BEŞİNCİ MEVSİM...

[baytunca]

Şu sevdalı yüreğim,
demişti ki bana,
ey can, sevenler için yılları,
beş mevsim düşüneceksin hep,
ve demişti ki bana,
dört mevsimin sonrasında,
apansız gelir o mevsim,
adı ayrılık,
yaşarken,
ölümden önceki ölüm gibi,
ve ondan da soğuk,
ey gönlüm seni,
nasılda anlayamadım,
düştük yüreğim ile ben,
bu zalim mevsimin içine,
vuslatımız öldü de,
kendi ellerimizle,
ikimizin içine gömdük,
biz can ile yürek,
ve nasıl da bilemedik,
demiştin ki,
asıl kar gönül dağlarına,
bu mevsimde yağar,
dağın kendisinden büyük,
kutubun da,
soğuğundan soğuktur,
düşmeyin yoluna hasretlerin,
düşmeyin ayrılıklara,
tipi, fırtına dinmez
çığ düşer yollarınıza,
ne can tanır yüreği,
n yürek canı,
ayrılır, koparsınız,
bir daha bulamazsınız kendinizi,
birbirinizi,
aşılmazdır engeller,
göz gözü görmez olmuştur,
görseniz rast gelsenizde,
köprüleri yıkmıştır boralar,
el uzatır tutamaz,
haykırır duyuramaz,
ağlarsınız gözyaşlarınız,
içinize akar akar da,
yine içinizde donar,
dememiş miydim size ben,
ey can, ey sevdalı yürek,
sıkı tutunun sevdanıza,
sahip çıkın anılarınıza,
dememiş miydim size ben,
eremezsiniz muradınıza,
olan bir sana olur ey can,
bir de şu garip yüreğe,
yazık olur ikinize de,
kendinizi kendinizde,
tanıyamazsınız bu mevsim,
dememiş miydim ben size,
bir meçhul mezar olursunuz,
kim bilir ki ayrılıktan dondunuz,
kim bilir ki öldüğünüzü,
kim bilir ki ey yürek, ey can,
hangi dağın başında,
kar altına gömüldüğünüzü...

14.12.2006 Taşkışla/Taksim
Bayram Tunca 1956, Elazığ

[sabır taşı]

her ayrılık bir vuslatmış
yürek devletinde..
derin iç kıvrımlarında,
arş'tan görünürmüş tek...
yakuplar anladı bizi..
yakup olunca..
yusuuuuuufff !!!!!!


sabır taşı...

uçurdun beni üstad yüreğine sağlık...