Göğsümüzü gererek,
Söyledik sevdamızı,
Munzur gibi deli bir suya,
Çağıltısına aşk düşer oldu,
Büyülendi su ile bu yürek,
Gönül daldı gözlerinde,
Bir söğüt kokulu uykuya...
Dayanamam güzelliğine de,
Baktım ki yine bir rakibim var,
Dayanamamış sana güneş,
Dalların arasından,
Attı kendini, düştü yaprağa...
Seyretmek onunda hakkıdır,
Sarmak bana düşer seni,
Yaprak rengini değişti,
Seni sararken tabiat,
Kıskandı seni açıkçası,
Ceylan girerken bağa...
Tüm güller fısıldaştılar,
Gözlerinin rengini,
Düşlediler kendilerinde,
Bulamayınca da,
Bir bir somurttular...
Su durdurdu akışını,
Aynası oldu gözlerinin,
Ceylanla su, bakıştılar,
Kabul etti ceylan,
Gözlerinin güzelliğini,
Suyun sesiyle,
Sürünün oy çokluğuyla...
Rüzgar havada dondu,
Saçlarına kıymamak,
Yüzüne hep bakmak için,
Sahi dedi benim rengim,
Gözlerinin renginden mi,
Saçlarının yumuşaklığından mı,
Bilmem ama,
Sen varsın diye eseceğim hep,
Senden kendime birşeyler,
Katmak için...
Kuşlar kanatlarını kapadılar,
Bülbül omuzlarına kondu aşkın,
Çimen gül ağacına döndü,
Sevmek çerçeveledi resmi,
Aşkın tablosu gönül galerisinde,
Müzayede iyiden kızıştı,
Pahasını yürek söyledi,
Gözlerinin renginden aşkın tablosu,
Gülüşünün tadından natürmort,
Hep söz birliğinde gibi,
İnce beyaz ellerini unutmadık,
Bir de getirip tam göz bebeklerimde
Gölgeni venüs koydu tam yerine,
Kendi adına da imzaladı,
Dedi ki:
Satılık değil bu tablo,
Dokunmayın o yalnızca,
Güzelliğin teşhiridir...
Venüs son sözü söyledi,
Tabloyu hepimize sundun da,
Biz senin aslına hayran olduk,
Hep kıskanmadan birbirimizi,
Hep beraberce seni sevdik,
Venüs mü, sen mi acaba,
Venüs dedi ki, o,
Artık onu unuttuk,
Onu unuttuk ve seni sevdik,
Her şey alkışlıyor seni,
Menekşe gözlü güzel,
Ne güzelsin, ne güzel,
Asrın venüsü...
05.02.2007 Taşkışla/Taksim
Bayram Tunca 1956, Elazığ
MENEKŞE GÖZLÜ VENÜS...
Moderator: Yöneticiler
MENEKŞE GÖZLÜ VENÜS...
yokluğun ölümün diğer adıdır