdülillah !

Gencebay...