Sevdiceğim, küçücüğüm,
hiç durma hemen yırtıp at,
bu resimi sakın kimseye gösterme,
baksana ne kadar çocukça,
balıklar evin duvarlarında yüzüyor,
havuzda cinler dans eder,
sadık köpeğin kulübesine,
nankör kedi yerleşmiş,
gönül çeşmesi dururken,
güneş ay'ı yudumluyor,
gök yer yüzüne inmiş,
ışık denizde boğulurken,
yıldızlar teneke çalarlar,
dostsuz kalmış kuzu,
aç kurtla sohbet eder,
çimenler masmavi olmuş,
yer bulutlara asılmış,
nehirler akar üstünde,
hava nasıl da yemyeşil,
kar yağar bir yanında resmin,
öte yanında badem çiçekleri açılmış,
gülün dalındaki bülbül üşür,
gül gün çiçeğine hayran olur,
çekirge gülün dikenini kürdan etmiş,
gönülde nar çiçeği patlamış,
deve hendeği çöl sanmış,
yüreği dışına çıkmış çobanın,
keçiler kimsesizliğine ağlar,
dereden çıkmış kurbağalar,
kumsalda düğün ederler,
aslan olmuşlar kükrerler,
bütün eşek arıları,
ayı baldan korkar olmuş,
arı firar etmiş kovandan,
karınca filden güçlü,
deveyi sırtında taşıyor,
ırmağın köprüsü yok,
üstünden atlılar geçiyor,
duyguların çocuklaşmış,
güneşle kartopu oynuyor,
eskimolar bedevilerden,
arsa takası yapıyor,
gözlerin öfkenden büyük,
kaşların haline şaşıyor,
goril takım elbiseli,
şebek damat tıraşı oluyor,
yok yavrum yoook,
ben de senin hocansam,
bu resime sıfır veririm,
hadi otur yerine,
yeniden yap,
ve her şeyin de doğrusunu yap,
böyle ayrılık resmi mi olur çocuk,
her şeyi kendi içinden geçtiği gibi,
kim yapmana izin verdiki,
hadi diyelim demişiz,
ben kabul etsem bile,
yüreğime kabul ettiremezsin...
15.12.2006 Taşkışla/Taksim
Bayram Tunca 1956, Elazığ
KÖTÜ BİR AYRILIK RESMİ...
Moderator: Yöneticiler
KÖTÜ BİR AYRILIK RESMİ...
yokluğun ölümün diğer adıdır