Ateş,
bir kıvrak dans,
kıvılcım,
değdiği yeri yakan,
ateş kadın dudağı,
kül erkek kaderi,
kül,
ateşin sonundaki karanlık...
ağlamak,
sevdanın ateşi,
göz yaşının yettiğince,
kül unutmak,
yalnızca bir anlık...
gönül korkusuz,
bir cambaz,
en çürük ipte de olsa oynar,
yürek,
bir avuca sığar da,
dünyayı içinde kaybederce geniş,
en güçlü çarık,
sevdikçe parlar,
aşk yolunda aşınmaz da,
hasret yolunun,
en kısasında hementükenir,
özlem,
en dayanıklı sicim gibi,
ama sevgilinin,
saçlarının bir telinde,
sayısız ki gönül bağlasan çeker de,
uzanıp ta tutamazsan,
kendini gerer de, kopar...
ateş,
saf rengi sevdanın,
bir bilinmeyen renk,
kül,
mağrurluğu,
ağır başlı oluşu,
suskun ve çaresizliğidir,
yüreğinin,
tükenmenin,
anlamıdır...
ateş,
sevdalıların başında,
en derin duyguların,
en yüksek tepesi,
en derin uçurumu,
ahh neyleyim,
bir tek tutunacak noktası olmayan...
ateş,
ellerinin terinin anlamı,
gözlerinin yaşının nedeni,
bağrının taşının,
volkanik dağa dönüşüdür,
kül,
daha yüreklidir ondan,
çektiğini, bittiğini herşeyin,
yangının sonu olduğunu,
söyleyebilen, bir yiğit,
bir aşk bozgunu,
bir istenmeyen son...
ateş,
severken canı saran,
dermansız illet,
ayrılıkta ölüme eş,
kül,
sargı tutmaz yaraya,
gönül derdine,
hasret kanamasına,
açıktan sürülen,
gönül gözünün gördüğü,
lokman eli ile,
aşk yaralarına sürülen merhem...
ateş,
yanarken görünen,
sönünce,
hiç yanmamış gibi soyut,
kül,
ateşin de başlangıcı,
bitimi,
ateş yanmanın adı,
kül, yanan yüreğe son duvar,
kalan tek gerçek,
son tortudur,
istenilmez se süpürülen,
ve her haliyle somut...
30.06.2006 Taşkışla/Taksim
Bayram Tunca 1956, Elazığ
ATEŞ VE KÜL...
Moderator: Yöneticiler
ATEŞ VE KÜL...
yokluğun ölümün diğer adıdır