CAN BİR YANA, CANAN BİR YANA DÜŞER...

[baytunca]

CAN BİR YANA, CANAN BİR YANA DÜŞER...

Aşkın damlaydı büyüdü, taşar yürekten,
Artık dost-düşman gözünde, üryana düşer...

Bu gönül hep mecnun ile çöllerde gezer,
Bu can ise kerem ile her yangına düşer...

Gönül sarayım da bal ile, doyarken aşkın,
Şimdi ayrılığın hanında külhana düşer...

Ağlamakla geçse bile, şu yalan ömrüm,
Bir vuslatımın ömrü taa öte cihana düşer...

Bak hasret yolunda o sevdiğin yürek,
Sevdiğin se abbas yolcu, revana düşer...

Bari sen git te mutlu ol, oyy küçük ustam,
Düşünme hiç tüm hasretler, hep bana düşer...

Her gülden dirhem ile buket yaptığım sevdam,
Bir hoyrat ele düştü ki a can, gönül ziyana düşer...

Artık dünya güzellerle dolsa, sseçip te al deseler,
Bin güzelin içinde bu can, bu gönül, hep sana düşer...

Bilmez miyim, ayrılık ölümden de baskın çıkar da,
Sevdiğim yar bir yana, bu can bir yana düşer...

Aşkımız günah da sayılsa, günahı da ikimizindir,
Sanma sevabı hep sana, günahı bir bana düşer...

Elbet ki her ana, her şeye ortaktır yüreklerimiz,
Sanma ki her şey bir baş ile, bir cana düşer...

Saçların dar ağacı edip canan, assalar beni,
Ayrılık günahlarım boynumdan, urgana düşer...

Ve musalladayım; anılarım dostlar la, namazım kılar ,
Özlemlerim, uktelerim ön safta, seninle yanyana düşer...

28.11.2006 Kartal (Türkübar)
Bayram Tunca 1956, Elazığ