GECEYİ TUTUKLADIM AKŞAMDAN...

[baytunca]

Gün yeni battı,
gece düşmedi içime henüz,
içimde biçimlenmiş,
aklıma sen düşmüşken,
akşamdan,
evet, evet tutmalı diyorum,
tutmalı akşamı,
hemde sımsıkı,
hatta dünyayı tutmalıyım,
dönmesin diye,
şu an seninle dopdoluyum,
dünya da dopdolu,
hep seninle,
içim, aklım, fikrim,
ruhum, bedenim sen dolmuş,
bırakırsam tuttuğum dünyayı,
gecenin insafı yoktur,
dünya döner,
yine sabah olur biliyorum ki,
ve sabaha,
sensiz dünya,
sessiz ve bomboş kalır...

ve gecesinin yakasından,
tuttuğum şu dünyaya,
seni anlatayım diyorum,
beş milyar insana,
topraktaki her bitkiye,
her canlıya, seni anlatayım,
seni anlatayım dedim,
gücüm tükenmeden,
ellerimden sıyrılmadan dünya,
içimde kurulmuş olan,
sırat köprüsüne,
sarsılsa da, sus dese de bana,
günaha giriyorsun,
ben tanrının yapısıyım,
dese de,
dese de ben kıldan inceyim,
kılıçtan da keskinim,
ve dese senin gönül derdin,
benden de ince,
gönül yarendeki acın,
cehennem pınarından da acı,
dese de anlatacağım seni,
varsın kırılsın içimde sırat köprüsü...

seni anlatayım dedim,
bu gece boyunca,
yıldızlara,
anlatacağım ki,
daha çok ışıldasınlar diyedir,
seni anlatacağım seni,
şu akan yıldıza,
geçip gitsede aldırmadan,
haykıracağım ardından,
isterse durup dinlemesin beni,
ve seni duyarsa,
damla damla göz yaşı olup,
aksada anlatacağım,
ve damlalarını alıp,
bakışlarına katacağım,
boşluktan kurtaracağım onu,
yorgundur,
benim içimdeki boşluk,
cihana yeter diyeceğim,
seni anlatacağım,
günahına gireceğim bile bile,
akan yıldızın,
sana kendi ellerimden,
bir şeyler katmak için,
günahını seve seve yükleneceğim...

seni yazacağım seni,
bırakacağım dünyayı elimden,
boşlukta adına yansıyacak,
ilk güneş ışıkları,
seni yansıtacak her yana,
ya yanacak güneş, eriyecek büsbütün,
ya da donup kalacak,
seni anlatacağım seni,
ayın kristal yüzüne,
çizeceğim resmini,
güzelliğinin karşısında,
ya ay utanıp parçalanacak,
ya da kendini katacak sana...

seni anlatacağım seni,
yine anlatacağım,
kendime de, bir kez daha,
ve yıllar yılı dır anlatırım da,
bunca zamandır ki,
yalnızca gözlerinin,
betimini bitiremedim...

off canım dünya,
dönmesen bu gece,
olmasa sabah,
umutlarıma, kararıma,
gölgeler düşmese,
gönül ile göz,
iki çocuk gibi oyundayken,
hayal ile sevda,
kanatlanmışken,
gölgelerin serinliği,
hayallerde kalmasa olmaz mı,
ve sevdanın ateşi yine,
yüreğine düşse,
koynundaki boşluğa değil de,
demesem off, off zalim avcı,
yürek bu sabah çıkarına çarpar,
yari hiç tanımamış, sevmemiş gibi,
seni anlatsam seni,
desem ki, ben kınalı kekliğinim,
gönlünün dağlarında,
sabah olursa vurursun beni,
ben elleri kınalınım, sevdanım,
şu kara geceden de kara sevdan,
koma boynumu bükük,
sensizliğine düşürüp beni,
bir yetim, bir öksüz,
bir kimsesiz çocuk etme,
söyleyemem sana,
seni geceye söylemeliyim,
seni çok sevdiğimi haykırmalıyım,
evrenin boşluğu çalkalanmalı,
kulaklarında yankılanmalı senin de,
artık bilmelisin, duymalısın,
seni ne çok sevdiğimi, anlamalısın,
demelisin,
ne de güzelmiş, ahh ne de hoş,
sevmesi de, sevilmesi de...

28.12.2006 Taşkışla/Taksim
Bayram Tunca 1956, Elazığ